Ülkede bir kısım medya kısır çekişmeler ve ucuz polemikleri malzemeden sayıp ve vasatları oynarken gazetemiz halka dokunan haberleriyle gündeme damga vuruyor.
Sadece geçen hafta...
Yurda defalarca virüslü domates tohumları sokulmak istendiğini ama gümrük kapılarında durdurulduğunu duyurduk.
Eğitim camiasında 12 yıllık kesintisiz eğitimin tartışıldığını, liselerin eskisi gibi üç yıl olması fikrinin ağırlık kazandığını yazdık.
Yetkililerin ağzından hurda teşviki diye bir şeyin olmadığını, eski araçların fiyatının boşuna uçtuğunu aktardık.
Cezaevlerini rahatlatacak kısmi affın yolda olduğu yönündeki manşetimiz gündeme bomba gibi düştü.
Suriye'nin yeni yönetiminin aldığı vergi kararının ardından Türk kamyonlarının PKK bölgesinden geçmek zorunda kaldığını, terör örgütünün haraç kestiğini Türkiye bizden öğrendi.
Milyonlarca çalışanın konuştuğu "2008 sonrası emeklilerin çifte maaş alamayacağı" yönündeki kanuna dair yazı da sosyal güvenlik uzmanı yazarımızın mahsulüydü.
İletişim teknolojilerinin bu kadar ilerlediği, herkesin her şeyden haberdar olduğu bu dönemde fark atıyoruz.
Ve biliyoruz ki haberlerimizi siz okurlarımızdan daha çok internet siteleri, haber kanalları ve televizyon ana haber bültenleri gözlüyor!
CHP'de 'şaibeli kurultay' tartışması sürüyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun delegeleri satın almak suretiyle Kemal Kılıçdaroğlu'nu devirdiği belirtiliyordu. İzmir'de bir delege tanık sıfatıyla savcılığa ifade verdi.
Hatip Karaaslan isimli delege, Kılıçdaroğlu'nun 'sır küpüm' dediği 37 yıllık özel kalem müdiresinin menfaat karşılığı Özgür Özel safına çekildiğini; rakibe önemli bilgiler verdiğini öne sürdü.
Müdireyi ikna operasyonunu da bir televizyon kanalı sahibinin yaptığını söyledi.
Millete 'yandaaaaş' diye çemkiren parti rozeti yakasının içine takılmış bu ekran bülbüllerinin hâli de ahvali de budur.
Yandaşlık bile merhale. Bunlar yandaş bile değil! Bildiğiniz parti aygıtı, siyasetçi aparatı.
Basın İlan Kurumu'nun süreli yayınlara yatırım ve işletme kredisi verdiğini, kredilerin faizinin yüzde 45'ten yüzde 35'e düşürüldüğünü...
Kurum'un basın derneklerine bu yıl için 925 bin lira dağıtacağını...
Azınlıkların gazetelerine 396 bin lira maddi yardım yapılacağını...
Türkiye'nin ilk Ermeni kanalı olan Luys TV'nin sahibi Aram Kuran'ın İletişim Başkanlığı'na ve Cumhurbaşkanına "Basının gelişmesinde, yapım sektörünün büyümesinde, haberciliğin etik merkezli yapılmasında ve en önemlisi biz basın temsilcilerini herkes bir yandan çekiştirirken Sayın Cumhurbaşkanımıza; devletimizin yanında olmamızı sağlamasından dolayı minnettarım" diye teşekkür ettiğini biliyor musunuz.
İsmet Berkan, 10Haber diye özel haber ağırlıklı bir internet sitesi kurmuştu. Sanat dünyasından özel haberler yayınlıyordu. Ofis tutmuş, kurumsal şirketlerle filan iş birlikleri yapmıştı. Abonelik sistemi getirmişti.
Ertuğrul Özkök, Erdal Sağlam, Ayşe Arman, Şelale Kadak gibi isimleri etrafında toplamıştı. Siteyi büyük bir sanayicinin desteklediği belirtiliyordu. Diyorlar ki o patron desteği çekmiş, kadro da dağılmış.
Bizim Türkiye'de en ucuz şey habercilik. Vatandaş habere para vermiyor. Batı tarzı paralı haberciliğin ülkemizde tutmayacağını biz gördük. Berkan da görmüş oldu.
Now TV'de yayınlanan "Şakir Paşa Ailesi" dizisi hâkim kararıyla durduruldu. Dizinin bütün videoları resmî YouTube hesabından silindi.
Şakir Paşa'nın torunları kendilerinden izin alınmadığını belirterek mahkemeye gitmişti. Yapım, kayınpeder ile gelin arasında 'ilişki' sebebiyle ceza almıştı. Bu yüzden de eleştiriliyordu.
Şirin Devrim'in dedelerini anlattığı "Şakir Paşa Ailesi" okuduğum en güzel biyografi kitaplarından biridir. Devrim ailesi üzerinden bir dönemi anlatıyor.
Yani dizi yayınlanmadan evvel az çok bilgi sahibiydim. Bir anı kitabında da dizide de objektiflik beklenemez. Aksi hâlde belgesel olur. Ancak dizideki pespayelik de kabul edilebilir cinsten değildi. Prensip olarak yasaklara karşıyım ama bu yasağı destekliyorum!
ABD Başkanı Trump, ülkesindeki medya organlarıyla kavgalı. Göreve gelir gelmez New York Times, AP, Reuters ve Bloomberg News gibi medya kuruluşlarına abonelikleri iptal talimatı verdi.
Dün de bunlara kaynak sağlayan bürokratları "sol eğilimli dolandırıcılar" diye hedef aldı. MSNBC’ye "Demokrasi için bir tehdit" dedi. CNN’e "zavallı" yakıştırmasında bulundu. New York Times ve Washington Post'ı kimsenin okumadığını söyledi.
Şüphesiz bu sözlerinin arkasında X'in sahibi, yani yeni nesil medya patronu Elon Musk var. Bu kavga yeni ile eskinin kavgası.
Fatih Selek'in önceki yazıları...