Afet, hırsızlar ve yalancılarla mücadele…

Sesli Dinle
A -
A +

Hırsız, soysuz; ipsiz-sapsız, yalancı, talancı, bozguncu, velhâsıl kanı bozuk tipler, her hâl ve şartta kendi tıynetlerine göre hareket eder. İnsan olma vasfı sadece şeklen mevcut olduğu için, başka yönlerden bu tipler hayvandan da aşağı mahlûklardır! Düşününüz ki, memleketimizin maruz kaldığı korkunç felaketin yaralarını sarmak için, yüz binlerce insan büyük bir cömertlikle imkânları dâhilinde, hatta bazıları bu imkânlarının üstünde afetzedelere yardım etmeye çalışıyor. Aşağılık hırsızlar, yağmacılar ise bu durumdan istifade ile evlere ve iş yerlerine dadanmış hırsızlık yapıyor. Kimisi yolları keserek gelen yardımları yağmalamaya kalkışıyor. Bazısı da afetzedeye gönderilen yardımları, kendi depolarına indirerek üzerine oturmaya çalışıyor. Yani bu alçaklarda kötülüğün bini bir para… Yeter ki fırsat bulsunlar! Ama şunu unutmasınlar, bu alçaklıkların mutlaka hesabı sorulur. Ve sorulmaya başlandı da. Yakayı ele veren adiler, şimdi yargı önünde hesap veriyor. Henüz yakalanmamış olanlar da sevinmesin. Çok yakında onların da derdest hâlini göreceğiz inşallah. Devletin emniyet kuvvetleri, bu sütü bozuk tiplerin hakkından mutlaka gelir. Hiç şüphe ve tereddüdünüz olmasın. Gelgelelim zor zamanlarda, vatandaşlar can derdine düşmüşken, bir de hırsız ve eşkıya ile uğraşmak çok ağır geliyor. Ne çare ki, hırsız ve soyguncu tiplerin her devirde varlığı da bir gerçektir.

 

Felaketin üzerinden an itibarıyla yüz seksen küsur saat geçti. Ve hâlâ enkaz altından canlı olarak çıkarılan insanlarımız var. Bunca yıkım ve ölüme rağmen, yıkıntılar altından sağ çıkarılan her bir vatandaşımız ümitleri tazeliyor. Ne acıdır ki saniye değil, saliselerin bile çok kritik olduğu zamana karşı yarışta, kurtarma ekiplerinin işini zorlaştıran, geciktiren ve böylece kurtulması mümkün insanların hayatına kasteden soysuzlar da kol geziyor. Bu şerefsizler, aslı astarı olmayan fısıltılarla toplumu dehşete sürüklüyor. İnsanlar bunların ortalığa saldığı yalan haberlerle korku ve telaşa kapılıyor. Mesela “Hatay’da baraj patladı…” gibi yalanlarla, insanları paniğe sevk ediyorlar. Zaten canı burnunda insanlar, çaresiz bulundukları yerden kaçmaya çalışıyor! Ve bu panik yüzünden arama kurtarma çalışmaları da fena hâlde sekteye uğruyor. Kim bilir bu feci yalan dalgası kaç insanın hayatına mal oldu… Bu şekilde fitne fesat üzerine faaliyet gösteren en az 475 ayrı hesap tespit edilerek, sorumluları hakkında soruşturma başlatılmış. Hangi sapık düşüncedir bilinmez, bazı hasta ruhlular ki, bunların içinde medyada şu veya bu sebeple şöhret bulmuş kişiler de var… Tam bir psikopatlık içinde yalan üretiyorlar. Bunun için videolar çekip yayınlıyorlar. Tüyler ürpertici şeyler söylemekten çekinmiyorlar. Neymiş, Afganistanlı bazı kişiler, kadınların kolunu kesip bileziklerini alıyorlarmış… Neyse ki bu kansızlığı yapan derdest edildi. Böylelerini hiç aratmayan, başka çok tanınmış, üstelik parti başkanlığı gibi sıfatları olan problemli isimler de tam gaz işbaşında!

 

“Suriyeli cep telefonu hırsızı” diye iftira attığı Türk gencinin kendisini rezil etmesi üzerine, özür dileme insanlığını bile gösteremeyen Ümit Özdağ gibileri mesela… Bu şahıs felaket zemininde çok tuhaf ve bir o kadar da tehlikeli atraksiyonlar içinde! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ifade ettiği gibi, en büyük güvenlik konularından biri de yalan furyası… Ve son bir haftada bunun neticelerini bilfiil afet bölgesinde müşahede ettik. Ümit Özdağ ve benzerleri, tam bir bozguncu kimliğiyle ortalıkta fink atıyor. Her halükârda devletin bu karanlık tiplerle esaslı bir hukuki hesaplaşma içine girmesi kaçınılmaz. Yalnızca bu felaketle sınırlı değil, sair zamanlarda da bunlar millî güvenliğimizi derinden tehdit eden hâl ve hareketleriyle dikkat çekiyorlar. Devlet şu anda bütün imkânlarıyla felaketin yaralarını sarmaya ve en önemlisi de can kaybını azaltmaya çalışıyor. Bu yüzden yetkililer bazı tartışmalara girmekten imtina ediyor. Lakin bunun da sırası gelecek. İşte o vakit, kimler hangi kansızlık ve soysuzluğu yapmışsa, dosyaları mutlaka açılacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.