Gülüyoruz ağlanacak halimize

A -
A +

Yoğun bir haftayı daha geride bıraktık... 2007'ye doğru gidiyoruz. Ecevit'i, Ecevit diye yakışır bir törenle uğurladık. Önceden alınmış bazı kararlar, tarihler aynı günle çatıştı. Yazıldı, çizildi, alınanlar, kırılanlar olduysa da şükür kazasız, belasız atlattık. Hayat devam ediyor... Meteoroloji "kış geldi" diye bağırıp duruyor. Ne zamandır Işıkara Hocamızın sesi soluğu çıkmıyor, ekranlarda görünmüyordu. O da kış aylarını fırsat bildi ortaya çıktı. Sanki ağzından "bal akıyormuş" gibi "Deprem olacak" diye insanları karda kışta tedirgin etmeye başladı. Bizim köyde buna "Felaket tellalı" derlerdi. İnşallah dediği çıkmaz. Cek'li, cak'lı konuşmasalar olmaz sanki... Sözü nasıl olsa spora getireceğim. Bırakın değerli okuyucularımızla biraz dertleşelim. Haftayı yoğun geçirdik derken ekranları da hiç kaçırmıyoruz. Elimizde kumanda aleti zıplayıp duruyoruz. Allah selamet versin, rezalet almış başını gidiyor. Adına "Ana Haber" diyorlar devamlı analarımızı ağlatıyorlar. Sanki kapkaça, hırsızlığa, soyguna, cinayete çanak tutuyorlar. Başıboş gençlik, nasıl kapkaç yapılacağını görüntülerle öğreniyor. Magazin haberleri ise tam bir oryantal. Biz Hülya Avşar'dan bıktık derken "Naneli" bir soytarıyı başımıza musallat ettiler. RTÜK sen ne iş yaparsın, ne olur söyle... Bu arada Ömer Söztutan'a haksızlık etmeyelim, marketine bol bol malzeme alıyor. Gelelim spor dünyamıza... "Olmaz olmaz" derken, nihayet basketbol da bokstan nasibini aldı. Adam yumruğu öyle vurdu ki üç sayılık atıştan güzeldi (!). Kaş patladı, kan döküldü. Bir de seyircilere kızarlar, tribünleri boşaltırlar. Al sana saha içi terörü! Hani basketbol klâs spordu? O olayı gördükten sonra "klâs" oldu "kalas" ve kafamıza düştü... İşin şakası yok, bu yaştaki sporcuyu terbiye edecek halimiz de olmadığına göre, ceza uygulamak işin en doğrusu galiba... Salondan yeşil sahalarımıza dönelim. Bu arada elimde birkaç tane bilet kaldı. Hepsinin üstünde "Dönüş bileti, tarihi açık" yazıyor. Büyük ümitlerle getirdiğimiz, aynı büyüklükte paralar verdiğimiz futbolumuzun, özellikle yabancı pasaportlu teknik adamları sırada... Havalar soğurken sular ısınmaya başladı. (Bizde öyle derler; " Suyun ısındı gidebilirsin" diye.) Nasıl olsa kulüplerimizde bol bol tazminat ödemek için para var. Canı sıkılan varsa gidebilir... Hafta sonu için "Gözüm seğiriyor" dersem sakın alınmayın... Yine sağa sola Kemal Belgin tarzında dokundurmalar yaptık. Sürçülisan ettiysek affola.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.