On bir Haluk...

Bu hafta sözü futboldan açarak biraz derinlere gidelim dedim. Meşin yuvarlak sanki "İğneli fıçı." Herkes vuruyor hem de özel yapılmış ayakkabılarla dövüyoruz. Dünya küresine bakıyoruz, o da top gibi. Küre üzerinde aradığımız yeri bulamayınca tokat mı atıyoruz dünyaya?.. Meşin yuvarlak için mücadelemizi yeşil sahalarda yaptığımız kadar masa başında da devam ettiririz. FIFA diye bir kuruluş var. Dünyayı parmağında çeviriyor. Ve ona bağlı ülkelerin federasyonları... FIFA isterse maçları seyircisiz oynatma cezası veriyor, isterse 'hiç oynayamazsın' cezası bile verebiliyor. "Astığı astık, kestiği kestik"... Ceza dedik ve günümüzün gündemine bomba gibi düşen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy hakkındaki "ON BİR YIL" haberine kulak verdik. Aman yanlış anlaşılmasın Haluk Ulusoy'la uzaktan yakından "Sportif " alan dışında hiçbir bağım yok ve olamaz da. Aynı masada, tatil köyünde, otelinde gören olmamıştır. Ben, yapılan icraata bakarım... Gelelim konumuza. Demokrasi ile yönetilen bir ülkenin yazarı olarak fikirlerimi, görüşlerimi özgürce yazma hakkına sahibim... Futbolla yatıp kalktığımız bu ülkede yıllarca çırpındık, mücadele ettik ne Avrupa ne Dünya sıralamalarına girebildik. Eleme maçları oynadık, elendik, yenildik biletimizi elimize verdiler. Nereye kadar? Haluk Ulusoy Federasyonu'na kadar. Sihirli değnek mi vardı. Milli Takım'ı aldı, dünyanın bir ucuna götürdü neredeyse final oynatacaktı... Allah'ını seven söylesin, böyle bir durum kimin aklına gelirdi? Hayal bile edemezdik. Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Başarılı olan her şey kıskanılır. Zaten muhalifin işi de bu değilmi..."Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş" diye ne güzel söylemişler. Büyük paralarla transfer edilen futbolcuyu takım arkadaşları bile beğenmez, pas vermez ve " O kadar parayı aldı, golleri o atsın" demezler mi?. Bu kadar yıldır neredeydiniz, neden bizleri mutlu edemediniz. Adam çıkmış daha doğrusu seçilmiş,"Oyunu kuralına göre oynamış" dünyaya kafa tutmuş. Şimdi vurmaya bakıyoruz... Bebek davası, köpek davası derken küçük düşürülmeye çalışılan Adnan Menderes"in sonu hepimizce malum. Peki, bugün ne yapıyoruz "Anıt Mezar"ın yanından geçerken rahmet okuyoruz..." "Yiğidi öldür ama hakkını ver." Haluk Ulusoy bize "Dünya üçüncülüğünü" getiren "ON BİR" teslim etti. Ve diyorum ki; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy futbolda "Boyundan büyük işler yaptıysa kabahat mi işledi?.." Ulusoy... "ON BİR"in hesabını ver ve kurtul...