Altılı Masa’nın kalabalık vaatleri…

Sesli Dinle
A -
A +

“Millet İttifakı” ismini artık resmîleştiren Altılı Masa, nihayet dün ortak mutabakat metnini de açıkladı. Bugüne kadar benzerini hiç görmediğimiz sayıda vaatler zinciri var. 9 başlık altında iki bin beş yüz madde!

 

 

 

Altılı Masa’nın (Herhâlde bundan böyle daha çok ‘Millet İttifakı’ ismini duyacağız) uzun toplantılarından çıkan, ortak mutabakat metni de hayli uzun oldu!.. Bugüne kadar Millet İttifakı, Gelecek ve Deva Partilerini resmen ihtiva etmiyordu. Bundan böyle İttifakın altı partinin tamamını içine alacağı netleşti. İlk müşahhas netice herhâlde bu genişleme oldu. Diğer taraftan dün açıklanan ortak mutabakat metni, yakın siyasi tarihimizde benzeri görülmemiş uzunlukta bir muhteva ile ortaya çıktı. Altı tane ayrı parti olunca, hâliyle vaatlerin sayısı da artıyor! Dokuz ana başlık, 73 alt başlık ve yaklaşık 2500 maddeden ibaret vaatler zinciri… Ana başlıklar şöyle: 1- Hukuk, Adalet ve Yargı. 2- Kamu Yönetimi. 3- Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim. 4- Ekonomi, Finans ve İstihdam. 5- Bilim, Ar-Ge, Yenilikçilik, 6- Sektörel Politikalar. 7- Eğitim ve Öğretim. 8- Sosyal Politikalar. 9- Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları. Millet İttifakı’nın esas hedefi ülkenin idari sistemini değiştirmek olduğu için, öncelikle bu vaatlerin hayata geçirilebilmesi için, parlamento seçimlerinde Anayasayı değiştirecek nitelikli çoğunluğu sağlaması gerekiyor. Her şeyin düğümlendiği yer tabii ki bu nokta. Bu engel aşılamadıkça, vaatlerin hepsi kâğıt üstünde kalmaya mahkûmdur!.. Bir diğer husus da, Millet İttifakı’nın seçimlere kadar ve seçim hedeflerini gerçekleştirebilecek güç, kapasite ve uyumda başarı sağlamasıdır. Acaba bunu yapabilecek midir?

İttifakın bu konuda hâlihazırda en büyük meselesi, cumhurbaşkanı adayı konusunda tam bir uzlaşma sağlamak... Ancak bu meselede epeyce sıkıntı içinde olduğu görülüyor. Öteden beri ortak aday isminin ilanından, (yıpranacağı gerekçesiyle) imtina edildi. Lakin seçimlere artık az bir zaman kaldı. Yapılan açıklamada, adayın 13 Şubat’ta resmen ilan edileceği bildirildi. Şu hâlde önlerinde tam 13 kritik gün var… Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda, şimdiye kadar altı parti arasında uzlaşma sağlandığına dair bir bilgi paylaşılmadı. Aksine siyasi kulislerde hâlâ anlaşmazlık olduğu yolunda bilgiler dolaşıyor. Bu arada özellikle İyi Parti cenahından, CHP Genel Başkanına karşı itirazlar devam ediyor. Bugüne kadarki itirazlardan dolayı, İyi Parti’nin bazı tepe yöneticileri de istifa etmek durumunda kaldı. Kılıçdaroğlu’na karşı, Meral Akşener ve ekibinin Ekrem İmamoğlu’ndan yana tavır koydukları herkesin malumu… Fakat CHP Yönetimine rağmen böyle bir politikayı sürdürmek de ittifakın ruhuna ne kadar uygun olabilirdi? Bu arada Ekrem İmamoğlu şartları zorlamaya devam ediyor. CHP Yönetimi tarafından hiç de olumlu karşılanmayan, yurt gezilerinden nasıl bir sonuç çıkacağı da merak ediliyor? Görüldüğü üzere hâlen cevap bekleyen pek çok soru var. Altılı Masa’nın ortak mutabakat metnini ilan etmiş olması, bundan sonraki kritik adım olan; ortak adayın belirlenmesi hususunda da, fikir birliğine vardığı yolunda bir gösterge olduğu düşünülebilir. Tabiatıyla ortak adayın belirlenmesiyle de mesele bitmiyor. Bu adayın Recep Tayyip Erdoğan karşısında başarı şansı ne olacaktır?

 

Böyle bir atmosfer içinde açıklanan ortak mutabakat metni, genel hatlarıyla şimdiye kadar seslendirilen görüş ve düşüncelerden oluşuyor. İlk madde olan Hukuk, Adalet ve Yargı başlığı altında; yasama, yürütme ve yargı reformuna dair vaatler yer alıyor. Yürütmeyi eski parlamenter sistemde olduğu gibi, Cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulundan müteşekkil olarak düzenleme, ancak icraî yetkiyi başbakan ve bakanlar kuruluna devretme hedefi veriliyor. Cumhurbaşkanının kararname çıkrama yetkisi ve kanunları veto etme yetkisi kaldırılıyor… Cumhurbaşkanının bundan sonra hangi usulle (parlamento veya halkoyu) seçileceğine dair bir açıklama yok. Bir defaya mahsus ve yedi yıllık görev süresi için seçilecek. Partisiyle ilişkisi kesilecek, görevini tamamlayınca da aktif siyasete dönemeyecek… Dikkat çekici bir başka husus da hükûmetin kurulmasıyla ilgili. Hükûmetin kurulmasını kolaylaştırmak için (Herhâlde istikrar için bir tedbir olarak düşünüldü!) kuruluşta basit çoğunluk yeterli kabul edilecek. Ama hükûmeti düşürmek için Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu aranacak. Doğrusu hayli enteresan bir çözüm!.. (Basit çoğunluk, Meclis toplanma ve karar alma yeter sayısı oluyor. Üye tam sayısının en az üçte biri. Anayasa Md. 96) Güçlendirilmiş parlamenter sistem, hükûmetin kurulmasının Parlamento çatısı altında kolaylaştırılması mı oluyor böylece?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.