Vekilimin deprem karnesi

A -
A +

İstanbul'u sarsan depremin ardından herkes birbirini suçlayıp sorumlu ararken MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut'tan çarpıcı bir teklif geldi.

 

İstanbul'un nüfusunun ve sanayi tesislerinin Anadolu'ya kaydırılmasını öneren Bulut, bu sayede emeklilerin problemlerinin de halledileceğini ifade etti.

 

Milyonların duygularına tercüman olan bu yapıcı öneriyi kendisiyle görüşüp tafsilatlandırarak manşetimize taşıdık.

 

Bu sırada merakımı celbetti. Bir Tokat milletvekili Türkiye ekonomisinin kalbi olan İstanbul'a dair endişelerini dile getirip çözüm sunarken İstanbul milletvekilleri ne yapmış?

 

Üşenmedim tek tek baktım, sosyal medya hesaplarını inceledim.

 

İstanbul Meclis'te 98 milletvekiliyle temsil ediliyor. Bunların 41'i Adalet ve Kalkınma Partisi'nden, 21'i CHP'den.

 

İktidar partisine mensup milletvekilleri "Murat Kurum bizim adımıza da çalışıyor" diye düşünmüş olmalılar ki çoğu "Allah korusun, geçmiş olsun" minvalinde paylaşımlarla geçiştirmişler...

 

Her gün kendilerini vuran yeni bir yolsuzluk depremiyle sarsılan CHP'liler can derdine düşmüş. Tek konuştukları, yolsuzluktan tutuklu Ekrem İmamoğlu'nu düştüğü "fay çukuru"ndan kurtarmak.

 

Deprem gündemini Meclis'e taşıma konusunda CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ve YRP İstanbul Milletvekili Doğan Bekin istisna olmuş. Ancak ikisi de soru önergelerini 'Kanal İstanbul'u merkeze alarak yöneltmiş. Bir de İyi Partili Buğra Kavuncu var. Meclis basın toplantısında İstanbul'daki riskten bahseden Kavuncu işi yine getirip 'Kanal İstanbul'a bağlamış. Yani dertlerinin deprem değil fırsattan istifade bağcıyı dövmek olduğu anlaşılıyor.

 

Vatandaşın sorununu Meclis'e aktaran tek bir milletvekili olmuş: Saadet Partili Mustafa Kaya. İki mahalledeki imar sorunlarını Genel Kurul'a anlatan Kaya çözüm talep etmiş.

 

İstanbul'u oy deposu gibi gören, ismini sadece seçim döneminde duyduğumuz sayın milletvekilleri deprem karneniz budur! Millet sizden çözüm, öneri, çalışma bekliyor!

 

 

Yüzleri de kızarmıyor

 

 

Cem Küçük ile HalkTV sunucusu İsmail Küçükkaya bir mekânda karşılaşıyorlar.

 

Küçükkaya, gelip Cem'e sarılıyor. CHP'lilerin MASAK raporlarına yansıyan para trafiklerini deşifre eden Cem'i öpüp tebrik ediyor. "Sen ne büyük gazetecisin" diyor.

 

Bu sırada yanlarında da meslektaşımız Tahir Sarıkaya var. Sarıkaya'nın gözleri fal taşı gibi açılıyor. Duyduklarına inanamıyor, donup kalıyor.

 

Cem bu diyaloğu yayında anlattı "MASAK raporu doğru, biz de biliyoruz diyor, sonra ekrana çıkıp doğruyor. Biraz karakterli olun" diye kızdı.

 

Küçükkaya sonra sabah programında "İyi yaptığı zaman da söylüyorum kötü yaptığı zaman da" diyerek konuyu savuşturmaya, kitlesini teskin etmeye çalıştı.

 

Bir değil iki değil üç değil...

 

Cem'in bu siteminin benzerini ekranlara çıkan birçok yorumcudan duydum.

 

Adamlar İstanbul'da dönen fırıldakları, yolsuzlukları senden benden iyi biliyorlar. Hatta acayip detaylarına vâkıflar. Öyle ki İBB'ye operasyon yapılmasını herkesten evvel onlar bekliyordu.

 

İBB'nin başındakiler milyonlarca dolar rüşvet almış, tehditle iş adamlarının varlıklarına çökmüş, para kuleleri kurmuş, delege satın alıp partiye darbe yapmış, gizli görüşleri ortaya çıkmasın diye güvenlik kameralarına bant çektirmiş, sinyal kesici taşıtmış... Bulaşmadıkları rezillik kalmamış. Ama hâlâ üste çıkmaya çalışıyor. Kendilerini gazeteci gibi yutturmaya çalışan trolleri, ekranda bunları yalın kılıç savunuyor ve bunda bir beis görmüyorlar. Yüzleri bile kızarmıyor. Murat Abbas diye bir adam var, itirafçı oldu diye hafife aldılar, unutturdular.

 

Talimatla hareket etmelerinden mi, linç korkusundan mı, kendileri de işin içinde olduklarından mı, ideolojik saplantıdan mıdır nedir! Sebep neyse artık! Ortada korkunç bir ikiyüzlülük var.

 

Psikiyatrist Nevzat Tarhan, günümüzde iki duygunun zayıfladığını söylüyor: Bir utanç; iki merhamet... Kimileri bırakın gazetecilik hüviyetini, insan olmanın temel vasfını bile kaybetmiş!..

 

 

 

Fatih Selek'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.