Her hafta mecbur muyum kardeşim karamsar, üzücü, şikâyetçi, can sıkıcı yazı yazmaya. Kafamı nereye çevirsem bir yere tosluyorum. Yalnız spor mu? Hayır.. Her taraf karmakarışık. Allah'tan bir spor jürimiz var, sağ olsun Erdoğan Arıpınar bizleri her ay bir araya topluyor... Büyükler, küçükler aynı masalarda oturuyor malzemeler çıkartıyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bu güzel organizasyonu yazacağım... Şimdi içimde uhde kalmasın diyor ve başlıyorum... Sıraya koydum şiddet derecesine göre. Önce televizyon denen kutudan başlıyorum. Örf ve adetlerimizi ayaklar altına alan, adına "Dizi" dedikleri olaya bakalım. "Çirkin teklif, ahlaksız teklif" dedikleri ve gözümüzün içine sokarcasına gösterdiklerine ne buyurulur. Genç kızlara adres gösterirken, RTÜK acaba başka bir yere mi taşındı? Bir başka çirkinlik yine kara kutudan fışkırdı. Kızına tokat atan baba... Bunun adına "program" diyorsanız yazıklar olsun size. Buna en güzel cevabı pazartesi akşamı, "On bir altın adam" toplantısında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖZHASEKİ verdi: "Bu tür programları, siyasi kavgalar içeren konuşmaları seyretmiyorum, kapatıyorum veya TRT 4 de müzik dinliyorum..." Değerli okuyucularım. Bu tür yazmaktan inanın sıkılmaya başladım. Ama ben yazmayayım, o yazmasın, bu yazmasın nereye kadar gidecek? Baksanıza iki gazetenin, iki yazarı işi düelloya kadar götürüyor. Spor arenalarında da boy gösteren "Haşmetli", diğer meslektaşı Ahmet'e neler yazıyor... Adam çıkıyor ekrana, kızının saçını başını yoluyor, basıyor tokadı. Ne yazıyla didişip durursunuz be uşaklar, çıkın ekrana yumruklaşın biz de "hem ağlayalım, hem gülelim..." Gelelim bizim stadyuma... Japonya'da kızlarımızın Almanya ile yaptığı voleybol maçını izlerken (ekrandan) boş tribünler kafama takıldı. Demek ki, bu spor bir türlü kendini seyircisiyle bütünleştiremiyor... Üzülmemek elde değil... Meşin yuvarlak dediğimiz futbol topu ile noktalayalım... Haftanın derbisi golsüz bitti ama hadi kibarlık bende kalsın "SPORSEVERLER" diyorum. Öyle maddi zararlar açtın ki, yazıklar olsun. Bindiğin vapurdan ne istersin. İskelenin ne günahı var. Runje kalenin içinde bıçak bulup hatıra resmi çektiriyor... Haydi Trabzon. Bu Pazar F.Bahçe'ye örnek bir ev sahipliği yap da yukarıdaki "SPORSEVERLER" utansın.