2 kere 2 kaç eder? Siz kaç olsun istersiniz?

A -
A +
Ünlü bir fıkra var, bilenler çoktur mutlaka...
 
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
 
Görüşmeci matematikçiye sorar:
-‘İki kere iki kaç eder?’
Matematikçi cevap verir:
-‘Dört!’
Görüşmeci sorar:
-‘Kesin dört mü?'
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
-‘Evet, kesin dört!’
 
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist cevaplar:
 
-‘Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağı veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!’
 
Ekonomist de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
 
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
-‘Kaç etsin istersiniz?'
 
Mesleği muhasebecilik olan okurlarımız kızmasın lütfen; bildik bir fıkra diye paylaştım. Anlatmak istediğim aynı fıkradaki mantıktan ibaret. Şöyle:
 
Geçtiğimiz günlerde bir kamuoyu araştırma şirketi tarafından arandım. Anket şirketinin ismini buraya yazmayacağım. Çok uzun süren araştırmalara zaman sebebiyle katılamıyorum ama arayan genç arkadaşı refüze etmemek için peki dedim.
Yaş, meslek, cinsiyet, medeni durum, çalışma durumu falan gibi sorulardan sonra "2002 seçimlerinde kime oy verdiniz" sorusu geldi, söyledim. Ardından 14 Mayıs Genel Seçimleri için tercihimin ne olacağını sorusu geldi doğal olduğu üzere... Ben de tercihimin ne olacağını söyledim. Tam başka bir soru sormaya hazırlanıyordu ki "Peki efendim. Katılımcı sayımız dolduğu için devam edemeyeceğim" deyip görüşmeyi sonlandırdı.
 
Bu tür araştırma şirketlerinin seçmenin kararı üzerinde az da olsa etkili olduğunu düşünüyorum tabii. Yani kararsız olan seçmen üzerinde. Bu nedenle bazı şirketlerin yönlendirme amaçlı yöntemler kullandığı, bence kuvvetle muhtemel. Bazıları hangi sonucu istiyorsa, o sonuca yönelik insanların yaşadığı bölgeleri seçiyor, ona da kabul... E zaten hangi araştırma şirketinin yöneticisinin hangi görüşe yakın televizyon kanalına 'konuk' olarak çağrıldığına bakıp, hangi şirketin patronunun hangi partinin üyesi olduğuna ve açıklamalarına baktığınızda, açıkladığı sonucun hangi tarafa yönlendirdiğini tahmin etmeniz de pek zor olmuyor ama doğrusu ilk defa bir seçim anketi için aranan bir 'vatandaş' olarak, yaşadığım tecrübe, güvenimi onarılmaz şekilde sarsarken, bu fıkrayı getirdi aklıma...
 
- Bu seçimde oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?
- Boş verin benim tercihimi, siz kim olsun istersiniz?

İrade önemli

Son yılların en önemli seçimiydi kuşkusuz. Katılım bu önemi teyit eder nitelikte. Yüzde 90'ların üzerine çıktığı tahmin ediliyor. Ülkemiz genel seçimlerine baktığımızda, son yılların en yüksek katılımının, 1987'de olduğunu görüyoruz: Yüzde 93,38 olmuş oran. Ardından 2002 seçimlerinde yüzde 79,14 gibi en düşük katılım oranlarından biri gelmiş sonuç olarak. 2007 seçimlerinde yüzde 84,25'imiz gitmiş sandığa. 2011'de yüzde 81,16'ya gerilemiş, 2015'te 85,23 ve 2018 seçimlerinde ise yüzde 86,24'lük bir katılım oranı görmüş sandıklar.
 
Bu seçimde tahminler yüzde 93'leri geçerek tarihî bir seviyeye ulaşacağı yönünde.
 
Tatil başlamadı, okullar kapanmadı. Deprem bölgesi hariç nüfusun önemli bölümü resmî ikametgâhında. Yani yüksek katılım için bütün şartlar mevcut.
 
Evet, yüksek oranlı bir seçim, seçmen iradesinin en yüksek seviyede sandığa yansıması olarak da kayıtlara geçecek.
Sonuç ne olursa olsun, öncelikle ülkemizin geleceği için olmak üzere, hepimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum. Bu yolda irade; güçlü irade muhakkak çok önemli.
 
Mevcut hükûmetin devam eden onlarca projesi var. Hükûmetin daha önce de açıkladığı gibi, deprem bölgesinin yeniden inşası ve daimi ihyası, vaatler üstü bir kararlılık programı.
Ardından, tüm kesimlerin rahatsızlığı olan enflasyon için, tüm partiler 'mücadele' sözü verdi. Hükûmetin hedefi 1,5 yıl içinde yeniden tek hane. Ana muhalefet ise 2 yıl içinde 'düşürme' sözü verdi. Hükûmetin aynı kadrolarla devamı hâlinde, savunma, enerji, altyapı projeleri devam ederken, asgari ücretli, memur ve emekli için verilen sözlerin yerine getirilmesi için çalışmaları ilk çalışma olacak.
 
Şimdi en önemlisi güçlü irade ile ülke menfaatini birinci sıraya alıp çalışma zamanı. Hepimiz için.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Mooazez12 Ocak 2025 18:50

300