İlk yarı durdu, ikinci yarı vurdu

Trabzonspor kendi sahasında puan kaybetmek istemiyor. Ama bordo-mavililere gönülden bağlı, onlara destek verecek muhteşem taraftar nerede?... Kimle oynarsan oyna, ister ligin son sırasında, ister en üsteki takım olsun yeneceksin ve alkışlayacaksın ki; senden güç alsın... İşte bu atmosferde Avni Aker'e çıkan ev sahibi Trabzonspor ilk yarıyı 1-0 mağlup kapadı. Golü atan Lazarov'a gelince; adam Bulgar Milli Takım kadrosundan kötü oynuyor diye resmen kovuldu. Geldi Trabzon'a güzel bir gol attı. Werner Lorant' ın da gözdesi oldu bir anda... Gole kadar Trabzonspor'a dikkatle baktım. O ne defans hatalarıdır anlam veremedim. Cezalı Stepanov'un yerine kadroya giren Çağdaş, sanki takıma küsmüş gibi. Hüseyin sakatlanana kadar bir türlü bekleneni veremedi. Marcelinho'yu adım adım takip eden Erciyesli Mustafa, bence ilk yarının en iyi Kayserilisiydi. Yine ilk 45 dakikadan yazıyorum. Ne oldu bir kaç hafta önce aynı sahada G.Saray'ı eli boş gönderen Trabzonspor'a?.. Ve gol makinesi gibi adlandırdığımız Gökdeniz, Ersen Martin ve Marcelinho üçlüsüne? Geçtiğimiz hafta 2-2'lik beraberlikten biraz ders alacağını bekliyordum. Şimdi nokta koyuyorum ve ikinci yarıyı seyretmek için derin bir nefes alıyorum. Ohh be, doğruyu söylemek gerekirse bu Trabzon'u anlamaya çalıştıkça şaşkınlıklar geçiriyorum. Jeton yeni düştü deriz ya; bordo-mavili takımda durum aynı... İlk 45 dakikayı bitirip soyunma odasına giderken, arkasında bıraktığı futbol ikinci yarı da nerede? ... Beklediğimiz gol ayaklarından Ersen Martin nihayet Ziya Doğan'a rahat nefes aldırdı. Bu böyle bitsin ama, Ziya Hocam defansta balans bozulmuş ve beklediğimiz heyecan azalmış. Lazarov neredeyse beraberliği sağlayacaktı ki; yine Umut, imdada yetişti. Trabzonspor'un önümüzdeki hafta G.Birliği deplasmanı ve yine kendi sahasında Ç.Rize ile maçları var. Şayet zirveye göz koyduysan bu maçlardan üçer puan çıkar hocam.