Yok mu bu hırsızlığı bitirecek?

Meclis, telif haklarıyla ilgili bir süredir mesai yürütüyor.

 

Çalışma neticesinde dijital telif hakları yasasının çıkması umuluyor.

 

Açıkçası düzenlemeyi dört gözle bekliyoruz.

 

Çünkü muhabir arkadaşlarımızın binbir emekle, tırnaklarıyla kazıya kazıya yaptığı haberler, dijital mecralarda hoyratça ve çoğu zaman kaynak belirtmeden kullanılıyor. Yetmiyor bazen daha çok 'tık' için suyunu çıkarıp 'galeri' yapıyorlar. Hem de bunlar anlı şanlı kurumsal internet portalleri oluyor. Atıfta bulunun, iktibas yapın, haberden haber çıkarın, link verin ama niye kendiniz gibi kullanıyorsunuz?

 

Maalesef yeni küresel düzen de emek sömürüsü üzerine kurulu. Haber dijitalleştikçe paraya tahvil edilen bir meta oldu. Ve gelirlerin tamamına yakını küresel sisteme gidiyor.

 

Geçenlerde arkadaşlarımız emeklilerle ilgili bir özel haber yaptı. Bir internet haber sitesi metni olduğu gibi aldı. Haber, kar topu gibi yayıldı. Sonra arkadaşımız kendi haberimizi özgünlük testine soktu. Sonuç ne çıktı biliyor musunuz? Yüzde 83 çalıntı! İşe bak. Kendi yaptığımız haberimize, sistem 'çalıntı' dedi. Şimdi bununla nasıl mücadele edeceksiniz?

 

Bir de haber hırsızlığı yaptıkları yetmiyormuş gibi 'eski Türkiye aparatı' olmalarının verdiği alışkanlıkla sürekli gazetemizi birtakım ifadelerle kriminalize eden, ötekileştiren 'karanlık odalar' var.
Hem haberimizi aparıyor hem de "Türkiye gazetesi bu haberleri nereden alıyor?" diyerek mikserlik yapıyor, akıllarınca çamur atmaya kalkıyorlar. Edep yahu! Bu kadar utanmazlık fazla. Dilerim yeni yasa çözüm olur.

Diyalog fotoğrafı

"Trol" deyince aklıma ilk Şaban Sevinç geliyor. Kusura bakmasın ama öyle...

 

CHP'yi CHP'lilerden daha çok savunuyor. Toz kondurmuyor. Sevinç'i niye andım?
AK Partili Esenler Belediyesi ev sahipliğinde "Telif Hakları ve Yeni Medya Düzeni" üzerine bir sempozyum yaptı.

 

 

Konuşmacılardan biri de Şaban Sevinç'ti...  Hafazanallah tam tersi olsa, CHP medyası o kişiyi lime lime etmez miydi? Hatırlayın Taha Hüseyin Karagöz'e ve düğüne davetiye bırakmak için gittiği CHP lideri Özel'e neler yaptılar. Taha'nın nikâhı vardı hafta sonu. Özel mesaj göndermekle yetindi, eminim çekindiği için gelemedi. Kimi dostlar Şaban Sevinç'in orada olmasını eleştirdi. Bense öyle düşünmüyorum. Türkiye'de siyasetçilerden önce gazetecilerin normalleşmesi gerekiyor.

 

Hasılı en azından müşterek sıkıntılarla ilgili asgari düzeyde diyaloğun kimseye zararı olmaz. Bu, normalleşme için iyi bir fotoğraftır. Esenler Belediyesinin CHP'li belediyelere örnek olmasını diliyorum.

Ben bu gazeteciliği yerim!

Oyuncu Beren Saat, teknesiyle açılıyor. Kıyıdan uzak bir yerde denize giriyor. Ekol TV muhabiri zoom yapıp kadının bikinili hâlini yayınlıyor. Haber de şu: Denize giren Beren Saat! Kayıt sırasında başka kanalın muhabiri yan taraftan “Ben bu Beren’i yerim” diyor. İfade habere giriyor. Hâliyle  tartışma konusu oluyor.

 

Ekol TV, haberi yayına hazırlayan hakkında inceleme başlattığını duyurdu. Sonra Magazin Gazeteciler Derneği'nin açıklamasından kanalın magazin servisini lağvederek söz konusu programı yayından kaldırdığını öğrendik. Dernek, o ifadeye ve yayınlanmasına tepki gösteriyor ancak görüntülerin yayınlanmasını mesleğin icabı olarak sunuyordu. Oysa, insanlardan uzakta denize giren bir kadını "röntgenlemek" suretiyle ifşa etmek gazetecilik olamaz! Bu, magazin değildir. Sokakta kendi hâlinde giden bir kadının videosunu çekip sosyal medyada yayınlayana "sapık" demezler mi, derler. O hâlde bir kişinin ünlü olması onun vücudunun ifşa edileceği anlamına gelmez. Yerim böyle gazeteciliği!..

Güzel hareketler

ABD Başkanı Joe Biden ile selefi ve rakibi Donald Trump'ın CNN'deki kapışmasını milyonlarca kişi izledi.
Tartışmaya verilen arada üç defa Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı İstanbul reklamı gösterildi.
Hakkı Bulut'un "Yola çıkmış arıyorum kaybettiğim aşkımı" şarkısının tınılarını akla getiren "İstanbul yeni moda" reklamı, iyi düşünülmüş adım.

 

Umarız turizme kazancı bol olur.