Ne oldi boyle?

Trabzonspor'u kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı futbolla tanımak mümkün değil. A.Gücü deplasmana gelmiş ve 4 - 4 - 2 dizilişiyle öyle rahat oynuyor ki; Trabzonspor'un top çeviremediği ilk 10 dakikada bir de güzel gol atıyor. Abdurrahman, Emre, Sedat, Petkov dörtlüsü A.Gücü'nün defansında emniyet sübabı gibi olmuşlar. Mustafa Özkan'ın gol vuruşu ise Trabzonspor'a hiç tesir etmediği gibi, daha da şuursuz, verimsiz futbol oynatır hale getirdi. Ne oldu Trabzonspor'a ve özellikle Yattara'ya? İlk yarıda hiç varlık gösteremeyen bu futbolcuyu Ziya Doğan nasıl sahada tuttu anlayamadım. Umut'un yokluğu açık seçik belli. Ersen Martin sakatlıktan yeni kurtulmuş ama biraz da isteksiz olduğunu hep birlikte gördük. A.Gücü rakibinin orta sahasına öyle güzel bir pres uyguladı ki, Gökdeniz gibi her an pozisyon bulan usta ayağa yol vermedi. Ceyhun'dan çok şey bekleyenler önce kendilerine bakmalı diyorum. Eski takımına karşı yine de güzel oynadı. İlk 45 dakika için söyleyeceklerim bu kadar. Ziya Doğan'ın karnesine bakarsak, maçların ikinci yarılarında çok zaman gülen taraf olmuştur. Ziya Hoca yine değişiklik yaptı. Golde hatası olduğuna inandığı Ferhat'ı çıkardı. Bu değişiklik defansa dönük olduğu için de galibiyet anlayışından uzaktı. Oh be; Ziya Doğan nihayet Yattara'yı kenara aldı, Ömer Rıza'yı oyuna soktu. Bir türlü pas yapamayan Trabzonspor, iyi ki ligin ikinci yarısında puan toplamış da bol bol harcıyor. A.Gücü için çok zor bir maç olmadı diyebilirim. Hikmet Karaman rakibini öyle güzel okumuş ki, rakibinin etkili futbolcularını oyundan düşürdü. Bir puan hedeflediği deplasmandan üç puanla dönmesini bildi.