“Altılı Masa” ve gömleğin ilk düğmesi…

Sesli Dinle
A -
A +

2021 yılı Şubat ayından beri, hepsi bir arada veya ikişerli-üçerli şekilde görüşme maratonunu sürdüren; onuncu ve sonuncu toplantısı da on saat süren “Altılı Masa” bileşenleri, nasıl bir ittifak yürüttüklerini düşünüyorlar acaba? Yahut soruyu şöyle soralım: “Millet İttifakı'nın” bu şekilde sonuna kadar devam etmesi, daha açık ifadeyle devam etse bile başarılı sonuç alması mümkün müdür?

 

Altılı Masayı bu hâliyle teşkil etmelerinin dahi, (demokrasi adına) başlı başına bir büyük muvaffakiyet olduğunu ifade eden altı partinin liderleri, neticede iktidar hedefine ulaşıp ulaşmama hususunda, ne kadar iyimser olabiliyorlar? Zira dışarıdan bakınca, hiç de onların söylemleri gibi bir tablo görünmüyor!.. Her şeyden evvel, Altılı Masa; en önemli mesele olan iktidara gelme hedefine giden yolu, doğru biçimde tespit edebilmiş mi? Yoksa daha en başta, düzeltemeyeceği bir yanlışla mı yola çıktı? Tabya ilminde kritik bir kaide vardır: “Yığınakta yapılan hata, muharebenin sonuna kadar devam eder…” Hadi askerî terminoloji yerine daha basit halk deyişini tercih edelim. Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, ondan sonrakileri asla doğru biçimde ilikleyemezsiniz! Altılı Masa ortaklarını bir araya getiren temel amaç veya ortak hedef, ülkenin yönetim sistemini değiştirmek. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi yerine “güçlendirilmiş parlamenter sistem"e geri dönmek. Gelgelelim, bu hedef için seçilen yöntem hiç de doğru gözükmüyor!

 

Geçiş süreci olarak ortaya konulan yol haritası, baştan aşağı derin soru işaretleri ve açmazlarla dolu… Altılı Masa değişim sürecini hayata geçirebilmek için, hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerini kazanmak zorunda. Bunun için de, Tayyip Erdoğan gibi çok güçlü bir rakibe karşı başarılı olabilecek bir aday bulunması gerekiyor öyle değil mi? Velakin şu saate kadar Millet İttifakı adına meydana çıkacak o adaydan haber yok! Sadece kıyıdan köşeden niyetlenenler var. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan gibi. Bir de İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarının isimleri ortada dolaştırılıyor malum. Özellikle Meral Akşener ve partisi tarafından sürekli bir destek söz konusu. Ama onlara da kesin olarak CHP lideri karşı çıkıyor… Bu konudaki dolaylı atışmalar teferruat olduğu için oraya girmeyelim. Ama hakikaten ciddi bir seçim yarışı olacaksa, öncelikle buna göre adayın seçmene duyurulması lazım. Seçimlere şunun şurasında dört, en fazla beş ay kaldı. Altılı Masa ancak daha adayın konuşulması safhasına gelebilmiş… Bu durum, İktidar kanadında istihza konusu bile yapılıyor. Önceki gün icra edilen on saatlik toplantıya dair yapılan yorumlar, Millet İttifakı hesabına pek de yenilir yutulur şeyler değildi. Zira Masa ile ilgili şüphe ve tereddütler giderek büyüyor. Acaba Masa zoraki mi ayakta tutulmaya çalışılıyor?

 

Siyaset yelpazesi birbirinden farklı altı partinin bir araya gelmesi kolay değil. Ancak sadece bir araya gelip toplantılar yapmak da, herhâlde yeterli bir durum değil. Altılı Masa’nın geçiş sürecinde cumhurbaşkanına yüklemek istedikleri misyon kesinlikle gerçekçi bir şey değil. Ahmet Davutoğlu’nun şu ifadesi bile tek başına nasıl bir açmazla karşı karşıya olduklarını ortaya koyuyor: “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçlerinin içinde imza yetkisine sahip bulunacaklar. Genel başkanlar cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi ister içeriden ister dışarıdan olsun her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacaklar…” Daha fazla bir şeye gerek yok. Sözün bittiği yer derler ya. Öyle bir durum. Sayın Davutoğlu “Ben emanetçi başbakan olmam” diyerek istifa etmişti hatırlayınız. Peki, seçilebildiği takdirde, halkın yarısından fazlasının oyunu almış bir cumhurbaşkanı bu şekilde peşin vesayeti nasıl ve niçin kabul etsin?

 

Evet, bu hâlde vesayeti peşinen kabullenecek, bir aday bulabildiler diyelim. Peki, bu şartlarla seçime girecek adayın kazanma şansı söz konusu olabilir mi? Gerçekçi olalım! Altılı Masa öyle görünüyor ki, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiş… Binlerce maddelik olduğu söylenen ortak seçim beyannamesi üzerinde liderler anlaştı diyelim. Parti teşkilatlarının bunu anlaması, benimsemesi ve bu uğurda samimi olarak çalışması hangi ölçüde mümkün acaba?

 

Hâsıl kelam, Millet İttifakı'nın karargâhı olan 'Altılı Masa'da, işler gün geçtikçe sarpa sarıyor. Aksi yöndeki söylemler bu gerçeğin üzerini örtmüyor, örtemez!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.