Aktif dış politika...

Türk dış politikasında dinamizm, günden güne yükseliyor... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hayli yoğun geçen ABD seyahatinin hemen akabinde, ayağının tozu ile dün Mısır'a gitti... Gül ve Erdoğan arasında, dört buçuk yıl boyunca; Başbakan-Dışişleri Bakanı olarak, âdeta yarış biçiminde müthiş bir tempo ile süren dış seyahatler, bu yeni dönemde de hız kesmeden devam edeceğe benziyor... Sayın Gül'ün Amerika'da düzenlediği basın toplantısında; sağ ve solundaki Ali Babacan ve Mehmet Şimşek ile birlikte verdiği enerjik fotoğrafa bakınca, ister istemez yakın geçmişimizdeki yaşlı siyasi portreleri hatırladım. Doğrusu o fotoğraf bana, ülkenin geleceği adına çok ümit verdi. Şöyle ki, yaşı henüz altmışa varmamış (57) genç bir Cumhurbaşkanı; kırkını daha yeni aşmış bir Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci ile yaşı daha kırkı bile bulmamış, ama liyakat yönünden herkesin takdir ettiği ekonomiden sorumlu bir devlet bakanı... Hakkını teslim edelim; ilerlemiş yaşına rağmen, görev süresinin son demlerine kadar Sayın Demirel, büyük bir performansla iç ve dış seyahatlere çıkıyordu. Ama ondan bir yaş daha küçük olan Bülent Ecevit'in, son yıllardaki halini bir düşünün. Bir kat merdiveni dahi çıkamadığı için Başbakanlık binasına özel asansör yapılmıştı. Bir de mecbur kalmadıkça, Köşk'ten çıkmak istemeyen Necdet Sezer'i düşünün! Nazar değmesin, 54 yaşındaki Erdoğan göreve geldiği günden bu yana, takip edilmesi zor bir tempo ile; peş peşe yurt içi ve yurt dışı seyahatlerini gerçekleştiriyor. Başlangıçta, muhalefet cenahı bu seyahatlere eleştiriler getirdi. Ancak görüldü ki, bu temaslar ülke açısından büyük önem taşıyor. Sayın Erdoğan dün de, "Medeniyetler İttifakı" forumuna katılmak üzere, kalabalık bir heyetle İspanya'ya gitti. Erdoğan'ın İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte eşbaşkanlığını yürüttüğü, bu foruma 70 ülkeden 350 temsilci katılacak. Erdoğan, İspanya Kralı Carlos da dahil olmak üzere, burada birçok kişi ile ikili görüşmeler de yapacak... Ayrıca iş dünyasını ilgilendiren önemli etkinliklere katılacak. Bugün akşam saatlerinde; Kahire'ye hareket edecek olan, Cumhurbaşkanı Gül'ün programı da oldukça yüklü. Türk-Mısır ilişkileri öteden beri büyük önem arz eder. Bu ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine çıkartmak için imzalanmış olan bir çerçeve anlaşması var... Hüsnü Mübarek'in resmi davetlisi olarak bu ülkeye giden Gül, mevkidaşı ile ikili ilişkiler başta olmak üzere; Filistin-İsrail, Lübnan ve Irak'ın ağırlık teşkil edeceği, bölge ve dünya meselelerini görüşecek. Mısır hem Arap ve İslam ülkesi olarak Orta Doğu'da, hem de Afrika'da siyasî ağırlığı olan bir ülke... Cumhurbaşkanının programı, birçok bakımdan Başbakanınki ile paralellik arz ediyor. Sayın Gül de, Türk-Mısır Genç İşadamları Forumu'nda bir konuşma yapacak. Başkanlığını halen Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Musa'nın yaptığı, "Arap Ligi Merkezi"ni de ziyaret edecek olan Gül, 6 Ekim Sanayi şehrinde kurulacak Türk Sanayi Bölgesi'nin temelini atacak. Kahire'den İskenderiye'ye geçecek olan Gül, burada yenilenen ünlü İskenderiye Kütüphanesi'ni ve Avrupa-Akdeniz çerçevesinde faaliyet gösteren Anna Lindh Kültürlerarası Diyalog Vakfı'nı ziyaret edecek. Sayın Gül'ün Mısır ziyaretini, bir grup meslektaşla birlikte ben de takip edip gelişmeleri oradan size aktarmaya çalışacağım...