Okuyucularımız dilimize sahip çıkmak isteyince...

Okuyucularımızın iyi niyetle ve güzel Türkçemize sahip çıkma arzusuyla kaleme aldıkları fikir ve düşünceleri bizim için kıymetli ve gurur vericidir. Bu duyguyla bu konuda görüş beyan eden bir diğer okuyucumuzun yazısı şöyle:

 

“Feridun Ağabey 10 Mayıs tarihli gazetemizde yer alan 'Türkçe karşılığı varken niçin yabancı kelime kullanılıyor?' başlıklı yazıyı kaleme alan beyefendinin misal verdiği kelimelere bakınca açıkçası çok şaşırdım! Zira Batı dillerinden diye şikâyet ettiği kelimelerin karşılığında Türkçe(!) diye verdiği kelimeler uydurukçadır. Bu minvalde fokus ile odağın bir farkı yoktur. Aslı mihraktır. Aynı şekilde reaksiyon tepki değil, aksülameldir. Beyefendinin son verdiği misal olan adaptasyon kelimesinin yerine uydurulan uyarlama kelimesinin kullanımı yerine Osmanlı Türkçesinin son döneminde hayatımıza giren adapte etmek fiilini kullanmakta açıkçası bir beis görmüyorum. Bir Türk dili ve edebiyatı muallimesi olarak gazetemizin güzel Türkçemizin kaidelerine umumiyetle dikkat ettiğini müşahede etmekteyim. Bilhassa gazetemizde kalemi kavi Rahim Er ve İrfan Özfatura gibi yazarlarımızın yazılarında Osmanlıca kelimeler kullanması dikkatimi celp etmekte. Ben aksine gazetemizin Türkçe meselesine çok ehemmiyet verdiğini görüyor ve yazarlarımızı bu hususta tebrik ediyorum.”

     Gözdenur Civelek

 

Feridun Ağabey merhaba. Efendim ben 33 yıldır gazetemizin abonesiyim. 05.05.2023 saat 15.30’da kulak kiri temizletmek için ilk defa ismini size belirttiğim zincir hastaneleri olan özel bir hastanemizin Sefaköy hastanesine gittim. Muayene ücreti 1.200 TL, dediler. Emekli olduğumu söyledim 400 TL muayene ücreti aldılar ve KBB doktoruna yönlendirdiler. Doktorun muayenesi bir dakikadan daha az sürdü. Ben daha önceleri kulak kiri temizletmesi yaşadığım için doktora gitmeden 4 gün önceden kulak temizlenmesi dahi iyi olsun diye her iki kulağıma da gliserin damlatmaya başlamıştım. Doktorun kulaklarımı temizlemesi de iki dakikada bitti ve doktor bana temizleme için muayene ücretinin dışında 230 TL daha ödemem gerektiğini söyledi. Ben de dedim ki “ben her yıl bu işlemi çeşitli hastanelerde yaptırıyorum. Muayene parası dışında kulak temizliği için ayrıca para ödemedim. Bugüne kadar gittiğim bütün hastanelerde böyleydi” dedim. Doktor ve kasadaki bayan görevli ayrıca bu 230 TL’yi ödemem gerektiğini söylediler. Ödedim bir daha o hastaneye gitmemeye karar vererek oradan ayrıldım. Efendim ben 58 yaşındayım ve her yıl çeşitli hastanelerde kulak kiri temizletirim. Bugüne kadar muayene ücreti dışında hiçbir ücret almadılar. Ben bu olayı ilk defa yaşadığım için bana bir garip geldi açıkçası böyle birçok şubesi olan özel hastaneler zinciri bulunan bir kuruluşa yakıştıramadım. Saygılarımla...

     T. Türkan

Feridun Ağabey, 05.05.2023 günü bir okur arkadaşımız Türkiye’de bütün evler müstakil (yani tek kat) olsa küçük bir ilimizin alanı kadar yer kaplayacağı ifadesini aktardı. Bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Çünkü sadece İstanbul’daki evleri tek kat olarak düşünsek bile zaten yaklaşık küçük bir il kadar yer kaplamış durumda. Dolayısıyla İstanbul’daki evlerin kat ortalamasını 4 kabul etsek, sadece İstanbul’u tek kata çevirmekle 4 küçük il kadar yer kaplamış olur.”

     Y. Beyazıt Başal

 

“Bu yazıyı uzun yıllar ülkemizin değişik yerlerinde bu okullarda eğitimci, idareci öğretmen olarak görev yapmış birisi olarak Devrek EML’den iki öğrencinin okuldan kaçarak trafik kazasına karışıp vefat etmeleri sebebiyle bir yerel gazetede çıkan habere istinaden (https://www.pusulagazetesi.com.tr/iki-ogrenci-oldu-sorusturma-acilmadi) yazdım.

 

Liyakat, vicdan, vizyon sahibi üst yöneticilerimiz mutlaka hâlâ mevcuttur. Bunlar, okuldan kaçan öğrencileri takip etmeyen ilgili öğretmenler ve idareciler hakkında gerekli cezai, hukuki yaptırımları mutlaka icra edecektir, inanıyorum. Bu ülke sahipsiz değildir. Hiçbir yeteneği, başarısı olmadığı hâlde, liyakatiyle değil de başkasının hakkını yiyerek başkasının yerine bir yerlere getirilmiş kişiler de bir gün hukuk karşısına mutlaka çıkarılacaklardır. Okuldan kaçarak vefat eden öğrencilerin ölümünden sorumlu olanlar da mutlaka hukuk önüne çıkmalıdır.”

     Ali Özdemir/Eğitimci-Yazar