Prof. Dr. Burak Gönültaş
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de meydana gelen bıçaklama hadisesi herkesçe malum. Karşımızda on sekiz yaşında sokakta tanımadığı beş kişiyi yaralayan bir genç var. Kendisiyle ilgili tahlil yaptığımda, bu kişi bana “Batman Kara Şövalye” filminde ortaya çıkan “Joker” karakterini hatırlattı: Çocukken şiddet gören, yüzündeki yaralar sebebiyle insanlardan uzaklaşmış ve palyaço maskesi ardında bütün şehri terörize eden bir tipoloji...
Ülkemizde vaka-i adiye gibi görünen ancak arka planında çok derin ve karmaşık problemler ağına sahip durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Daha evvel rast gelmediğimiz türde, eline bıçağı alıp bir yandan canlı yayın yaparak sadece suçu “o anda orada bulunmak” olan insanlara saldıran tipler peyda oldu. Her ne kadar nüfusa oranla sayıları çok olmasa da patlamaya hazır bomba gibi aramızda dolaşan insanlar var. Bu insanlar yakınlarımız, komşularımız ya da etrafımızdaki herhangi bir kimse olabilir. Bu insanların zarar verdikleri kişiler de bizler ve yakınlarımız olabiliriz. Kimse sakince bir yerde otururken, alışveriş yaparken, dinlenirken tanımadığı birilerinin saldırısına uğramak istemez. Bu sebeple toplum ve devlet olarak bu vakaları çok iyi tahlil etmemiz gerekiyor…
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de meydana gelen bıçaklama hadisesi herkesçe malum. Karşımızda on sekiz yaşında sokakta tanımadığı beş kişiyi yaralayan bir gencimiz var. Olaydan sonra yakalandı ve tutuklandı. Bu kişiyle ilgili bir tahlil yapmak istersek elimizdeki veriler şunlar: Sosyal medyada ırkçı-nefret içerikli paylaşımlar yapması, taktığı maskenin içerdiği sembol, bıçak kullanarak şiddet uygulaması, bunu yaparken canlı yayın yapması, askermiş gibi giyinmesi, genci önceden tanıyan bir yetişkinin ve oyun arkadaşının basına verdikleri beyanlar ve adliyeye götürülüş şekli... Mevzuyu bu veriler çerçevesinde tahlil etmeye çalışalım…
BEŞERÎ FONKSİYONLARI KAYBETMEK
Daha önceki yazılarımızda da sıklıkla tartıştığımız tespitler, maalesef bu gençle yüzümüze çarpılmış oldu. Öncelikle karşımızda sosyalleşememiş, sosyal olgunluğa kavuşamamış ve bunun yanı sıra alaka görme gibi temel ihtiyacı karşılanmamış bir fert söz konusu. Başta aile olmak üzere cemiyetin bu fert açısından fonksiyonel olmadığını görüyoruz. Bu sebepler ferdin “beşerî” olmasını maalesef engeller. Beşerî melekeleri olmayan biri ise olağan sosyal etkileşimlere giremediği gibi, kendini olağan şekilde de ifade edemez. Beşerî melekelerin gelişmemiş olması, kişinin asosyal davranışlar işlemesini kolaylaştırır. Bu fertler, hepimizin içinde yer aldığı sosyal faaliyetleri yerine getiriyormuş gibi görünürler ama toplum bu kişi üzerinde sosyalleştirme fonksiyonunu yitirdiği için, yani toplumun kural ve normlarını benimsetemediği için fert nerede nasıl hareket edeceğini bilemez. İşte bu durumda olan fertler antisosyal bir zemine kayarlar; sosyallikten uzak, istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için şiddet ve zorbalığı daha kolay tercih eden kişiler hâline gelirler. Böylece kriminalize olmaları kolaylaşır. Basitçe bu vaka ile neticelenen durumun ilerleyişi böyledir. Peki, bir fert nasıl bu hâle dönüşür?
