Christopher Nolan dünyanın en tanınmış yönetmenlerinden biri. Son film projesi olan "The Odyssey" ise Odysseus’un seyahatini işliyor. Konu Anadolu coğrafyasında geçiyor.
Eserin çekimlerinin Sicilya, Fas ve İngiltere gibi yerlerde yapılacağı yabancı basında yer aldı. Ancak hikâyenin asıl kaynağı olan Türkiye, filmin çekiminin yapılacağı lokasyonlar arasında sayılmadı. Türkiye’nin çabalarına rağmen Nolan cephesinden bir açıklama gelmedi.
Bu arada geçtiğimiz hafta dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Bir gazetenin internet sitesinde "Nolan, Ordu’da film çekiyor" diye bir haber çıktı.
Haberde, bu gelişmenin Ordu Perşembe'deki Yason Burnu'nun tanıtımına büyük katkı vereceği ifade ediliyordu. Ziyaret muğlaktı ancak Twitter’daki İngilizce hayran sayfasında da Nolan'ın Ordu'da film çekeceği paylaşıldı.
Biz de bakanlık yetkililerinden henüz herhangi bir yapım başvurusu olmadığını, Nolan’ın daha evvelki çabalara da cevap vermediğini öğrendik. Aldığımız bilgileri kültür sanat sayfamızda yazdık.
Fakat Türk medyasının hâli enteresandı. Hayranlara ait Twitter hesabındaki paylaşım, Nolan’a aitmiş gibi görüldü ve kesin bir dille "Ünlü yönetmen Türkiye’ye geliyor!" haberleri çığ gibi yayıldı. Hâlbuki ne resmî bir açıklama ne de ciddi bir kaynak bilgisi vardı. Büyük gazetelerin internet sayfaları bile bu "içeriği" (haber demek zor!) şehvetle yaydı. Kimse de aslını astarını sormadı. Ordu'da şenlik havası yaşandı. Yönetmenin İngilizce hayran sayfası, başkandan ziyareti teyit ettiğini duyurmuştu. Perşembe Belediye Başkanı Cihat Albayrak ise basın açıklamasıyla kesinleşmiş resmî bir kararın olmadığını söyledi. Başkan "Ama film Yason Yarımadası'nın dünyaya tanıtımı bizim için büyük fırsat" dedi. Ayrıca tanıtım ve reklam çalışması yapacaklarını bildirdi.
Yani uzun zamandır Türkiye’de film çekmeye yanaşmayan Christopher Nolan'ın ziyareti söz konusu değil. En azından şimdilik! Kim bilir adam Türkiye'deki bu heyecanı gördükten sonra çağrılara cevap verir.
Ama rüzgârı bile yetti. Şahsen Yason Burnu'ndan haberdar değildim. Şimdi siz de öğrenmiş oldunuz.
Somali ve Etiyopya, barışmak için Türkiye'nin kapısını çalıyor. Sudan, iç savaşı bitirmek için Türkiye'nin ara buluculuğunu istiyor. Afrika, terör kuşağına karşı Türkiye'den medet bekliyor. Ukrayna'daki barış çabamız malum. Suriye, Libya, Azerbaycan ve Irak'taki Türk etkisini âlem biliyor. Türk dünyasındaki ağırlığımızı söylemeye hacet yok. Erdoğan'ın Asya seferi, gönül coğrafyamızdaki genişliğini bir defa daha gözler önüne serdi.
Malezya Başbakanı Enver, Erdoğan için "Dünya Müslüman âleminin lideri, adalet ve insan hakları savunucusu" dedi. Pakistan Başbakanı Şerif "O sadece Türkiye'nin değil, İslam dünyasının lideri" diye övdü.
Cumhurbaşkanı ise "Bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Çok açık net söyleyeyim, ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz. Bizlere bütün iltifatlar Osmanlının mirası üzerinden geliyor" açıklamasını yaptı.
Türkiye güçlendikçe ve nüfuzu arttıkça Fransa, İsrail, Yunanistan'ın aklına Osmanlı geliyor. Ve görüyoruz ki dost zaten unutmuş değil.
Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi Genel Müdürü Dursun Güleryüz, Meclis'te milletin televizyon alışkanlıkları üzerine bilgi verdi. Öğrendik ki...
Fatih Selek'in önceki yazıları...