Ben de ağaçtan düştüm
Son günlerin ana haberleri futbol üzerine kurulduğu için bugün de kıyısından, köşesinden dokunduralım dedik. Federasyonların özerkleşmeleri sonrası talipleri çoğaldı. Başkanlık koltuklarının kıymeti arttı. "Bırakın bizi kendi yağımızla kavrulalım"diyorlar. Ancak ya ev sahibi ya da yan komşusu mutlaka burnunu sokuyor. "Ben de isterim"diyerek maydanoz oluyor. Ben bu filmi yıllar önce gördüm. Hatta başrol oyuncularından birisiydim. Anlatayım da kulaklarınızın pası silinsin... Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı (o dönemin) Ahmet Ayık, "Bekir Bey sizi Federasyon'a almak istiyorum" dedi. Spordan Sorumlu Bakan'a sunuldum ve sağ olsunlar kabul buyurdular, ben de Ankara'nın yolunu tuttum. Federasyon'da Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın kardeşi Mustafa Erdoğanda vardı. Uyum içinde çalışıyorduk. Şampiyonlar çıkaran, altyapıyı sağlam temellere oturtan, yaklaşan federasyon seçimlerini düşünmeden, Ata sporu güreşin medyadaki çıtasını yükselten federasyonduk. Ve gün geldi çattı. Dönemin İçişleri Bakanı, Güreş Federasyonu Eski Başkanı olan Saadettin Tantan'dı. Başkanlık seçimleri için karşımıza ise gençlik yıllarında güreş tutmuş değerli bir arkadaşımız Osman Şansal çıktı. "Bu bir seçim" dedik ve yarışa katıldık. Ülke çapında güreşle ilgili delegelerimiz oy kullanacaklardı. Valilere bağlı Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri ve kulüpleri de sandık başına giderek başkan adaylarını belirleyeceklerdi. Meğerse sayın Bakanımız'ın adayı Osman beymiş. Nereden bilelim masumane çalışmalar yapan bizler, işin içine "SİYASET" girdiğini. Açıkcası hiç hesaplamamış, düşünememiştik. İller arası telefon trafiği, verilen emir ve talimatlar bizim federasyonu sandığa gömdü. Meslek terbiyemiz icabı mensubu olduğum federasyonum hakkında yazı yazmıyor, daha dikkatli davranmaya özen gösteriyordum. Ancak, bir defa "Sayın Bakan ne olur sporun içine siyaseti sokma, sen de sporun içinden geldin"diye yazdım. Olanlar oldu kaybettik. Osman Şansal kendi ekibiyle geldi. Olumlu veya olumsuz icraat yapmış şeklinde yorumda bulunmayacağım. Şansal da aynı şekilde, aynı senaryolarla koltuğuna veda etti. Arşivlere bakılsın yeter: "ATA SPORU GÜREŞ TUŞ OLDU." Bütün bunları neden yazdım? Daha dün aynı filmi vizyonda gördük. Ankara'da Futbol Federasyonu Genel Kurulu vardı. Başrolde yine bir Sayın Bakan... Gazete sayfaları, ekranlar doldu doldu taştı. Ve seçim neticesi YÜCE MECLİS'TE kürsüye kadar geldi. Hâlâ konuşuluyor. Siyaset spora, spor siyasetin içine girdi. Değerli okuyucularım. Bundan sonra bu köşede "LİBERO"da siyasi partilerden, milletvekillerinden, bankalardan, borsadan, magazinden haberler yazarsam sakın kızmayın... Bu haftalık bu kadar...