“Önemli olan aile ocağıdır, konferans salonu değil”

Sesli Dinle
A -
A +
Feridun Ağabey, kendi açımdan, dört sene aldığım eğitimin pratik anlamda hiçbir işe yaramadığına gittikçe daha fazla ikna oluyorum. Ülkemizde üniversitelerin, hele de büyük kentlerde kimi çıkar gruplarının ekmek kapısı, taşradakilerin de aile şirketi gibi olduğunu tartışacak kişi olacağını sanmıyorum. Keza, yüzlerce üniversiteye rağmen bilgi ve teknoloji anlamında üretilen bir şeyin ortada olmadığı da açık.
 
Diyorum ki iman etmek için illa ki ilahiyat fakültelerine gerek yok. Sosyoloji, sol ideolojiye sahte bir bilimsel kılıf giydirmenin bir yoludur. Siyaset bir kariyerdir, ukalalar için bir seminer değil. Sanata gelince, pazarlanabilir şeyler üretmek için Raphael ve Rembrandt hakkında bilgi sahibi olmanıza gerek yok ki... Felsefe “hiçbir şey önemli değildir” gramerinin “hiçbir şey gevezelik etmeye değmez” gramerinden farklı olduğuna işaret ederek insanları intihardan kurtarabileceklerini düşünen bilgiçlerin konusudur. Bilimin pratik uygulamaları olan kısımları korunmaya değer ama kuarklar, kara delikler ve karınca yuvasının alt bağırsağı ile ilgili araştırmaların herkese öğretilmesinin bir anlamı olamaz. Tıbbın yararları var ama hayata karşı tutumumuzu elden geçirirsek ne kadarının sahiden gerekli olacağını merak ediyor insan. Bazı insanlar hukukun önemini savunuyor ama hukuk esasında doğru ve yanlış eylemler meselesidir ve bunu bilmek için bir sürü küflenmiş tüzük ve emsal kararları incelemeniz gerekmez. Bunu zaten ebeveynleriniz tarafından size aşılanan ahlaki değerlerden öğrenmiş olmalısınız. Önemli olan aile ocağıdır, konferans salonu değil.
 
Gerçek şu ki, ihtiyacımız olan tek şey işletme üniversiteleri. Orada buradaki tek tük laboratuvarları saymazsak, üniversiteleri tamamen kaldırabilir ve muazzam miktarda paradan tasarruf edebiliriz. Bu durumda gençlerin boş zamanlarının kalacağı doğru ama insanın boş zamanının olması ya da erkenden çalışmaya başlaması çok da kötü birşey değil.
 
Her halükârda üniversiteler bariz bir şekilde kendileriyle çelişen kurumlar. Orta Çağ’dan çıkarılıp verimli olmaya zorlanmalarının ardından şimdi fildişi kulelerden ziyade alışveriş merkezlerine benziyorlar.
 
Halkı eğitmek için gösterilen çaba takdire layık lakin saçma bir şekilde devletlerin soğuk ideolojilerinin pençesinden kurtulamadılar. Etrafta bir ya da iki özerk üniversite olduğu doğru ama kimse nerede olduklarını bilmiyor. Saklanmayı bırakmalı ve inançlarının cesaretine sahip olmalılar. Bence bazı akademik derslerin çöp, diğerlerinin ise değerli olduğunu iddia etmeyi bırakalım. Gerçeği kabul edelim. Hepsini kapatalım gitsin, ne dersiniz?
     Ahmet H.Ç.
 
 
“Yine yanıldınız” demek için...
 
Feridun Ağabey, yıllarca hükûmet taraftarı olup her seçim döneminde komple, ailecek rey verip iktidarı desteklediğimden dolayı bu emeklilik konusunda kendimi haklı görüyorum ve haksızlığın giderilmesi istiyorum. “İktidara ailecek rey verdiniz de ne oldu? Bak sizi yarı yolda bıraktı, gitti” diyenler oluyor. Bu benim zoruma gidiyor. O kişilerin her türlü ağır, incitici, iktidarı aşağılayıcı sözlerine maruz kalıyoruz. “Desteğinizi sonuna kadar kullandınız da ne oldu? Aleyhinde bir kelime konuşturmadınız da ne oldu? Desteklediğiniz iktidar işte bu, işi bitince siz emeklileri, destekçilerini yolda bıraktı” gibi sözlerini bundan sonra duymak istemiyorum. Biz emeklilerin muhalefete karşı başımızın dik olması için ailecek verdiğimiz reylerin karşılığı olarak, “işte biz emeklileri düşünen, destekleyen bir iktidar var. Yine yanıldınız” diyeceğimiz emekli maaşı iyileştirmesinin yapılmasını istiyorum.
     Gazi Arık
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.