İş yerinin devri hâlinde işçilerin hak ve sorumlulukları

A -
A +

İş mevzuatımıza göre iş yeri veya iş yerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde iş yerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçmektedir.

 

Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Buna göre devir hâlinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlı bulunmaktadır.

 

 

 

ŞİRKETLERDE DURUM

 

 

 

Limitet, Anonim ve diğer tüzel kişiliğe haiz şirketlerde durum gerçek kişi işverenlere göre nüanslar bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme hâlinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmamaktadır.

 

Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf iş yerinin veya iş yerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz.

 

Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhâl fesih hakları saklıdır. Bu bağlamda iflas dolayısıyla mal varlığının tasfiyesi sonucu iş yerinin veya bir bölümünün başkasına devri hâlinde uygulanmaz.

 

 

 

İŞ YERİ DEVRİNİN SONUÇLARI

 

 

 

İş yeri devrinin esasları ve sonuçları İş Kanununda düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, iş yerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasada açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.

 

 

 

KIDEM TAZMİNATINDA DURUM

 

 

 

Yürürlükte bulunan İş Kanununa göre eski (1475 s.) İş yasanın 14. maddesi hâlen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından iş yeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, iş yerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli hâlinde işçinin kıdemi, iş yeri veya iş yerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, iş yerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.

 

Kıdem tazminatına ilişkin esas alınan eski (1475 s.) İş Yasasında devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununda sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu değildir. Bu meyanda kıdem tazminatı iş yeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. İş yeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde sırf iş yerinin devredilmesinin işçiye haklı fesih imkânı tanımadığının altını tekrar belirtmekte fayda bulunmaktadır.

 

Yargıtay kararlarında da iş yeri devrinin işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımadığını, ancak iş yeri devrinin işçinin çalışma şartlarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı yönünden belirlenerek karar verilebileceği vurgulanmıştır.

 

 

 

İŞÇİLİK ALACAKLARINA TESİRLERİ

 

 

 

İş hukukunda iş yeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulması gerekmektedir. İş yeri devri hâlinde iş yerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden İş Kanunu uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı bulunmaktadır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.