G.Saray aşkı ve Cömertler

A -
A +

Geçtiğimiz hafta bu sütunlarda İstanbul'un ev sahipliğini yaptığı büyük bir spor organizasyonunu yazmıştım. Tekrar etmeme gerek yok. Kısa bir özet yaparak asıl konuya döneceğim. Dört kıtadan 42 ülkenin katıldığı 400 sporcu "Uluslararası 21. Ahmet Cömert Boks Turnuvası"için ringe çıktı. Mükemmel organizasyon ve birbirinden zevkli müsabakalar seyrettik. Açılış töreninde duygusal konuşma yapan Atilla Cömert, babasının adına tertiplenen, dünyada bir benzeri olmayan turnuva içi annesi Ülker Cömert, ablası Nilgün Cömert'in adına herkese teşekkür etti. Ve Dünya Boks Birliği (AIBA) Genel Sekreteri, Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Caner Doğaneli konuşmaları ile açılışa renk kattı. Sitem etmek için yazmıyorum, eleştiri yapıyorum. Bizler spor yazarıyız. Yıllar öncesine dönersek bu tür turnuvalara gidebilmek için çırpınırdık. Romanya'da "Altın Kemer Boks Turnuvası"sayesinde birçok arkadaşım geçici bile olsa "Boks yazarı"oldu. Ne yazık ki o kişileri Ahmet Cömert'te göremedim... Madalyonun diğer yüzünde bakın neler var. Sevgili Galatasaraylı dostlar alınmayın, iyice okuyun yazdıklarımı. Merhum Ahmet Cömert 1943 -1951 yılları arasında Galatasaray Kulübü'nün antrenörlüğünü yaptı. Bu süre içinde 4 defa şampiyon oldu. 1960 yılına kadar sarı-kırmızılı kulüpte hem antrenörlük hem de boks hakemliğini sürdürdü. Uluslararası kariyerini yazmaya kalkarsam sayfa yetmez. Ve oğlu Attila babası kadar Galatasaraylı. İş yerini tarif etmeme gerek yok. Her gün milyonlarca insanın geçtiği Topkapı E 5 yolu üzerinde dalgalanan devasa bir sarı -kırmızılı bayrak var. Üzerinde "Cömertlerden sevgilerle"yazıyor. Şimdi soruyorum çok değerli Galatasaraylı dostlar: Bu turnuvaya renk katabilirdiniz. Özhan Başkan, Adnan Polat kardeşim beş dakika bile uğrayabilirdiniz. Şimdi yazdığım yaşanmış olaya kulak verirseniz iyi olur... Kadri Aytaç kimdi dememe gerek yok. Bu efsane Galatasaraylı, Alzheimer denen hastalıktan öldü. O dönemin başkanı Mehmet Cansun hayatta... Kadri Aytaç'ın hastalığını tesadüfen öğrendim Esentepe'deki evine ziyaretine koştum. Söyledikleri aynen şöyleydi: "Arkadaşlarım nerede Turgay nerede özledim."Yazdım, rica ettim, yalvardım... "Lütfen Kadri'ye gidin sizleri görmek istiyor, yardım beklemiyor, dostlarına hasret"dedim. Sorarım, hanginiz Kadri Aytaç'ın önce evine daha sonra cenazesine gittiniz. Şişli Camii avlusunda Fenerbahçeli Mesut Dizdarve Candemir Berkman haricinde... "Bülbülün hatırı yoksa kafesin hatırı vardır" diye boş yere dememişler... Türk spor camiasını saygın bir yere, uluslararası arenaya taşıdığın, Caner Doğaneli'yi kazandırdığın ve Attila Cömert gibi evlat yetiştirdiğin için sana teşekkür ediyorum, nur içinde yat Ahmet Cömert. Seneye buluşmak dileğiyle.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.