Afrika'nın Amerika'sı!..

A -
A +

> JOHANNESBURG Bu başlığı haklı olarak yadırgamış olabilirsiniz. Ama Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) için kaba bir benzetme yapmak istenirse bu türden bir kıyaslama pek de yanlış olmaz. Zira geçmişi itibariyle her iki ülke de İngiliz sömürgesi idi. Her iki ülkede de yakıcı bir siyah-beyaz ırk ayırımı vardı. Amerika bağımsızlık savaşı ile bundan kurtuldu ve yaklaşık yüz yetmiş yıl sonra, çıkardığı sert kanunlarla, ırkçılık meselesini kağıt üstünde de olsa halletti. Zimbabwe ise, 1990'lara kadar ırkçı rejimin (Apartheid), bütün sefalet ve ceremesini çekti. 20. Yüzyıl ortalarındaki iskan politikalarında, beyazların; siyahilerin ve Asya kökenlilerin hangi beldelerde oturacağı tek tek tespit edilmişti... Ancak sonraki yıllarda, ırkçı rejim dünya devletlerinin baskısına daha fazla dayanamayıp, yumuşak bir geçişle yönetimi siyahilere bırakmak zorunda kaldı... Yanı başındaki Zimbabwe bunu yapamadığı için, on yıllardır hem iç çatışmalardan kurtulamadı, hem de bugün ekonomik iflasla yüz yüze... Her an için bu iflas ilan edilebilir ve feci bir iç savaş çıkabilir. Zimbabwe'de böyle bir karışıklığın çıkması, GAC için de çok önemli bir güvenlik meselesinin gündeme oturması anlamına gelir. GAC'yi ABD'ye benzetmemizin sebebi, bu ülkenin Afrika kıtasındaki ekonomik ve askerî gücü ve kıta çapındaki ağırlığını vurgulamak içindir. Gerçekten GAC ekonomisi, büyüklük olarak kıtanın geri kalanına denk geliyor. Bütün Afrika kıtasında üretilen ekonomik değerin yüzde 17'si GAC'nin sadece Johannesburg ve Pretoria şehirlerinin teşkil ettiği eyalette elde ediliyor. ABD'de olduğu üzere, burada da Yahudilerin ekonomide çok büyük ağırlığı var. GAC'de yaşayan yüz bin civarındaki Yahudi, ülkenin en stratejik gelir kaynaklarını kontrol ediyor. GAC silahlı kuvvetlerinin güç ve etkinliği de, diğerleri ile kıyaslanamayacak kadar iyi durumda. GAC, silah sanayinde çok ileri seviyede ve dünyadaki silah ticaretinde en üst sıralarda yer alıyor. Geçmişte Güney Afrika Bölgesindeki bütün güvenlik konularına fiili güçle müdahale eden (ABD'nin Latin Amerika'da yaptığı gibi...) GAC, son zamanlarda bu müdahaleleri daha çok siyasi ve ekonomik alanda gerçekleştiriyor. Ancak her an için, GAC komşuları başta olmak üzere, Sahra Altı Afrika'da askerî operasyon ve müdahalelere girebilecek kapasitededir. Dünya siyasi çevreleri, GAC'nin bu gücünü sürekli olarak dikkat nazarında tutmaktadır. GAC'nin ekonomik ve askerî gücü yanında, demokratik siyasi rejiminin, kıtadaki en istikrarlı ve gelişmiş yönetim olması, siyasi bakımdan da diğer Afrika devletlerinden çok farklı kılıyor. Yabancı sermayenin Kara Kıta'da en fazla heveskâr olduğu ülke GAC'dir. Her ne kadar son yıllarda, iç politikada derin görüş ayrılıkları baş göstermiş ve ülkenin en eski, en köklü ve en güçlü siyasi partisi olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC)'nden önemli kopmalar olmuşsa da, halen Kara Kıta'daki en oturmuş demokrasi Güney Afrika Cumhuriyetidir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.