14 Mayıs dönüm noktası olacak!..

 

Hiç tartışmasız, 14 Mayıs tarihi, bir dönüm noktasıdır… Türkiye yüzyılı için yeni bir başlangıçtır. Bütün çelmeleme ve engelleme gayretlerine rağmen, Türk milletinin sandıkta vereceği muhteşem kararla; sadece ülkemiz değil, bütün Türk dünyası, bütün İslâm âlemi yepyeni bir güç ve heyecan dalgası yakalayacak. Her fırsatta tökezlememizi bekleyen ve özellikle bu seçimlere çok çirkin metotlarla müdahale etmeye yeltenen küresel güçlerin de, planları akamete uğrayacak. Bugüne kadar hep ayağımıza asılıp, bizi aşağıya çeken emperyalistler, beklediklerini elde edemeyecekler…

 

Evet, 14 Mayıs seçimleri her bakımdan kırılma noktası olacak. Her şeyden evvel, siyaseti kirletenleri tasfiye edecek! 10 Mayıs 2010 tarihinde, FETÖ’nün gerçekleştirdiği bir KASET DARBESİYLE, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına getirildi… Kılıçdaroğlu bu anafora kendi isteğiyle mi girdi, yoksa onu arkadan itekleyen küresel güçlerin bir planı mı? Zira 10 Mayıs 2010 günü, (genel başkanlığa aday değilim) diyen Kılıçdaroğlu, bir gün sonra fikir değiştirdi ve tersini yaptı…

 

Aslında bu işin daha öncesi var. CHP’nin eski önemli isimlerinden Onur Öymen hayatta. Kaset darbesinden tam bir sene önce, İsveç menşeli Silk Road İnstitute (İpek Yolu Enstitüsü) raporunda, “Deniz Baykal’ın istifaya zorlanarak, CHP’nin başına Kılıçdaroğlu’nun getirilmesine...” dair hazırlanan raporu, televizyon programında (Halk TV 24 Ekim 2018) uzun uzun anlatmıştı… İsteyen bu programı Google’dan izleyebilir.

 

10 Mayıs 2010’dan on üç sene sonra, bu defa yeni bir kaset darbesiyle Muharrem İnce ekarte edilerek, Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanlığı yolu açılmaya çalışılıyor… Aynı şeyi Meral Akşener’e de yapmadılar mı? Meral Hanım “Kumar ve Şantaj Masası'na oturmayız…” diye kalktığında başına gelmedik şey kalmadı. Kendi ifadesiyle hayatında duymadığı hakaret ve aşağılanmalara maruz kaldı. Ve baskılara dayanamayıp üç gün sonra yeniden “Kumar ve Şantaj Masası” dediği masaya oturmak zorunda kaldı… Peki, bütün bu pislikleri Türk milleti görmüyor mu? FETÖ, 2011 seçimlerinde aynı çirkeflikleri Milliyetçi Hareket Partisinin üst seviye yöneticilerine karşı yapmıştı. FETÖ’nun aşağılık metotları hep böyle belden aşağı… Böyle kepaze yöntemlerle, siyaseti fena hâlde rezilliklere bulaştırıyorlar. Kılıçdaroğlu, kaset darbesiyle saf dışı bırakılan Muharrem İnce'yi, hiçbir şey olmamış gibi "sofra"ya davet ediyor iyi mi? Bir de hedef şaşırtmak için kaset olayından dolayı Rusya’yı suçlamaya teşebbüs ediyor. Hâlbuki, kaseti hazırlayıp piyasaya sürenler ortada!..

 

Kendilerini gizlemiyorlar. Tam aksine, bu çirkeflikleri bir başarıymış gibi sunuyorlar. Ama Kılıçdaroğlu, deve kuşu rolü yapıyor. Kafasını kuma gömerek kaset çirkefliklerinden güya kaçmaya çalışıyor. Peki, adama sormazlar mı? Bütün bu kirli operasyonlar kimin hesabına yapılıyor? "İnce operasyonlar" kimin yolunu açmaya yönelik, Kemal Bey? Bütün bunların bumerang gibi bir gün dönüp seni bulmayacağına garantin var mı?

 

Şurası muhakkak… Türk milleti 14 Mayıs’ta, siyaseti çirkinleştirenleri kesin olarak sandığa gömecektir. Buna emin olabilirsiniz... Bugüne kadar sayısız anket ve kamuoyu araştırma çalışması yapıldı. İçlerinde dürüst ve mantıklı olanlar var. Velakin saçma sapan ve tamamen düzmece olanlar da mebzul… Bu kurgu anketler zihninizi karıştırmasın. Gerçekler haykıra haykıra geliyor. Türk milleti oynanan bütün kirli oyunları bozmak üzere harekete geçmiş bulunuyor.

 

Meydanların dili bunu söylüyor. Altılı-Yedili Masa, şimdi seçimi ikinci tura bıraktırmaya çalışıyor. Ama onların beklediği gibi bir sonuç çıkmayacak. Seçim birinci turda tamamlanacak ve milletin iradesi hiçbir şüpheye yer bırakmayacak netlikte tecelli edecek… Kılıçdaroğlu bir projedir… Bu millet, Türkiye’yi tekrar üçüncü dünya ülkesi yapmak isteyenlere asla fırsat vermeyecek...

 

Kayıtlara geçsin diye naçizane tahminimizi buraya derç ediyoruz. Biz 14 Mayıs’ı 14/53 olarak okuyoruz… Mayıs 5. Ay ve biz 2023 yılındayız… Rakamları çeşitli şekilde okumak mümkün. İbreyi yüzde 53’e sabitleyiniz. Artısı var, eksiği yok! Tekrar hatırlatalım: Türk milleti, kati olarak gerekeni yapacaktır. Bu memleketin kalkınma hamlesini sürdürmesi için yolu iyice açacaktır. Türkiye’nin hayrını istemeyen odakları hüsrana uğratacaktır. Nokta!