Alkışlar Karadeniz'e

Akdeniz Oyunları'nın yapıldığı günlerdi. Ülkemizin en çok madalya kazandığı bu oyunlar yapılırken bendeniz de "LİBERO" adı altındaki TV programımı bugün kepenklerini indirmiş ama akıllarda "İYİ TV" sloganı ile kalan kanalda, her hafta canlı yayın olarak sporumuza hizmet yarışındaydım. Sene 1995 veya 1996. Her hafta Gençlik ve Spor İl Müdürlerini Ankara'dan izin alarak ikişerli, üçerli olarak davet ediyordum. Anadolumun güzel illerini tanıtıyor, sorunlarını, isteklerini dile getiriyordum. Vilayetler arasında sanki bir köprü kurmuştuk. Yardımlaşmalar o kadar güzel oluyordu ki; zamanın spordan sorumlu bakanlarının (sık sık değiştiği için bakanlar diyorum) şahsıma ve TV'me verdiği plaketler bir hayli yer kaplıyor köşemde... Gelelim ana konumuza. Programın konukları Karadeniz Bölgesi İl Müdürleri. Özellikle Trabzon'dan bahsedeceğim. Karadeniz'den konuşuyoruz, hamsi, kemençe, Trabzonspor derken beynime işlediğim, "KARADENİZ OYUNLARI", "KARADENİZ OLİMPİYATI" konusunu ortaya attım. Ve ısrarla bunun üzerinde durulmasını belirttim. O gün aramızda protokol bile yaptık. Bu oyunlar mutlaka gerçekleşecekti. Devamlı temas halindeydik. Neredeyse yetki duvarlarını aşıp ülkelerle tek tek görüşecektik. Sınırlarımı aşmak istemiyor, kendi insanlarımla paylaşıyor, danışıyordum... Togay Bayatlı kardeşim o günlerde AIPS (Dünya Spor Yazarları Birliği) başkanıydı. Sık sık programlarımda birlikte olurduk. Rahmetli Sinan Erdem'le aynı konuları ısrarla dile getirirdik. Togay Bayatlı'nın heyecanlı konuşmalarını hâlâ duyar gibi oluyorum. Bu oyunlar mutlaka yapılacak diyordu. Evet Togay, bugün Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi başkanısın. Hayallerimiz gerçekleşiyor. Çorbada tuzumuz varsa ne mutlu bize. Şunu unutmamalı. Akdeniz Oyunları'nda en çok madalyayı biz kazanıyorduk. Çünkü katılan ülkelerin çoğundan daha güçlü sporcu kadrosu ile katılıyorduk. Bunu da neden yazıyorum. Yapılan istatistiklerde Türkiye'nin madalya sayısı çoğunluktadır. Karadeniz Oyunları'na katılacak ülkelerde de çok güçlü sporcuları görebiliriz. Sonuç olarak; bu organizasyon göreceksiniz, ayakta alkışlanacak...