Adaylar çıktı meydane

Siyasi partiler, 28 Mart yerel seçimleri için adaylarını tesbit ettiler. Seçim Kurullarındaki prosedür de tamamlandıktan sonra adayların namzetliği kesinleşecektir. İsmi üzerinde, işin hukuki boyutu, sadece "PROSEDÜR" olduğundan, aslında adaylık süreci yüzde 99 kesinleşmiş kabul edilebilir. Çünkü parti merkezlerinden veya mahalli teşkilatlardan "siyasi vize" almak işin en zor tarafı idi! Bu sağlandığına göre, adaylar için artık kalan tek ve hakiki sınav seçim sandıklarıdır. Seçime katılacak parti sayısı kalabalık olabilir ama, esas mücadele, temelde iki parti ve bazı yerlerde de üç-dört parti arasında geçecek... Bunun daha detaylı analizini önümüzdeki günlerde yapabiliriz. Bugün, propaganda süresince adayların ve tabii onları destekleyen partilerin ortaya koyacakları performans üzerinde kısaca durmak istiyoruz. Çünkü, uygulama öncesi bu dönem, bir yerde "perşembenin gelişi çarşambadan belli olur..." deyişince, seçmenden oy isteyen adayların ufkunun ve vizyon çapının irdeleneceği bir zaman dilimidir. Yani adaylar, hizmete talip oldukları şehir ve beldeler için hangi plan ve projelerle, ne gibi programlarla ortaya çıkacaklardır? Şayet varsa, bu plan ve projeler günün şartlarına, medeni ülkelerin ölçülerine göre gerçekçi midir, yoksa hayal mahsulü müdür? Bunların kaynağı var mıdır, yoksa geçmişte benzerlerini çok ama çok gördüğümüz bol keseden vaatler mi olacaktır? Naçizane bu köşeden bütün adaylara küçük bir hatırlatmada bulunalım: Bir kere durum eskisi gibi değil! İletişim çağında yaşıyoruz. Yani söylediğiniz ve söyleyeceğiniz her şey anında pek çok yazılı ve görsel medyanın kayıtlarına geçiyor. Hin-i hacette hemen bulunup önünüze konuluverir. Sesli, yazılı ve de görüntülü olacağı için, dün ve bugün söylediklerinizden kolayca çark edemezsiniz. İsteklerin sigara paketleri üzerine yazıldığı devir çoktan geride kaldı!.. Bir de şu husus var: Eğer, çöplerinizi toplayacağım, suyunuzu akıtacağım, yollarınızı asfaltlayacağım, gibi laflarla propaganda yapmayı düşünüyorsanız, siz seçmenin gerisinde kalmışsınız... Bugün artık kent kültüründen bahseden, çevre duyarlılığı olan, yani hava kirliliği, görüntü kirliliği ve ses kirliliğinde rahatsız olan, modern ve hızlı ulaşım imkanı isteyen, sanat ve kültüre önem veren kısacası, "medeni=şehirli olmak" olgusunu özümsemiş seçmenleri ikna etmek gerekiyor. Tamı tamına fiili durumu yansıtmasa bile, bazı reklamların dediği doğru. Yani "VATANDAŞ ARTIK BİLİNÇLİ SAYIN ABİM!.."