Dilini eşek arısı soksun!

A -
A +

Yaz aylarının insan vücudundaki mahmurluğu ile bu haftaki yazımızı biraz sıcak tutalım ve birkaç konuyu sayfamıza dökelim. Fazla TV izleme sevdamız yok ancak ses tonunu beğenmediğim için dikkat kesilip kim konuşuyor dediğim birini sizlerle paylaşacağım. Konu mankenimiz beyaz camın şöhret (!) yaptığı, adının başında "Prof" sıfatı bulunan Orhan Kural Efendi... Kanalların müdavimi beyefendi Hülya Avşar kızımızla dans edince kendini bulunmaz Hint kumaşı gibi gördü. Kitaplar bastı, yazılar yazdı, olur olmaz yorumlar yaparak beyinleri karıştırdı. Bakın son numarasına... "Kahvede 22 deliyi seyreden kişiler." Bu cümleyi duydum ve gözlerimi ekrana çevirdim. Bahsettiği futbol, deliler de futbolcular... Savunduğu tez ise gençlerin kahvede oturup ellerinde sigara bu delileri seyretmeleri imiş. Sayın Prof, soyadın Kural ama kuralsız bir yorum yaptın. Daha geçtiğimiz hafta bitti senin beğenmediğin Dünya Futbol Şampiyonası. Sevmeyebilirsin, hoşlanmazsın, anlamazsın ama o çirkin tabiri sakın kullanma, dilini eşek arısı sokar. Unutmadan yazıyım; aynı Kural "Aman hayvanları öldürmeyin" diye avazı çıktığı kadar bağırıyor. Tabii aynı sevgiyi hepimiz uyguluyoruz. Ancak işin diğer boyutu şov yapmaya giriyor. Sakın sivrisineği bile öldürmeyin, akrebe dokunmayın dersen biraz evvel söylediğim gibi o beğenmediğin ARI dilini bir sokar, sesin sedan kesilir. Konuyu değiştiriyorum... Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Anelka konusu... İnşallah Fenerbahçe kararını hayırlısı ile verir ve bu defteri kapatır. Ben bu yazıyı yazarken her kafadan bir ses geliyordu. Gitti, kaldı diye. Düşüncemi yazmakta serbestim. Ne olur git. Çok büyük yıldız olsaydın Fransa seni dünya kupası kadrosuna alırdı. İş hayatına atılmışsın. Allah hayırlı müşteriler versin. Sana abi nasihati... Zico seni sevmiyor, inan bana... Değerli okuyucularım. Kafam neye takıldı biliyor musunuz? Ergun Gürsoy kardeşim spor yazarı oldu ya, son günlerde şike haberleri, eski dosyalar gündeme geldi. Sık sık adı geçen Gürsoy, Malatya'dan yola çıkarak duyduklarını, bildiklerini kaleme alsa da hepimizi rahatlatsa. Bir de kaleci Zalad ortaya çıkıp, "Bugüne kadar neredeydiniz, şimdi mi aklınız başınıza geldi. Siz, Denizli-Fenerbahçe maçına bakın" derse ne cevap veririz? Bol gündemli temmuz günleri siz okuyucularımızı habersiz bırakmayacak. Ancak gönül verdiğiniz renklerin yaptığı hazırlık maçlarında aldıkları neticelere ne sevinin ne üzülün. Adı üstünde "hazırlık." Yeni futbolcuların kalitelerine bakın yeter. Güzel bir sezon geçireceğimize inanıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.