Kimilerine göre yüzyılın, kimilerine göre ise bin yılın terör saldırısı idi. Amerikan hegemonyasının en önemli iki alandaki üstünlüğünün, küresel ekonomik ve askerî gücünün simgelerine doğrudan yapıldı bu saldırı... Aynı zamanda kapitalizmin de sembolü olarak algılanan, çelikten ikiz kuleler, birkaç dakika içinde toz duman içinde kayboldu... ABD'nin rakipsiz askerî gücünün ana karargâhı olan Savunma Bakanlığı (Pentagon) binası da, aynı şekilde bir uçağın gövdesine hedef oldu. Görüntüler (Pentagon binası hemen hiç gösterilmedi...) hakikaten şok edici idi. Bunun siyasi ve askerî sonuçlarının da, çok derin ve sarsıcı olacağı konusunda hemen herkes benzer tahminler yürütüyordu. Beklendiği gibi de oldu! Bu saldırının mahiyeti hâlâ anlaşılabilmiş değil... Cevap bekleyen onlarca, yüzlerce soru var. Amerika gibi istihbarat servislerinin haberi olmadan kuş uçamayacağına inanılan bir ülkede, nasıl oluyordu da; 45 dakikalık bir zaman dilimi içinde, dört tane sivil uçak kaçırılıyor ve bir tanesi de dünyanın en iyi korunan Pentagon binasına çarptırılabiliyordu!.. Aynı şekilde o gün, "İkiz Kuleler"de çalışan yüzlerce Yahudinin, hiçbirisinin mesaiye gitmemiş olması nasıl izah edilebilirdi? Keza çarpmaları Başkan Bush'a gösterebilmek için, o sırada ziyaret etmekte olduğu okulda tertibat alınmış olması vs. Bunun gibi uç uca takılan daha nice sorular... Hepsinin temelinde, acaba bu olay da; (İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Pearl Harbour baskını gibi, "davet edilen" bir saldırı mıydı?) şüphesi yatıyor. Sorular cevap bekleye dursun, Amerika en sür'atli biçimde o güne kadar, ilgili uzmanların dışında kimsenin pek fazla ismini duymadığı "El Kaide" terör örgütünü resmî hedef ilan ederek, önce Afganistan'ı, sonra da Irak'ı işgal etti. Bununla beraber (Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi) çerçevesinde Asya'nın ve Afrika'nın derinliklerine kadar, yeni ABD üsleri kuruldu. Doğu Avrupa ülkelerine aynı şekilde konuşlandırmalar yapıldı. Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla birlikte tek başına kalan "Süper Güç" artık herkesi sopa, pardon silah zoruyla yola getirmeye koyulmuştu... Bunun tahribatı büyük oldu. Irak'ta en az bir milyon insan öldü. Bir o kadar kadın dul kaldı, dört milyon çocuk yetim ve öksüz kaldı. En az dört milyon insan da yerinden yurdundan kopup, mülteci durumuna düştü. Ve en kötüsü de Irak fiilen üç parçaya bölündü. Afganistan'daki yıkım da aynı şekilde hâlâ bütün fecaatiyle devam ediyor. Diğer taraftan, Irak ve Afganistan savaşlarında trilyonlarca dolarlık harcama yapan ABD ekonomisi, bugün çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Tarihinde ilk defa, kredi notu düşürüldü... Dünyanın en büyük ekonomisi birkaç hafta önce, neredeyse iflas ile yüz yüze gelmişti. Ve daha da beteri, bugün artık Amerika'nın çöküşü ile ilgili, çok ünlü bilim adamları peş peşe kitaplar yazıyor. Tarihini de veriyorlar: En geç 2020'ye kadar!..