Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can'ın, Anayasa değişikliği ve referandum süreci ile ilgili hukuki değerlendirmeleri, hukukçular arasında tartışılmaya devam ediyor. Doğrusunu isterseniz, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi raportörlerinden olan Can'ın görüşleri, giderek daha çok destek kazanıyor... Osman Can özetle, AYM'nin Anayasanın açık hükümlerini (AY Madde 148 ve 153) ihlal ederek; anayasa değişikliği paketini, şekil şartlarının ötesine geçerek; muhteva yönünden de incelemeye kalkması ve herhangi bir iptal kararı vermesi durumunda, Parlamentonun; kendisinin norm üretme hakkı ve yetkisini elinden almaya ve asli kurucu iktidar olan milli iradenin, bu konuda görüş belirtmesini engellemeye dönük bu kararı, yok sayması gerektiğini ifade ediyor. Son derece dikkat çekici bir durum... Zira AYM'nin bu şekilde, yani anayasa ihlali yaparak bir karar alması, sadece yetki gasbı değil, aynı zamanda Parlamentonun anayasayı değiştirme hak ve yetkisini kullanmasını, dahası bu yolla anayasanın değiştirilmesini de fiilen imkânsız hale getirmiş oluyor. Dolayısıyla parlamentonun bu noktada tedbir alması gerekiyor. Bunun en kestirme yolu da, AYM'nin Anayasaya aykırı kararının Resmî Gazete'de yayınlanmayıp, değişiklik paketinin bütün olarak referanduma götürülmesidir. Osman Can'ın bu görüşüne karşı, Anayasa Mahkemesi üyelerinden Osman Paksüt; bunun bir kaosa davetiye olduğunu, böyle bir çağrının bir yargıç tarafından yapılmasının da ayrıca düşündürücü olduğunu vs. söyledi. Paksüt bu arada Osman Can'ın raportörlüğünün devam edip etmeyeceği konusunda, yetkinin AYM Başkanı Haşim Kılıç'ta olduğunu belirtti. Ki, bu nokta doğrudur. Ancak bazıları buradan hareketle hemen durumdan vazife çıkarıp Osman Can üzerinde baskı kurmak üzere birtakım asılsız haberler üretti! Oysa Can'a "Sözlerini düzelt veya git..." türünden herhangi bir çağrı kesinlikle gelmemişti. Üstelik Osman Can, sözlerinin arkasında durduğu gibi, kendisine destek veren hukukçu ve siyaset bilimcilerin sayısı da giderek artıyor. Anayasa Hukukçusu Prof. Mustafa Erdoğan da, daha önce buna benzer bir görüşü dile getirmişti... Erdoğan, üç gün önce de Star'daki yazısında; AYM'nin değişiklik paketini referandum öncesinde incelemeyi kabul etmekle, AY'nin 175. maddesi hükmünü çiğnediğini belirtti. Prof. Dr. Erdoğan'a göre, Meclis'te beşte üç çoğunlukla kabul edildiği için, referanduma gitmesi mecburi olan bu değişiklik paketi henüz yasalaşmamıştır. Bu safhada AYM'nin iptal davasını ele almayı kabul etmesi, kesinlikle hukuka aykırıdır. İstanbul Barosu eski başkanlarından Doç. Dr. Yücel Sayman da, aynı görüşten hareketle Osman Can'ın söylediklerine destek veriyor. Sayman; "Anayasanın o maddeleri değiştirilmiş değil. Onun için Mahkeme teker teker maddeleri referandum öncesi inceleyemez. Hukuk alanına girmiş herhangi bir düzenleme yok... Paket bölünürse geçersizdir. O bakımdan Osman Can'a katılıyorum" diyor. Bu enteresan konuya yarın da devam edeceğiz. Zira söylenecek çok şey var!..