Pazartesi günleri oldu mu yazı konusu bulacağım diye az bile olsa telaşlanır, araştırır, soruşturur ve danışırım. Rahatladığım koltuk, müdürümüz Sadık SÖZTUTAN'ın masasının tam karşısındaki... Ben anlattıkça can kulağı ile dinler ve o da kendi payına bir şeyler çıkartır, bana da ilham gelir... Yine pazartesi ve gülen yüzlerle sohbetteyiz. Eski günlere doğru dolaştık, anlattık ve herkes yazısının hammaddesini kafasındaki bilgisayara aktardı. Gazeteye gelmeden önce ilk durağım Temel KOTİL ve özel kalem müdürü Yasin ŞENER'in makamıydı. Efendim Temel KOTİL Bey spordan özellikle futboldan hoşlanmazmış. Öyle yazıyor. (Kendini bilir o arkadaşım) Bakın şimdi yaşanmış bir olayı anlatırken söylediğine... THY uçağındayız Trabzon'a Ankara'dan hareket ettik. Uçakta Rus Dinyeper takımı kafilesi de seyahat ediyor. Yanımda, rahmetli gazeteci ağabeyim Fahri SOMER de var. O yıllarda Trabzonspor, Avrupa kupalarında fırtınalar estiriyor. Ve uçağımız Ankara'dan havalandı. Samsun üzerine geldiğimiz zaman iki saati geçen süredir havada olduğumuzu fark eden Rus kafilesi paniğe girdi. Mesele anlaşılmıştı, Samsun'a mecburi iniş yapacaktık. Kabinde erkek görevli kabin memuru olmadığı için ilk yardım eden bendeniz oldum. Manuel dedikleri kol ile iniş takımlarının açılmasında. Kibar, nazik bayan hostes kızımızın nasıl yardımı olabilirdi? Ayakta duracak mecali kalmamıştı. Gazetecilik damarlarım kabardı, bol bol resim çekiyorum ama korkumu belli etmemek için de bildiğim ne kadar dua varsa okuyordum. Evet, uçaklarda erkek kabin memuru gerekliydi. Ama ne diyorlar; "Ne lüzum var erkek kabin memuru almaya" bir de kulp takıyorlar; "İmam hatipli erkekler." Yapmayın etmeyin, iyi okuyun şu satırları. "Hastalanan bir yolcun emniyetli bir yere taşınması", "Erkek ve bayan karışık servis yapmasındaki ciddiyet", "Turizm eğitimi almış adaylar", "Yeri geldiğinde güvenlik hizmeti verebilmek" için. Ve saymakla bitmez. Küçük bir örnekle topu santraya götürüyorum. Dünyanın en büyük dedikleri Singapur Hava Yolları'nda 6600 kabin memurunun 2700'ü erkek... Biz bunları konuşurken hani sporu, özellikle futbolu sevmeyen THY Genel Müdürü Temel KOTİL "Trabzonspor o maçı kazanıp tur atlamıştı" diyerek golü attı. Karadenizli olup da futbolu sevmeyen hiç olur mu? Bugün de daldan dala atladık... Yazdığımız konular hiç değilse içeriği açısından Hülya AVŞAR'ın kaçamağı, Pınar ALTUĞ'un maceraları, bizim MUHTAR'ın aşkından daha beyaz! Beni bağışlayın ne olur...