Benim lalem gökyüzünde

A -
A +

"İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı"... Şair ne güzel anlatmaya çalışmış. Ahh bir de gözlerini açıp, bu günlerde İstanbul'u görebilseydi. İstanbul lâlesiyle buluştu. Baharın müjdecisi papatyalardı. Düşünenden, hazırlayandan ve bizlere bu tabloyu sunanlardan Allah razı olsun. Bugün saat 11.30'da Yedikule Zindanları çevresinde Lâle Bahçesi açılış töreni gerçekleşecek ve etkinlikler İstanbul'a yakışır şekilde devam edecek... *** "Gözlerim açık ekranda maç seyrediyorum". Hangisi diye sormayın. Maşallah TV'ler reyting almanın kolayını buldu.90 dakika masrafsız program. Dünya ülkelerinin futbol karşılaşmalarını yayınlıyorlar, hangisini istersek seçip şaltere basıyoruz. İşte böyle bir gün sonrası kendimi dışarıya attım. Eyvah, İstanbul işgal olmuş. Lâleler istila etmiş. Kış aylarında yoğun çalışma vardı. Herkes birbirine soruyordu. "Ne ekiyorlar" diye. Ne güzel bir tablo, ne muhteşem görüntü derken İstanbul'un üstünden bir gürültü koptu... "Gözüm açık İstanbul semalarını seyrediyorum" Yerdeki lâlelerden bir tanesini gövdesine takmış "benim malım, benim alın terim, benim namusum" geçiyor. İşte o zaman yüreğimden gelen sesle ve gözlerimi iyice açarak gökyüzündeki dev lâleye bakıyorum... "Benim lâlem gökyüzünde..." *** Geçtiğimiz günlerde ufak bir ziyarette bulundum. Lâleleri kafama takmıştım. Neden uçaklarımızın lâle ile süslendiğini, dünya meydanlarına inen THY filosunun lâlelerini soracaktım. Temel KOTİL, yüzünden eksik etmediği güler yüzü ile beklediğim cevabı verdi bile. "Şampiyonluğa oynuyor", demiştim. Haklı çıktım. Ancak, Yasin ŞENER kardeşime ne diyelim ? Eskiden bu makamlarda çalışan eşe dosta gider, haber yazmak için bilgiler alırdık. Yasin Şener'in iki kulağında telefon, bir eli bilgisayarın tuşlarında, gözü ekranda dakikası boş değil. İmdadıma genç kadrodan Basın Müşaviri Dr. Ali Genç yetişti. Zaten aynı lisanı konuşuyoruz. Lâlelerden, basın ilişkilerinden, yoğun hava trafiğinden konuştuk. Lâle ile başladık, biraz futbol karıştırdık, THY ile uçtuk. Kültür Servisimizin yorumu ile noktalıyorum: "Orta Asya'dan yola çıkan LALE, Anadolu topraklarında yeniden doğdu. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın elinde suya çizilen ebru oldu. Saraylarda, camilerde çini oldu. Udun, tamburun tellerinde şarkı oldu. Ustasının elinde hat oldu, tespih oldu. İstanbul'un fethi ile İstanbullu oldu. Sonra Avrupalı, dünyalı oldu. " "Benim lalem gökyüzünde..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.