Barınakta iftar

A -
A +

Siz hiç kendinizi iftar sofrasına davet ettirdiniz mi bilmem ama ben o işi yaptım. Yıllardır mübarek ramazan ayında, özellikle ilk haftalar iftar saatini evimizin sofrasında bekleriz. Yavaş yavaş eş dost davetleri başlar. Kimi zaman lüks otellerin salonları, mütevazı bir restoranın köşesi olur. Bunların yanında şehrin belli başlı yerlerinde devasa çadırlar kurulmaya başlanır. Kazanlar kaynıyor, pideler dumanı üstünde ezan vaktini bekleyen insanlarla bakışıp duruyor... Ne güzel bir duygudur iftar sofrasında dualar eşliğinde oruç bozmak. Kendimi "İftar sofrasına davet"e gelince. Yazımın başlığından yola çıkıyorum. " Barınakta iftar" Barınak neresi, önce oradan bahsedelim. İstanbul'un tarihi semtlerinden birisi, eski adıyla Samatya... Burada insanlar asırlar boyunca din, ırk ayrımı yapmadan birlikte yaşamışlar. Ermeni'si, Rum'u, Yahudi'si beraber sevinmiş, beraber üzülmüşler. Ramazan ayının güzelliklerini bugünlere birlikte taşımışlar. Barınak, sahil yolu üzerinde balıkçı teknelerinin barındığı "Kocamustafapaşa Balıkçılar Derneği". Tam 11 senedir burada iftar yemeği veriliyor. Yanlış duymadınız. Ramazan ayının her günü kazan kaynıyor. İlk senelerde 25-30 kişiye verilen iftar sofrası bugün 150... Nereye sığıyor bu insanlar. Masa, sandalye, çatal, kaşık, tabak... Evet dile kolay. "Kimlere veriliyor" bu iftar yemeği ? Yukarıda bahsettiğim Samatyalı, Aksaraylı, Yedikuleli, Langalı ve herkese. Çoluk çocuk, zengin, fakir bu sevabın ortakları... Evet, iftar yemeğine kendimi davet ettirdim. Bu güzelliği görmek için. Bakın ne diyor Ünal Ağabey, Başkan Haydar Deniz, Ramazan'dan sonra ocağının başına geçecek Kemal, Hüseyin ve vefakâr insanlar: "Aylar öncesinden başlar bizde faaliyet. Turşular kurarız. Kuru fasulyemiz, nohutumuz, pirincimiz depolanır. Yağımız, tuzumuz, şekerimiz hazır bekler. Bizde ayrıcalık yoktur herkes mutlaka bir köşesinden tutar. " Çok şeyler yazmak istiyorum. İçinde sitem olabilir, rica olabilir. Hani bir söz vardır. "Bu olay anlatılmaz, yaşanır" diye. Çok doğru. Neden mi? Şöhret olduğunu zanneden magazin sayfalarının gediklileri Ramazan'ı fırsat bilip iftar yemeği veriyor, medyaya da davetiye çıkararak sevap aldıklarını zannediyorlar. Oruçsuz ağızları ile iftar açma cüretini de göstererek belki beni kandırıyorlar ama... 30 gün kaynayan kazanın ve sevabın dışında bir beklentisi olmayan Barınakta iftar yapmak için çekinmeyin gelin bir lokma da size nasip olsun. Bu arada çok değerli Kadir Ağabey (Büyükşehir Belediye Başkanı) bir iftar yemeğine sen de gel, çorbada tuzun bulunsun, ne dersin?.. Davet bekleme benim gibi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.