"Müzik serbest bırakılıyor" mu?

Bir süre önce gazetelere "müzik serbest bırakılıyor" diye bir haber düştü. Yine gazetelerde birkaç sene önce de "müzik yasaklanıyor" haberleri yapılmıştı. Bekleneceği gibi bu haber pek ilgi çekmedi. Yasaklama haberi ise çok ilgi çekmiş ve ilginç yorumlara malzeme yapılmıştı. Sanırım bunun ana sebebi bir seçim sürecine doğru ilerliyor olmamızdı. Muhalefet, iktidarın ne kadar yasakçı ve baskıcı olduğunu anlatmak veya baskıcılığın yeni bir örneği olarak sunmak için yasaklama haberine dört elle sarılmış ve haber sosyal medyada yaygınlaştırılmış, çeşitli yorumlara tabi tutulmuştu. Oysa haberin o zaman da şimdi de manşete çekiliş biçimi yanlış, zira müzik ne o zaman yasaklandı ne de şimdi serbest bırakılıyor. Öyleyse neyi tartışıyoruz?

 

Müzik çalınan yerler iki gruba ayırılabilir. İlki genel olarak umumun içinde ve umuma açık olan yerlerdir. Mesela bazı kafeler, lokantalar, içki servisi yapılan bar ve meyhane gibi yerler bu çerçevede görülebilir. İkinci grupta ise özel olarak müzik yapmak, dinlemek için toplanılan disko gibi yerler yer alır.

 

Türkiye’de bir taraftan çarpık şehirleşmenin diğer taraftan kuralsızlığın veya kural tanımamanın sonucu olarak yüksek sesle müzik çalınan ve yapılan yerler ile oturma bölgeleri yer yer iç içe geçmiş durumda. Bu yüzden yüksek sesle yapılan, çalınan müzik bu yerlerin etrafındaki yerleşimlerde oturanlar tarafından işitilmek ve istenmese de dinlenilmek zorunda. Sanırım bunu yol açtığı memnuniyetsizlik ve şikâyetler yüzünden, pandemi döneminde gece saat 12.00’den sonra müzik yapılması yasaklandı.

 

Açık söylemek gerekirse müzik yapımına böyle genel bir sınırlama getirilmesi ve müzik yapılan yerler arasında bir ayrım yapılmaması yanlıştı. Nitekim bu karar muhalif kesim tarafından müzik yapmanın tümden yasaklanması olarak anlaşıldı ve topluma öyle yansıtıldı. Oysa dünyanın her uygar ülkesinde ses gürültüsüne sınırlar koyma eğilimi var ve bu çerçevede de yüksek sesle umuma açık müzik yapma faaliyeti çeşitli kısıtlamalara tabi. Ne var ki, medyayı tam bir kontrol altında tuttuğu ve topluma istediği şeyi dilediği gibi aksettirdiği iddia edilen iktidar topluma doğru haberi ulaştıramadı. Diğer taraftan yasağın ne ölçüde uygulandığı da ayrı bir konu. Serbestlik kararından önce iki gece geçirdiğim Alaçatı’da otelimin tam karsısında bulunan barda gece saat bire kadar mikrofonlu müzik yapılmakta ve birden sonra da yarım saat boyunca insanlar mikrofon kullanmadan müzik yapmaya devam etmekteydi. Biz otel müşterilerinin gece saat ikiye kadar uyuması imkânsızdı yani.

 

Şimdi gelen haber de aynı şekilde tuhaf! Müzik sanki yasaklanmışmış gibi müziğin serbest bırakılmasından söz etmekte. Oysa söz konusu olan şey gece 12.00’den sonra müzik yapma yasağının kaldırılması. Bence bu karar da sıkıntılı. Çünkü sesten rahatsız olan insanların dertlerini ve taleplerini görmezden gelmekte. Oysa olması gereken şey belli. Umuma açık yerlerde belli bir saatte müzik yayını sona erdirilmeli. Bu saat 12.00 veya bana göre 11.00 olabilir. Buna karşılık hassaten müzik dinlemek için düzenlenen ve özel alanlarda icra edilen faaliyetlerde böyle bir sınır olmamalı. Ne zamana kadar müzik yapılacağına işletme sahipleri karar vermeli ve bunu bilerek oraya gelen insanlar kapanış saatine kadar müzik dinleyebilmeli...