Jupp Derwall'in kariyeri ile ilgili futboldan ister anla, ister anlama ne yazarsan yaz okunur. Ancak araştırmadan kafadan yazmaya kalkarsan biraz komik duruma düşersin. Hani derler ya "Bir bilene sor" diye. Bekledim ve "sıra galiba bana geldi" diyerek Derwall yazıyorum. İlk olarak Derwall'in Türkiye'ye gelmesinin mimarı, arkadaşım Erdoğan Şenay'ı aradım. Pazar ilavesinde koskoca tam sayfayı bu kişiye ayırırken, Barbara Cartland romanları gibi süslemek yerine birazcık gazetecilik yapabilselerdi... Derwall ilk olarak Türk Milli Takımı için ülkemize geldi. İstanbul Ayazpaşa semtinde Erdoğan Şenay'ın sahibi olduğu mükemmel manzaralı dairede İstanbul'la tanıştı. Ve eşofmanlarını Milli Takım için giydi... O, Türkiye'ye, Galatasaray için gelmedi. Derwall ve ben... Daha önce bu sütunlarda yazmıştım. Hatırlarsınız "Telefon tamircisi Bekir" diye. Alman Milli Takımı'nın 1974 Dünya Kupası hazırlık kampına nasıl girdiğimi ve Derwall'in beni yakaladığını. İşte o günlerde başladı Derwall'le dostluğumuz. 1982 Dünya Kupası İspanya'da (Gijon) devam etti. Şampiyona sonrası Yugoslavya'nın Split (Hajduk) şehrinde yapılan teknik direktörler seminerine (UEFA) bendeniz de katıldım ve Derwall ile aynı otelde oda komşuluğu yaparak Türkiye'deki gelecek günlerin temelini atmıştık. Derwall benimle, Almanların yaptığı gibi soyadımla konuşmaz, bana "Bekir" derdi. Ben de kendisi ile Jupp diye konuşurdum. Kemal Belgin, Attila Gökçe çok iyi hatırlarlar. Türkiye - Almanya maçı için Alman Milli Takımı İzmir Havalimanı'na gece gelmişti. Uçak merdivenlerinde bekleyen gazeteci ordusu kafileyi karşılarken Derwall "Hello Bekir" diyerek ilk beni selamlamıştı. Bunları neden yazıyorum... Derwall benim çok iyi dostumdu. Bakırköy'deki evimde misafirim olurdu. Çok şeyler konuşurduk. Necmi Tanyolaç spor müdürümdü. Bana "Neler konuştunuz anlat manşet yapalım" derdi. Hayır, Derwall benim böyle şeyler yapmayacağımı bilirdi, onun için evime gelirdi. Halı saha futbolunun temelini de Derwall atmıştır. Şöyle derdi. "Bu halı saha futbolu istesek de istemesek de tüm dünyaya yayıldı. Bari çok iyi kalite olmalı ki sakatlıklar olmasın." Onun için temsilciliğini yaptığı firmasının tesis yapmasını istedi. O kadar çok yazacak malzemem var ki, fazla uzatmadan "Derwall"i bize kazandıran, maddi ve manevi katkılarından dolayı Erdoğan Şenay'a teşekkür ediyorum. Öyle değil mi Ali Uras Ağabey, en yakın şahidim sen değil misin?