AİGK/CICA Zirvesi

A -
A +

Türkiye yine önemli bir zirveye ev sahipliği yapıyor... Esasen son yedi-sekiz yılda, Türkiye'de yapılan uluslararası toplantı ve zirvelerin sayı ve mahiyetine bakıldığında, ülkemizin bu açıdan geçmişle kıyas edilemeyecek bir konumda olduğu derhal fark edilir. Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA-Conferance on Interaction and Confidence-Building Measures in Asia) bir bakıma Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının-(AGİT/OSCE), Asya kıtasındaki karşılığıdır. Elbette Soğuk savaş döneminde Helsinki Süreci ile başlayan ve daha sonra AGİT noktasına gelen süreç ile, iki kuruluşun yapıları; mahiyeti, amaç ve fonksiyonları çok farklıdır. Ancak temelde 'Güvenliğin Bölgeselleştirilmesi' kavramı çerçevesinde, kimi bölgesel meselelerin küresel ölçek yerine bölgesel düzlemde ele alınması ve çözüm aranması paydasında, tabiatıyla aralarında paralellik ve benzerlik kurulabilir. 1992 yılında Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev'in girişimi ile kurulan bu 'hükümetler arası güvenlik forumu', 1996 yılında 17 ülkenin katılımı ile kuruluş ana belgesini hazırladı. 2006 yılındaki ikinci zirve sırasında ise, Güney Kore 18. üye ülke olarak katıldı. Üyelerin arasında Asya'nın en büyük devletleri, Çin; Hindistan ve Rusya da var. BM, AGİT, Arap Ligi ile birlikte, ABD de gözlemci statüsünde. Bugüne kadar Kazakistan tarafından yürütülen AİGK başkanlığı, bu zirve ile Türkiye'ye geçti. İstanbul Zirvesinde dört yeni üye katıldı. Konuya dair detayları ilgili literatüre bırakıp, günümüzdeki yansımalarına gelmek istiyorum. Bahse konu zirveye, üye ve gözlemci statüsünde 23 tane devlet ve hükümet başkanı katıldı. AİGK üyesi olan İsrail ise, son olaylar sebebiyle Ankara Büyükelçisi Levy tarafından temsil edildi. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu, zirve münasebetiyle ülkemize gelen yabancı konuklarıyla önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu arada Azerbaycan ile Şahdenizi Doğalgaz Anlaşması imzalandı ki, hem son zamanlarda soğuduğu düşünülen iki ülke ilişkilerinin durumu, hem de Türkiye'nin enerji ihtyacı konusunda alternatif kaynak temini ve Nabucco Projesi'nin fizibıl hale gelmesi yönünden, bu anlaşma çok önemli bir gelişmedir. Aynı şekilde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile Rusya Federal Çevre, Endüstri ve Nükleer Denetleme Servisi arasında, nükleer iş birliği anlaşması da imzalandı ki, nükleer enerjiye geçmek isteyen ülkemiz için büyük önem arz ediyor. Türkiye bu zirve dolayısıyla İstanbul'a gelen yabancı devlet adamlarına, İsrail'in Mavi Marmara gemisine yaptığı vahşi saldırıyı, bire bir anlatma fırsatı buldu. Rusya Başbakanı Putin, bir kere daha İsrail'i kınadı. İran Devlet Başkanı da, basın toplantısında İsrail'i yerden yere vururken, dünya düzeni için de önemli şeyler söyledi. Özetle; "Tüm dünya ihtilaf ve güvensizlik ortamına sahip. Bunun gibi bir düzen artık yolun sonuna gelmiştir. Ve biz yeni düzen ihtiyacı hissediyoruz..." dedi. Yeni düzenin sancıları hissediliyor. "Türkiye eksen kaymasına uğruyor" diyenler, yeni bir eksenin kurulmakta olduğunu da görmeliler artık!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.