Tüyolara kanıp günlük al-sat oyunlarına katılmayın!

Yazılı, sözlü, görüntülü medyada periyodik olarak yayınlar yapan gazeteci, ekonomist, uzman görünümlü birkaç kimse menkul kıymetler borsasının çökmesi, zayıflaması, halkın gözünden düşürülmesi için uğraşmaktadır.

 

Oysa bir ülkede sermaye tabana yayıldıkça sanayi, turizm, ulaştırma, tarım, bilim, teknoloji ile ilgili şirketler büyür, istihdam artar. Halkın birikimlerinin şirketlere aktarılması iki tarafı da memnun eder. Şirketler faizsiz kaynağa kavuşur. Ortaklar da kâr payı alır, şirketin pay senedinin değer kazanması ile kazancını artırır.  Altın, gümüş, dolar, avro, arsa, tarla, daire, yazlık ev, faiz gibi seçenekler sadece aracıları, tefecileri, baronları, dövizcileri, kuyumcuları, yap-satçıları zengin eder.

 

Tabii ki borsadan hisse senedi alırken şirketlerin temel verilerine bakınız. Zararda olan, az kâr eden, yeni yatırımlar yapmayan, küçük sermayeli, 3-5 personeli olan naylon şirketlere tabii ki ortak olmayın. Sosyal medyadan, çeşitli haber kaynaklarından size ulaşan tüyoların yüzde 99’u yalandır. Bunlara inanmayın. 1-2 ayda köşe dönme hayalleri kurmayın. Borsada 1-2 yıl sabredenler iyi kazançlara ulaşırlar. Paranızı sağlam şirketlere yatırın. Günlük al-sat oyunlarına katılmayın. Bir de sağlam şirketlere ortak olanlar son 35 yılda hiç batmadı.

 

         Ali Özdemir

 

 

 

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesine teşekkür

 

 

 

Feridun Ağabey, sağ olun geçen hafta size yazmış ve benim engelli oğlumun da sesi olur musunuz? "Size yazsam sesimizi, 16 milyon İstanbullunun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na iletir misiniz?” diye ricada bulunmuştum. Oğlum Eyüp Ö.’nün %40 zihinsel engelli ve bu engelli hâli için değişik zamanlarda üç ayrı raporu olduğunu belirterek İstanbul Büyük Şehir Belediyesinden oğluma engelli seyahat kartının yeniden açılmasını arz etmiştik. Sağ olsunlar İETT yetkilileri oğlumun engelli kartını yeniden kullanıma açtılar. Bir baba olarak bu sıkıntımıza, mağduriyetimize bir çözüm bulan İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve İETT’ye yine sizin aracılığınızla çok teşekkür ediyorum.

 

        Mağdurun babası A.Ö.- İstanbul

 

 

 

 

 

Florya Caddesi'ne çöp konteyneri istiyorlar

 

 

 

 

 

 

“Feridun Ağabey, Bakırköy Belediyesine bağlı Florya Caddesi üzerinde çöp konteyneri olmadığı için semt sakinlerinin bıraktığı evsel atıklar hem şık bir görüntü arz etmiyor. Hem de çevrede bulunan sokak hayvanlarının dağıtmasına sebep olabiliyor. Genel olarak temiz hâldeki caddenin bu tür çöplerden de arındırılması için Bakırköy Belediye Başkanlığına bu yerlere de bir çöp konteyneri isteğimiz iletir misiniz? İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.” S. D.

 

 

 

 

 

Dünyadan kültür damlaları

 

 

 

Feridun Ağabey, ben bir değirmen teknisyeniyim. Çalıştığım firmamın dünyanın dört bir yanında değirmen monte etmesi sebebiyle ben de dünyanın dört bir yanına firmam adına gönderiliyorum. Bazı ülkelerde şahit olduğum gelenek ve görenekleri sizlerle paylaşmak istiyorum... Örneğin geçenlerde Kosova’da bulunduğumda şahit olmuştum. İnsanlar sabah namazından çıkınca hemen bizdeki gibi cami kenarlarında bulunan çay ocakları gibi mekânlarda sabah erkenden kahve içiyorlar. Ama çok sert bir kahve… "Kahvenin altı" kelimesi belki de oradan geliyor. Çay diye bir şey neredeyse yok...

 

Özbekistan’da dikkatimi çeken ise camide cemaate çok önem veriliyor. İmam gelene kadar ara ara herkes dua ediyor. Her farz namazdan sonra mutlaka Kur'ân-ı kerim okuyorlar. Ve herkes çocuklarına en az bir cüz öğretiyor. Safların sık tutulmasına çok önem veriyorlar. Namazda takke takmaya çok dikkat ediyorlar. Takkeleri genelde dört köşe ve bunun dört mezhebi temsil ettiğini söylüyorlar. Bir de Kâbe’nin dört köşesini hatırlattığını dile getiriyorlar. Bir de başımızın üstünde yeri var duygusunu yaşıyorlar...

 

Bu duygularımı sizinle paylaşayım dedim. Saygılarımla.

 

         B. Can-Bakü