Geçtiğimiz hafta 2007'ye "Hoş geldin" derken kafama iki tane kocaman taş düştü. Yener Süsoy ve Nejat Altav ağabeyimizi kaybettik. Nur içinde yatsınlar. Nejat Altav'ı bu günün genç gazetecileri hatırlamazlar ama gazetelerin spor sayfalarını yönetenler, iki satır "Türkiye'nin ilk milli voleybol hakemi öldü" diye yazamaz mıydı? Futbolla başlayalım. Doğrusunu isterseniz pek hareketli geçecek bu yılın ilk çeyrek bölümü. Hazırlık maçları ile görücüye çıkar gibi Antalya'da buluşan kulüplerimiz, Avrupalı dostlarla karşılaştılar. Bakıyorum da bol bol transfer balonu uçuran yöneticilerimiz laf salatası ile bizleri kandırmaya çalıştılar. Maçlar başlasın hepsini göreceğiz... Aman unutmadan bir iki kelam da Trabzonspor'a dokunayım. Lige gelirken ilk yarıyı unut ve yeni başlıyormuş gibi kendine çeki-düzen ver. Bak rahmetli İsmet İnönü ne demişti... "Seni ben bile kurtaramam." Uşağum... Biraz da güncel hayattan hatırladığım abuk-sabuk, tatsız-tuzsuz derlediklerime. Hanım çıkıyor, "Ben Dubai'deyken, çocuğumun dadısı ciklet çiğnerken, arkadaşlarla yılbaşı kutluyorum, dişime ıstakoz kılçığı battı" gibi hepimizi çooook ilgilendiren(!) makaleleri döşeniyor ve bizlerde ekranın başına geçmiş Erman Toroğlu-Hülya Avşar ikilisinden yılın programını (!) İzliyoruz. Ben yazmaktan, sizler okumaktan bıkmadınız da RTÜK acaba hâlâ tatilde mi? Bakın değerli yöneticiler. Türk aile yapısını düşünmüyorsunuz. Şu soruya siz muhatap olsanız nasıl cevap verirsiniz. "Bekâretinizi nerede, kiminle..." (Utanıyorum ve ekranda konuşulanı buraya yazamıyorum). İsterseniz cep telefonuma mesaj yazın ben anlarım ne demek istediğinizi. Bir diğer kılçık olayda Bülent Ersoy'un aşkı... Ona en güzel cevabı ünlü tarihçi yazar, tamburi Murat Bardakçı verdi. Bu arada bana en güzel haberi de Büyükada'dan Barbaros iletti: "Bekir ağabey millet palamut tutuyor sen nerelerdesin." Ah Barbaros ben istavrite razıyım... Efendim; bizim Spor Yazarları arkadaşlarımız her sene olduğu üzere yine Antalya sahillerinde "Seminer"deler. Orada ne konuşulur, hangi konular işlenir bir türlü anlayamadım. Bağışlayın... Kongre zamanlarında "canım ciğerimci" dostlar, oralardan arayarak "Keşke gelseydin hem uçakta hem otelde yer vardı" demeleri ne kadar da nezaket davranışıydı anlatamam. Aman almayım... Ne şiş yansın, ne kebap dedik Az acılı yazı oldu...