Trabzon bu değil

Bir hafta içinde 2 kez Trabzonspor'u izlemek, bordo-mavili takım hakkında ahkâm kesmek için şimdilik yeterli. Akdeniz'in sıcağında Kıbrıs Adası'nın güçlü temsilcisi Apoel'e son dakikada beraberlik golünü Yattara atmadan 1 dakika önce yazıma nokta koymuş ve "Rövanşta tur atlar" demiştim. Son dakika golü yazıyı perçinleştirdi. Geldik Avni Aker'e... Trabzonspor'un "Yorgun geldik" mazeretini asla kabul etmiyorum. Hiç de yorulmadı, görevini yaptı. Trabzonspor iki hafta üç usta ayağını (Marcelinho, Gökdeniz, Yattara) bir arada oynatarak ideal 11'ini kurma fırsatını buldu. Diğer yeni transferler zaten takıma uyum sağlamış durumda. Umut'tan bahsediyorum. Cem Deda'nın dikkatli, az hatalı, tatlı sert yönettiği maça dönelim. Vestel Manisaspor erken gole Trabzonspor'un Stepanov - Çağdaş ikilisinin hatasıyla kavuştu. İki tecübeli adam, hatalar zinciri... Penaltıcı Sadık Deda'nın oğlu Cem Deda pozisyonu dikkatle takip etti ki; herkesin şaşkın bakışlarını çaldığı düdükle uyandırdı. Gol sonrası Vestel defansa dönük futbol sergileyince, sanki Trabzonspor'a gol çağrısı yaptı. İleride Meduna'yı tek santrfor olarak tutan Ersun Yanal, orta sahadaki kalabalıktan Zelenka ve Holosko'yu zaman zaman ileri çıkardı. Yaklaşı 30 dakika pek varlık gösteremeyen yeni transfer Umut, Avni Aker tribünlerin attığı golle ayağa kaldırdı. Bu arada Gökdeniz'ın gol hazırlayıştaki ustalığına şapka çıkarırım. Hepsi iyi de, Apoel maçının yıldızı Yattara'ya ne oldu? İlk yarının son dakikasındaki "Ben buradayım" sinyali az daha gol olacaktı. Ve soyunma odasına gitti. Trabzonspor'un flaş transferi Marcelinho'yu bu sezon galiba zevkle seyredeceğiz. Mükemmel oyun anlayışını süratli futboluyla süslüyor. Karşılaşmanın ikinci yarısı ev sahibi takımın galibiyet golü telaşıya bitti. Bir türlü golü getiremezken, pozisyonları harcayan futbolcuları Lazaroni seyretti. Özetlersek, Trabzon Fatih Tekke'yi çok arayacak.