Biraz açalım:
PARALEL TOPLUMUN AĞINA DÜŞMEK
İnsanları bıçakla yaralama ile neticelenen bu süreçte gencimizin beşerî zeminden antisosyal bir zemine kaydığını görebiliyoruz. Kişi eğer içinde bulunduğu sosyal çevreden yeterli desteği göremezse, ihtiyaçlarını karşılamak için münasebet kurabileceği bir ortam arayacaktır. Günümüzde topluma alternatif en baskın ve kolay ulaşılabilir ortamlardan biri sosyal medya platformları hâline gelmiştir. Böylece sosyal medya platformları ve bunların sunduğu fenomenler, videolar ve oyunlar, ferdin toplumdan uzaklaşarak devamlı bunlarla zaman geçirmesine yol açmaktadır. Sosyal medyanın sunduğu bu unsurlar, kişinin olağan toplumda aradığı alaka ve kendini gösterme gibi ihtiyaçlarını karşılayan bir konuma geçerek fert için aynı anne-baba, okul, arkadaş gibi olur. Bu vaziyet pandemi safhasında biraz daha hızlanmıştır. Paralel toplum, zamanla ferdin ihtiyaçlarına bağlı olarak paralel anne-baba, paralel okul, paralel akraba ve paralel arkadaşlar türetir. Kişinin bunlarla olan münasebeti ne kadar artarsa, kimliği de bu unsurlar tarafından o kadar şekillendirilir. Böylece bu mecralarda ne kadar kötü alışkanlık, bağımlılık, zorbalık, gaddarlık varsa münasebeti mukabilince ferdin karakterine işlemeye başlar.(*) Kısacası bu gencin çoğunlukla vakit geçirdiği sosyal medya unsurları ve oyun platformları, onun için “paralel bir toplum” hâline gelmiş ve bu paralel toplum da bu genç üzerinde âdeta “antisosyalleştiren”, “antisosyalliğini pekiştiren” bir fonksiyon kazanmıştır.
İLGİ ARAYIŞI VE KENDİNİ GÖSTERME MOTİVASYONU
İlgi arayışı ve kendini gösterme isteği herkes için önemli bir ihtiyaçtır. Başta anne baba ve öğretmenler olmak üzere sosyal çevremiz, ferdin bu ihtiyacını karşılar. Fert bu sayede toplumda olağan olarak kendini nasıl göstereceğini, ifade edeceğini öğrenir. Bu safha aynı zamanda ferdin benlik gelişimini de sağlayarak toplumda kabul edilir bir kimliğe ve kişiliğe kavuşmasını sağlar. Söz konusu vakada karşımıza çıkan genç açısından bakıldığında birincil sosyal çevresi olan anne-babanın maalesef bu açıdan fonksiyonel olamadığı anlaşılmaktadır. Anne-babanın gözetimsizliği çocukla aralarında duygusal bir bağın oluşmasını engellemiş olabilir. Bu sebeple çocuk birincil çevresiyle güvenli bir şekilde bağ kuramadığı için ekolojik olarak diğer çevresi ile de bağ kuramamaktadır. İşte bu durumda sevgi, alaka ve kendini gösterme gibi isteklerini karşılama motivasyonu, genci “en ulaşılabilir alternatif olan” bilgisayar tabanlı iletişim alanlarına kaydırmış olabilir. Ailenin denetimsizliği ise çocuğun bu ortamları güvenli ve kabul edilebilir sınırlar içerisinde kullanmasını engellemiştir. Burada çocuk kontrolsüz bir şekilde cirit atan ve baskın-popüler yapıda olan ırkçı, cinsellik içeren, şiddet içerikli platformlara itilmiş olmaktadır. Eldeki verilere baktığımızda;
Irkçı-yıkıcı tipleri “aziz” olarak tanımlaması bunların çocuk için yeni değerler hâline geldiğini gösteriyor.
Maske takması ve militarist bir kostümle hareket etmesi benlik gelişiminin yetersiz kaldığını ve hâlâ bir kimlik arayışı içerisinde olduğunu gösteriyor.
Hadise esnasında canlı yayın yapması, aynen anne-babamıza kendimizi göstermek-kabul ettirmek motivasyonunda olduğu gibi bu negatif tiplere kendini ispatlamak ve şöhret olma motivasyonuna hizmet ediyor.
Şiddet içerikli oyunlarda gördüğü sahneler, şiddeti nasıl uygulayacağını öğrettiği için ulaşılması en kolay bıçağı şiddet aracı olarak kullanmasına ve ortamı terörize etmesine sebep oluyor.
Eylemi ise daha önceden oturduğu muhitte yapması ise şu mesajı içeriyor olabilir: “Ey toplum, zamanında size ihtiyaç duyarken buralardaydınız ama bana yardım etmediniz. İşte ben de sizi böylece cezalandırıyorum!
