samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Hatay'da deniz var

A -
A +

Türkiye haritasını alın elinize, rastgele bir yere dokunun. Hah, işte orada dahi tarih var. Çünkü Anadolu medeniyet beşiği...

 

Güneydoğu Anadolu toprakları, ülkemizden doğan Fırat ve Dicle nehirlerinin geçtiği bölgeler olarak anılan 'bereketli hilal' olarak bilinen bölgenin merkezi.

 

6 Şubat depremi ile yerle bir olan 11 kent. Her biri birer inci...

 

Adıyaman, muhteşem Nemrut Dağı'nın yanı sıra Arsameia ve Perre antik kentleriyle Cendere Köprüsü’nün yanı sıra camileri, köprüleri, türbeleri, müzeleriyle 1 günde gezilemeyecek kadar önemli yerlere sahip.

 

Gaziantep... Zeugma, Rumkale, Bakırcılar Çarşısı, eşsiz eserlerin bulunduğu müzeler, Karkamış antik kenti, Zincirli Bedesten ve anlatılmaz gastronomi zenginliği… Kahramanmaraş deseniz, Başkonuş Yaylası, kalesi, muhteşem arkeoloji müzesiyle iddialı merkezlerimizden.

 

Osmaniye, Kilis yine gastronomiden tarihî alanlara kadar birer inci... Elâzığ, Osmaniye, Malatya deseniz öyle. Hele Şanlıurfa, başlı başına merkez. Çünkü Göbeklitepe var. Dünyanın şu ana kadar orta çıkarılan en eski yapısı... Milattan önce 9500'e kadar uzandığı kesin ama bazı buluntular 12 bin yıl öncesini de işaret ediyor. Şanlıurfa'da dünyanın ilk üniversitesi de var, Balıklıgöl ve dinî merkezler de. Say say, gez gez bitmez.

 

Fakat tatil deyince akla hâlâ en fazla gelen şey 'deniz, kum ve güneş'... Ve maalesef ülkemizde deniz deyince de akla Antalya ve Bodrum geliyor.

 

Mesela Adana. Tam 8 tane çok önemli plajı var. Doğasıyla, gezilecek yerleri ve kebaplarıyla ünlü Adana'ya bir de böyle bakmak lazım. Mersin de öyle tabii.

 

Peki Hatay? Hatay neden hiç deniziyle gündeme gelmez acaba? Hâlbuki tam 35 kilometrelik bir sahil şeridi var. Yaz turizminin en uzun olabileceği merkezlerden biri... Hatta hayalimiz olan "turizmi 12 aya yayma" hedefinin en kolay gerçekleşebileceği yer. Akdeniz'in güneye doğru açılan bölgesi, kıyı şeridinden önemli bir kesit.

 

Evet, başlıkta 'Hatay'da deniz var' dememin sebebi, geçtiğimiz aylarda Hatay'ın çehresini değiştirecek bir projeden bahsetmekti. 2 yıl önce 6 Şubat'ta yüz binlerce kişinin evini-ocağını yıkan o büyük depremlerden sonra devlet-millet el ele verip bölgeye koştuk gönlümüzle. Devamında da çok şey yapıldı. Evler, yollar, fabrikalar. "Fakat her şey binayla bitmiyor." Bölgede ekonomik hareketliliğin hızlanması için Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk söylemişti bunu. "1.500 kilometrelik yol, binlerce konut yaptık ama yapmamız gereken çok şey var" diyerek açıklamıştı hedefini. Hatay'a tersine göçün başlaması, millî gelirin artması, eskisinden daha güzel olması için başlatılan bu çalışma için, Hataylı turizmci Ömer Niziplioğlu fikirleri ve yapmak istedikleriyle "ben de varım" dedi ve ekledi:

 

Akdeniz'den Fas, Tunus, Mısır gibi ülkelerle birlikte İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler maksimum kazanç sağlarken biz sadece Antalya ile kalmışız. Oysa Arsuz ile Samandağ arasında atıl durumda 35-40 kilometrelik sahil şeridini turizme açmalıyız. Medeniyetler şehri Hatay'ın turizmi neden yok seviyede? Hâlbuki İtalya'nın Portofino ve Amalfi kıyıları gibi planlanırsa dünyanın en güzel deniz turizmi bölgelerinden olabilir. Bu bölgeyi turizme açabilirsek onlarca otel, kafe, restoran halkın denize gireceği plajlar, yürüyüş yolları, bisiklet yolları, spor tesisleri planlanabilir. Bu proje hayata geçerse tersine göç başlar, Antalya ve Bodrum'dan daha neşeli ve eğlenceli bir şehir olabilir.

 

Bu fikri dinleyen Başkan Öntürk, projeden çok etkilendi ve hayata geçirmek için kolları sıvadı. İlk iş Kültür ve Turizm Bakanlığına giderek Ömer Niziplioğlu ile birlikte projeyi, Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan'a anlattı. Alpaslan ise bakanlık olarak hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacaklarının teminatını verdi. Şimdi Bakanlık ile bölge yatırımcıları arasında görüşmeler, çalışmalar hızlandı. Hatta sonbaharda Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından da desteklenen bir girişim hayat buldu bile. Kendisini "sosyal girişimci" olarak tanımlayan, Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliğini bitirdikten sonra Sri Lanka'da bir sörf merkezi açan, memleketi Ordu'da turizm yatırımı yapan Deniz Toprak, Hatay'da öğrencilere sörf öğretmek için adım attı. Geçtiğimiz aylarda o proje için bir tanıtım da yapılmıştı. "Sörf tahtalarıyla sahilde bekliyorum. Gelen 22 yaş altı gençlere ücretsiz sörf dersi vereceğim" diye duyurmuştu Deniz sosyal medya hesabında... Birçok dernek de destekçisi bu adımın.

 

Bu projeler arttıkça Hatay'da, Adana'da deniz olduğunu hatırlayacağız. Sonra da dünya öğrenecek...

 

 

 

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.