Yeni enerji kaynağımız “hidrojen”

Sesli Dinle
A -
A +
Son zamanlarda yerküremizde enerji fiyatlarının özellikle petrol ve doğalgaz gibi yakıtların dünyadaki olaylara bağlı olarak artmasının ekonomimizi olumsuz etkilenmesi ve ülkemizin cari açığını büyük çapta artırması belimizi bükmektedir. İhracatımızı da dolaylı olarak baltalamaktadır gerçeği ortada. Petrolümüz, doğalgazımız yok ama kömürümüz var diyoruz ya sürekli… Allah’ın bize bahşettiği bu kömürü hidrojen üretiminde de niye kullanmayalım ki? Petrol ve doğalgaza bağımlılığımızı bu nimeti kullanarak niye koparmayalım ki?
 
Ayrıca doğalgaz dağıtım hatlarına %2 ila %6 arasında bir miktarda hidrojen katkısının mümkün olduğunu belirtiyor işin uzmanları. Bu girişimin gerçekleşmesi de enerji maliyetlerimizin azalmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak. 'Enerji pahalı' diye yakınmamız sona erecek.
 
Hidrojen üretiminde şu an için ülkemizde en hazır olan ve bol miktarda bulunan madde yerli kömürümüz olarak karşımızda duruyor. Hidrojen enerjisini ülkemizde bol miktarda bulunan bordan da üretmek mümkün. Margarin yapımında hidrojen kullanılabiliyor. Rüzgârdan da hidrojen elde edilebiliyor. Karadeniz’in dip sularının hidrojen sülfür bakımından çok zengin olduğu ifade ediliyor. Enerjide üç ana prensip vardır diyorduk. Neydi bunlar?
 
1- Enerjide verimlilik. 2- Enerjide çeşitlilik 3- Enerjide tasarruf.
Şimdilerde gündemimize yeniden giren hidrojen enerjisi enerjide çeşitlilik prensibine katkı sağlayacak. Alternatif bir enerjimiz daha olacak.
 
Petrolden elde edilen bildiğimiz bütün ürünler kömürden de elde edilebilir prensibi geçerliliğini koruyor. Yerli kömürümüzden hidrojen elde etme zamanı geldi gibi görünüyor. “Petrolümüz ve doğalgazımız yok ama kömürümüz var” diyoruz ya. Şimdilerde kömürden bütün diğer şekillerde yararlanmanın dışında, hidrojen elde etme çalışmasının gündeme gelmesi ve sonuç verecek çalışmaların başlatılması muhteşem olacak. Enerjide çeşitlilik prensibine de zenginlik katacak. Enerjide çeşitlilik pastasına bir enerjimizi daha ekleyeceğiz. Enerjide verimlilik prensibini de muhteşem şekilde besleyecek.
 
Dünyadaki bor üretiminin %70’ine ülkemizin sahip olduğu da ayrı bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bu da ayrı bir avantajımız ilerisi için. (Şimdiye kadar hidrojenin savaşta kullanılan bombasını vs. biliyorduk…)
 
Hidrojen saydam, renksiz, kokusuz ve tatsız bir elementtir. Havanın ağırlığından 14 kat daha hafiftir. Tabii bir yakıt olmayan hidrojen birincil enerji kaynaklarından yararlanarak su, fosil yakıtlar, biyokütle gibi çok değişik ham maddelerden üretilebilir. Zamanımızda buhar kalitesini artırma, atık gazların saflaştırılması, elektroliz, foto süreçler, termo kimyasal süreçler radyoliz gibi alternatif birçok hidrojen üretim teknolojisi var dünyada. Fosil yakıtlar sadece alevli yanmaya uygundur. Hidrojen ise alevli yanmaya ilaveten katalitik yanmaya, direkt buhar üretimine, hibritleşme ile kimyasal dönüşüme ve yakıt hücresi ile elektrik dönüşümünde elverişli bir elementtir. Ülkemizde hidrojen gaz hâlinde ve sıvı hâlde kullanılabiliyor. Geçmişte gündeme gelmişti hidrojen üretimi. 25 yıl önce tröstlerin engeline takılmıştı. Malum çevreler ve iş birlikçileri engel koymuşlardı bu çalışmaya, diğer bütün buna benzer işlerde olduğu gibi. Ancak şimdilerde düğmeye basılıyor. Eski Enerji Bakanımız Fatih Dönmez en kısa zamanda çalışmalara başlama startı vereceğini belirtmişti. Prof. Dr. Nejat Veziroğlu 25 yıldan beri hidrojeni gündemden düşürmemişti. Bu konuda daha birçok ilim adamımız hidrojen çalışması için hamle bekliyor. Başta ABD olmak üzere dünyada birçok gelişmiş ülke durumundaki devletler hidrojen üretimine çoktan geçmişler. Biz niye geçmeyelim ki?           
     Hüseyin Akarçeşme/İstanbul Ticaret Odası 81. Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi Meclis Üyesi-İTO Mevzuat Komisyonu Başkanı

Göz çevresine yapılan makyajlar üzerine...

Feridun Ağabey, biliyorsunuz araştırmalar, koronavirüste gözden bulaşmaya dikkat çekmişlerdi. Bu sebeple normal hayatınıza geçseniz bile elimizle göz ve yüz temasımızı en aza indirmeliyiz. Özellikle kadınlarımızın göz çevresine yaptığı makyajlar, pandemi dönemlerinde olduğu gibi risk oluşturabilir. Mutlaka makyaj yapılması gerekiyorsa şunlara dikkat edilmelidir: 
 
Makyaj malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın. Ortak kullanım her zaman risklidir. Makyajınızı steril şartlarda yapın, öncesinde mutlaka ellerinizi yıkayın. Eski veya uzun süre beklemiş makyaj malzemelerini kullanmayın. Bakteriyel risklere sebep olabilir. Kirpiklerinize bu dönemde sıvı makyaj malzemesi sürmeyin. Göz kalemi, kaş kalemi, far gibi göz ve çevresine yönelik makyaj malzemelerini çok çok dikkatli kullanın. Mümkünse göz ve göz çevresi makyajlardan bir süre uzak durun. Bu dönemde yapay kirpik kullanmayın.
 
Makyaj malzemelerinin kesinlikle gözle, göz mukozası ile temas etmemesine çok dikkat edin. Makyajı temizlerken de gözle temastan sakının. Kontak lens kullanıcısıysanız, önce lensi yerleştirin, sonra makyajınızı yapın, çıkarırken de önce makyajınızı temizletin sonra kontak lensi çıkarın. Yerleştirirken de çıkarırken de lense dokunmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayın. Ellerinizi sıvı sabunla değil, kalıp sabunla yıkayın, kâğıt havlu ile kurulayın. Numaralı ve renkli her türlü kontak lens, hekim reçetesi ile sadece optisyenlik müesseselerinde satışına izin verilen tıbbi cihazdır. İlaç ve tedavi kapsamında değerlendirilir. Reklamı ve internet üzerinden satışı yasaktır. Kontak lens reçetesi bir yıl süre ile geçerlidir. İnternet Optisyenlik müessesesi değildir.
     20. Bölge Kuzeydoğu OGO Başkanı Taylan Küçüker
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.