Ramazan öncesi Trabzonspor -G.Saray derbisini seyretmek inanın çok zevk verdi. Avni Aker'de 10 yıldır yenemediği G.Saray'ı yakalayan Trabzonspor, karşılaşmanın ilk yarısında kelimenin tam manasıyla bir harikaydı. Futbol resitali yaptı. İlk yarı dedim. İlk 30 dakikasında desek yerinde olur. İki gol öyle güzel hazırlık ürünüydü ki, futbol ders kitaplarında mutlaka örneği vardır. Gökdeniz... Seni seyretmek alkışlamak için bundan sonra peşine takılacağım. Attığın, attırdığın gole şapka çıkartmayan kel olsun. Ziya Doğan takımı dönüşümlü oynatarak rahatlatıyor. Marcelinho'yu ilk 15 dakikada sol kanattan kaçırıp, Gökdeniz'in orta sahadan kulvar bulmasını sağladı. Ersen Martin'in hava toplarına kavuşması için Marcelinho'yu bu kez sağ kanada çekti. Ve goller, Trabzon'u öyle rahatlattı ki, duvar ören defans ilk yarının sonunda çöktü ve gol geldi. Ancak ikinci yarıda soyunma odasında neler oldu bilmiyoruz. Ama Ziya Doğan'ın oyun başındaki taktiği aynen uygulandı ve üçüncü gol geldi. İlk goldeki Musa'nın payı bu sefer Ersen Martin'e yaradı. Bu Martin de hiç affetmiyor kardeşim! Adamın kafası gol makinası olmuş. Peki G.Saray'a ne oldu? Geçtiğimiz hafta Ümit Karan'ın penaltısıyla haftayı mutlu kapatan Cimbom, Trabzon'da kusura bakmasın dağıldı. Sabri'yi yanlış yerde oynatan hoca, genç Ferhat'a da büyük görev vererek, umut aradı. G.Saray Avni Aker'de resmen pes etti. Maç öncesi yazılı basının başlıklarına bir göz attım. Bazıları şöyleydi; "Trabzon havadan vuracak" vurdu, "Dur tarih, vur Trabzon", "Cimbom'u ezin cebinize doldurun", "Sen kaplansın, aslanı boğarsın"... İşte bunlar gazete başlıklarıydı. Ne demek istediğimi anlarsınız.