Bugün özellikle çocukları ilgilendiren çok önemli bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaz Spor Okulları... Ülkemin neresine giderseniz gidin yaz aylarında bez afişler asıldığını ve üzerinde "Bilmem ne spor yaz spor okulu çocuklarımızı bekliyor, kayıtlar başlamıştır" gibi cazip kelimeler görürsünüz. Her yaz sezonunda mutlaka dikkatimi çektiği için de üşenmem, araştırır kaleme alırım. Geçtiğimiz hafta üyesi bulunduğum Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) İstanbul Şubesi Başkanı arkadaşım Naci Arkan'ı çok telaşlı görünce sordum; "Hayrola başkan, ne bu telaş?" diye. Efendim bizim yüzme havuzumuza doktor arıyormuş. Yüzme havuzu deyip geçmeyin, şampiyonlar çıkıyor bu havuzdan. "O kadar önemli ki " dedi ve ekledi, "Yüzlerce çocuğumuz ders görüyor, her an her şey olabilir. Doktorsuz havuza kimseyi sokturmam." Ve Naci Arkan doktoru buldu, huzura kavuştu. Yüzme okulu sözü açılmışken siz değerli okuyucularımızı kısa bir Ada turuna çıkaracağım. Şairlerin ilham aldığı, Selahattin Pınar'ın bestelerini yaptığı, Lefterlerin, Kadri Aytaçların, Eşfak Aykaçların top koşturduğu, her gün mehtaba çıkılan Heybeli'den ve zalim bir kibrit ateşi ile yeşilliğini kaybeden Burgaz'dan geliyorum. Son durak Büyükada Deniz Kulübü... Yaz Spor Okulu ile başlamıştık. Türkiye'de ilk defa uygulanan bir olayı özetle sizlere aktarıyorum. Kış aylarında iki ilkokul (Şehit Murat Yüksel ve Büyükada İlk Öğretim Okulu talebeleri, toplam 221 öğrenci) beden eğitimi derslerini milli antrenör hocalar nezaretinde kapalı havuzda yüzme dersleri alarak yapıyor. Araştırmamızı devam ettirdiğimiz de, bu havuzdan Türkiye şampiyonlarının, rekortmenlerin çıktığını gördük. Spor Bölümü Teknik Koordinatörlüğünü Türkiye ve Uluslararası kariyere sahip yüzme antrenörü Yasemin Hayrioğlu yapınca daha nice şampiyonlar beklediğimizi ifade edelim. Bu arada 4 - 6 yaş arası miniklere ilk defa bu sezon yüzme kursu açmakla bir ilke imza atan kulübün başkanı Adnan Demir' i de kutlarım. Şimdi asıl konumuza gelelim... Yaz Spor Okulları derken asıl ağırlığı futbol okulları alıyor. Yani işin kaymağını yukarda bahsettiğim afişlerdeki tuzaklar yiyor. Analar babalar her gün gazetelerde televizyonlarda futbol piyasasını okuyor, görüyor. Nasıl olsa futbolda çok para var. "Bizim oğlan futbolcu olsun" diye ne araştırıyor ne soruşturuyor tıpış tıpış götürüp teslim ediyor. Yüzlerce çocuk toprak zeminlerde koşturup duruyor. İlk yardım gerekse doktor var mı diye soran yok. Şimdi daha iyi anladım Naci Arkan'ın doktor doktor diye neden kıvrandığını...