Türkiye Finans’a kâr payı hakkında samimi bir talep var

Sesli Dinle
A -
A +
Kayınbiraderim, kendi adına finansman/kredi çıkmadığı için benden rica etti. Ben de mobilyacıya gidip kendi adıma Türkiye Finans’tan finansman kullanarak aldım. Müşteri hizmetleri ile yaptığım görüşmelerde sağ olsunlar bana bir kredi kartı vereceklerini aylık 2.500 lira harcama yapmam ve finansmanı vaktinde ödemem hâlinde kâr payının iade edileceği sadece ana parayı ödeyeceğim söylendi. 
Malumunuz deprem nedeniyle şubat ayında maaşlar erken yattı. Ben de borcumu erkenden ödemek için 3 Mart'ta ödemem gereken taksiti 13 Şubat'ta ödedim.
Şimdi banka diyor ki: “Bir sonraki ayın taksitini erken ödeyip aynı ayda iki ödeme yaptığın için senin kâr payın olan yaklaşık 1.900 lirayı iade etmiyoruz.”
Yani ben borcumu, sadık biri olarak erken ödemekle hata mı ettim?
Müşteri hizmetleri “böyle bir kuralımız var erken ödersiniz kâr payını iade etmiyoruz” diyor. Keşke bu durumu müşteriye daha önce söyleselerdi.
Kayınbiraderime de durumu söyleyemedim zira onun bunu karşılayacak gücü yok. Katılım bankası diye tercih ettiğim Türkiye Finans'a sizin aracılığınızla derdimi iletiyor ve bu uygulamadan vazgeçerek çoluk çocuğumun rızkını iade etmesini talep ediyorum. İnşallah sizin vesilenizle değerli Türkiye Finans yetkilileri bunu fark eder ve benim mağduriyetimi giderecek şekilde bir düzenleme ve güncelleme yaparlar. Saygılarımla...
     A.Ö.
 

Müstakil ev ne kadar yer kaplıyormuş

Feridun Ağabey, öğrendiğim bilgilerin doğruluğunu elbette tartışabiliriz ama bütün Türkiye müstakil evde otursa, hepsinin kaplayacağı alan sadece küçük bir ilimiz kadar yer tutuyor imiş. Bir de hepsinin müstakil değil ama en azından yarısının müstakil yarısının da insan onuruna yaraşır şekilde 2-3 katlı apartmanlarda oturduğu düşünülünce kaplanan alan daha da küçülüyor. İngiltere'de bugün halkın %79'u müstakil evlerde oturmaktadır. Kıta Avrupa'sında bu oran %78'dir. Amerika'da ise halkın %88'i müstakil evlerde oturmaktadır. Almanya'nın yüzölçümü neredeyse Türkiye'nin yarısı kadar, buna mukabil nüfusu bizden fazla ve yine halkın %75'i müstakil evlerde oturmaktadır. Yani bir şekilde algıya kapılan halkımız ise "herkes müstakil evde otursa yer mi kalır şehirlerde?" diyerek, müstekbir (kibirli) sömürücülerin işini kolaylaştırıp haysiyetli, medeni, insanca evlerde oturma talebinden çoktan vazgeçmiş gözüküyor. Tabii, iş-enerji-göç mevzuundan bağımsız değil bunlar. Velhasıl hakikatli, vicdanlı, iktisat ve itikat bütünlüğüne sahip halkı ve onuru önemseyen bir zihin haritası ancak bu işi çözebilir. Saygılarımla...
     Harun Çetin
 

Çorba

2015 yılında Zonguldak ilinde görev yapıyordum. Dolar ortalama 2.75-3 TL aralığında dolaşıyordu. Çorba ise lokantalarda 3,5-4 TL’ye satılıyordu. Şu anda dolar 20 TL civarında olmasına rağmen 8-12 kaşıkta biten basit çorbalar bile 50-60 TL’ye satılıyor. Asgari ücret 8.500 TL, SGK giderleri 3-4 bin TL, 1 kilo mercimek 25-30 TL, 1 litre yağ 33-40 TL, 1 kilo tuz 4-6 TL, 1 kilo salça 35-45 TL. Bu verilere göre 1 kilo mercimekten 20-30 porsiyon çorba üretilebiliyor. Ortada acımasız bir soygun olduğunu düşünüyorum!
     Ali Özdemir
 

Şehir hayatı saksıdaki çiçek gibidir

“Feridun Ağabey, herkes şehirdeki hayat pahalılığından söz ediyor, ama şehirde yaşamak için de can atıyor. Hem şikâyet edip hem can atmak nasıl bir duygudur?” diyen değerli okuyucumuz İsmail Tirendaz, bu duygu durumu elbette ki görecelidir. Şehirde bir ömür tüketip de başını kaşımaya vakit bulamayan da olmuştur, sahilde oturup uzun uzun denizi seyreder gibi hayatı seyreden de vardır... Ama şehir hayatını insan hayatı ile orantılarsak şehir hayatı biraz saksıdaki çiçek gibidir... Saksıda da çiçek güzeldir ama çiçek doğada olunca daha bir anlam kazanır... Çiçeğin yanında böceği vardır, çimeni vardır. Toprağı kendindendir, suyu doğaldır... Havası temiz ve tazedir... Saksıda da çiçek vardır ama o çiçek odaya mahpus olmuştur... Şehirdeki insan da şehir denilen hayatın mahkûmudur... Her şeye kavuşabilse de kendine yeteri kadar vakit ayıramaz...”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.