Özetle temel manevi ihtiyaçlarının karşılanmaması bunun yanı sıra siber dünyada ırkçı, yıkıcı argümanlara devamlı maruz kalma ve oyunlar vasıtasıyla da şiddet gösterme yöntemlerini öğrenme; genci beşerî zeminden uzaklaştırarak diğer insanlarla bağını kopardığı gibi öfkesini de onlara yöneltmesine sebep olmuştur diyebiliriz. Unutulmamalı ki, şiddetin arka planında karmaşık ağlar mevcut. Tabii ki bu gözlemlerle bu genç hakkında kati tespitler yapamayız. Ancak durumun vahametini kabaca resmetmeye çalıştık. Bu vaka bana “Batman Kara Şövalye” filmindeki “Joker” karakterini hatırlattı: Çocukken şiddet gören, yüzündeki yaralar sebebiyle insanlardan uzaklaşmış, palyaço maskesi ardında bütün şehri terörize eden bir tipoloji...
NE YAPMALI?
Bu vaka çerçevesinde şunu söyleyebiliriz ki, sadece fizyolojik olarak ihtiyaçlarını karşılamak, kendilerine ait oda vermek, pahalı eğlence araçları almak çocuklarımıza baktığımız, onlarla ilgilendiğimiz manasına gelmemektedir. Çocuklarımız kendileri ile kaliteli bir duygusal bağ kurulmasını, alaka gösterilmesini istemekte; sevgi ve saygıyı ve kendilerini ifade edebilecekleri bir sosyal iklime ihtiyaç duymaktadırlar. Bunlar çocukların en temel manevi ihtiyaçlarıdır. Karşılanmadığında ne idüğü belirsiz kişilerin ellerine düşmeleri riski oldukça yüksektir. Bu sebeple başta ebeveynler olmak üzere çocukların beşerî melekeler kazabilecekleri ortamlar oluşturulmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca okul dönemlerinde de çocukların sosyalleşmelerine katkıda bulunabilecek müdahaleler artırılmalıdır.
Diğer yandan, çocuk ve gençler başta ebeveynleri ve ekolojik çevresi tarafından gözetilmez ve temel ihtiyaçları karşılanmazsa, sevgi-alaka gibi ihtiyaçları ihmal edilirse, kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar oluşturulmazsa, fiziki ve duygusal şiddete (sık eleştirilme, yeteneklerin küçümsenmesi gibi) maruz kalırlarsa, kötü arkadaşlarla etkileşimleri sık olursa, toplumda olumsuz örnekler fenomen vs. adı altında bu çocuklara rol model olurlarsa çocuklarımızın ve gençlerimizin bu nefret hareketlerine karışma ihtimalleri artabilir. Şöyle ki, etkili bir rehberlik ve gözetim almayan bir genç ve çocuk için yaşadığı stres ve sıkıntılar çok çabuk bir tehdit algısına dönüşebilir ve etrafındaki olumsuz örnekleri-fenomenleri kimlik arayışında rol model olarak görmeye başlayabilir. Bu sebeple bir yandan çocuklara etkili rehberlik verilmesi gerekirken, bir yandan da çocukların sosyal medya üzerinden bu olumsuzluklarla karşılaşmalarını en aza indirecek tedbirler alınmalıdır.(**)
Ayrıca bu vakada fark ettiğim bir durumu da belirtmek isterim: Çocuğun yakalandıktan sonra adliyeye çıkartılırken çelik yelekle götürülmesi ve polisiye tedbirlerin sıkılığı, bu tür vakaların psikososyal yönünden daha çok cezalandırma tarafını kamuoyuna mesaj vermiş oldu. Ülkemizde gerçekten adli olarak kamu huzurunu bozan pek çok vaka oluyor ve bunlara hızlı bir şekilde müdahale ediliyor. Ancak bu vakanın oldukça müstesna olduğunun görülmesi gerekiyor. Bu sebeple ilerisi için bu çocuğun adli prosedürleri yerine getirilirken, diğer yandan da ilmî bir heyet önderliğinde bu vaka özelinde psikososyal bir inceleme yapılmasının gerekliliği ortadadır. Böylece antisosyal zeminde olup da her an kriminalize olabilecek diğer tiplere yönelik onları beşerî zemine çekebilecek müdahale ve politikalar planlanabilecektir. Bunun elzem olduğu unutulmamalıdır.
.....
(*) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/genis-aci-fikir-ve-tartisma/uyusturucuya-karsi-sosyal-saglik-dersi-642827
(**) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/genis-aci-fikir-ve-tartisma/gencleri-suca-surukleyen-bir-tehdit-batili-ulkelerde-asiri-sag-orgutler-642115
Harika bir bilgilendirme olmuş ağzınıza yüreginize sağlık sayın hocam
Burak hocam yüreğinize kaleminize sağlık.