Trabzonspor yönetimiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla stres dolu maça çıktı. Şunu samimiyetle söylemek gerekirse, maç öncesi tribünlerdeki şov mükemmeldi. Trabzon bu maçtan beraberlik değil, galibiyet bekliyordu. Ziya Doğan, elindeki kadroyu bu amaçla sahaya sürdü. Ancak kendisi de inanmamıştı. Aynı saha ve seyirci önünde G.Saray'ı mükemmel bir oyunla yenen Trabzonspor 11'inden sahada 7 futbolcu vardı. F.Bahçe önünde bu kadar istikrarsız kadro kuruluşu, bordo-mavili takımın düşüşe geçtiğinin faturasıdır. İlk 45 dakikayı teraziye koyalım. Defans, birlikte oynamaya oynamaya paslanmış. Varsa yoksa Gökdeniz. Bu futbolcu çırpınıp duruyor. Bir ara saha kenarındaki hocası Ziya Doğan'a, bizim de duyacağımız sesle "Defansın haline bak" demesi takımın durumunu anlattı. İlk yarıdaki F.Bahçe ise ileri uçta gol koklayarak ağırlığını koydu. Doğruyu söylemek gerekirse F.Bahçe'nin defansı da beceriksiz Trabzon forvetine teşekkür etsin. İlerleyen dakikalarda, Deniz gerilerden gelip Appiah'a gol pası veriyorsa ve bu oyuncu da golü atıyorsa bu, Trabzon defansının ne halde olduğunu gösterir. Yine Gökdeniz. Yeter kardeşim, bu çocuğa yazık. Bu kadar yük bindirilir mi? Nihayet Gökdeniz'in yardımına Umut yetişti. İlerde çalışan Umut ikinci yarıda Trabzon'a rahat nefes aldırdı. Peki Trabzonspor 1-0 mağlup oynarken aksayan bölgelere neden değişiklik yapmıyorsun Ziya Hoca? Kulübede beklettiğin Musampa'yı oyuna almakla Trabzonspor'daki canlılığı hepimiz gördük. Ersen Martin sakatmış. O zaman yedek kulübesinde niye oturtuyorsun? İşte Musampa'nın girmesiyle Trabzonspor'da bir umut doğdu. Umut golünü attı, durum eşitlendi. Ha gayret Trabzon derken, F.Bahçe'nin en iyilerinden Mehmet Yozgatlı'yı Zico, Aurelio ile değiştirdi. Bizler tribünde neden bu değişikliği yaptı diye söylenirken, bu futbolcu öyle güzel bir gol attı ki, teknik direktörüne bir nevi de mesaj yolladı. Trabzonlular ne kadar üzse, kızsa haklı. Bu takım 4 büyükler diye anılıyor. Bu futbol Trabzonspor'a yakışmıyor. F.Bahçe, şampiyonluk yolundaki en büyük engeli aşarak koskocaman bir ohh çekti.