3,5 trilyonluk rüzgâr...

A -
A +

Pandemi, hayatımızda öngörülemeyen sayısız yeni pencere açtı. Hayatımızın her alanına dair farkındalıklar bunların en önemlisiydi mutlaka. Önceliklerimiz değişti, duygularımız değişti, çevreye bakışımız, değer verdiğimiz şeylerin hayatımızdaki sıralaması ve daha bir sürü şey… Tabii bu farkındalıklar kişiye göre farklılaştı ama ortak paydalarımızdan biri de ekonomik işleyişlerdeki büyük değişimler oldu. Pandemi öncesine ülkemizde e-Ticaret önemli bir gelişme gösteriyordu evet. Gıdadan giysiye, ev gereçlerinden sağlık ürünlerine kadar birçok şeyi e-Ticaret ile birkaç günde ulaştıran şirketler yavaş yavaş büyüyordu. Fakat pandemi, bu büyümeyi birkaç kat birden artırdı. Evlere kapanınca 1 tane çikolatayı bile eve kadar getirttiğimiz bir sistem oluştu. “Denemeden asla” dediğimiz giysilerimizi eve getirtmeye, “Kargoyla altın mı alınır canım” dediğimiz zamanları unuttuk, yemeğimizi 15 dakikada eve istemeye başladık. E-Ticaret'in zorunlu aracı moto-kuryelerin sayısı otomobillerle yarışır hâle geldi, bu hizmeti veren şirketler peş peşe açıldı. Hatta birkaç dakikada bu tür hizmet veren şirketlerimiz yurt dışında satın alma ve ortaklıklarla, önemli başarılara imza attı. Ardından bazı operasyonlar kapandı ama sektör bizde ve dünyada büyük bir hızla büyümeye devam etti. Önümüzdeki döneme dair beklentiler ise, müthiş büyüklüklere işaret ediyor.

 

Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığı Türkiye’de e-Ticaret'in Görünümü Raporu’nu açıkladı. Rapora göre e-Ticaret hacmi Türkiye’de 1 yılda yüzde 115 büyüdü ve 1,85 trilyon TL’ye ulaştı. Beklenti ise bu yılın sonunda 3,4 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaşılması. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) e-Ticaret Meclisi Üyesi Cenk Çiğdemli, e-Ticaret yapan ve e-Ticaret üzerinden harcayan nüfusa baktığımızda, sektörün öngörülemeyecek kadar hızlı büyüyeceğine dair tahminini iletiyor.

 

 

Rapora göre en fazla harcama yapan yaş, 29

 

 

Yine raporda e-Ticaret hacminin yüzde 51’ini mal ticareti, yüzde 49’unu ise hizmet ticareti oluşturuyor. Yani musluk tamircisini de fayans ustasını da mahalleden değil, internetten buluyoruz.

 

Sektörden en büyük payı, 233 milyar TL ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri alıyor. Elektronik 135 milyar lirayla ikinci, giyim, ayakkabı ve aksesuar ise 127 milyar lira ile üçüncü sırada. Görüyoruz, istiyoruz, evde deniyor, olmadı gönderiyoruz. Bu sayede yeni şirketler kuruluyor, istihdam artıyor.

 

En önemli rakamlardan birisi de işletme sayısı. E-Ticaret yapan tam 559 bin 412 işletme var. İşletme başına fayda ve kazanç sağlayan kişileri hesapladığımızda, milyonları bulan bir sonuca ulaşıyoruz.

 

En çok 29 yaş ve 25-36 yaş aralığı tüketiyor, en çok e-Ticaret işletmesini de 25-44 yaş arası açıyor.

 

Rapora göre en fazla kargo gönderen ilçe, İstanbul’un Bağcılar ilçesi, en fazla kargo alan ise Ankara’nın Çankaya'sı.

 

Sektörlere batığımızda, giyim-ayakkabı grubunda ayakkabı ve gömlek öne çıkarken, elektronikte ilk sırada cep telefonu var. Küçük ev aletlerinde moda ürünümüz airfryer. Gıdada en fazla meyve-sebze ve çay istiyoruz evlere... Hazır yemekte ise hamburger ve kebap ilk sırada... 

 

Evet... Tüm bu bilgiler, araştırmalar gösteriyor ki, sektörün önü çok açık. Her çeşit mal ve hizmet için hem de... Bu rüzgâr öyle kolay kesileceğe de benzemediğine göre yapılacak çok şey var demektir. Cenk Çiğdemli diyor ki: 

 

Bana kalırsa en küçük esnaf bile bir an önce işini dijitale taşımalı. Geç kalmamak için önümüzde artık uzun yıllar yok. Değişim çok hızlı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.