Ankara üç önemli ziyareti bekliyor…

Sesli Dinle
A -
A +

Epey zamandır medya organlarında yoğun haber ve yorum konusu olan Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Es-Sisi’nin Türkiye ziyareti, son anda ertelendi. Ertelemeye sebep olarak, Rusya’nın St. Petersburg şehrinde toplanan Afrika Zirvesi işaret edildi. Kahire Büyükelçimiz Salih Mutlu Şen bahse konu ziyaretin münasip bir zamanda yapılacağını duyurdu. Mısır ile ilişkilerin kesintiye uğradığı 2013 yılı Haziran ayından bu tarafa, ilk defa devlet başkanı seviyesinde gerçekleşecek olan bu ziyaret her iki ülke için büyük önem taşıyor… İki dost ve kardeş ülke münasebetlerinin onarılması ve daha da güçlendirilmesi yolunda karşılıklı irade ortaya konulmuş bulunuyor. Mısır, Arap Dünyası içindeki müstesna konumu ve Orta Doğu Bölgesindeki hassas dengelere olan etkisi sebebiyle özel bir statüye sahiptir… Yakın tarihe baktığımızda, Türkiye esasen Mısır’ın bu özelliğini hep göz önünde tutmuştur. Ama devletler arası ilişkilerde her şey her zaman yolunda gitmeyebilir. Hele hele, “ARAP BAHARI” diye takdim edilen büyük bir altüst oluşun, bütün bölgede dengeleri yerle bir etmesi, kaçınılmaz sonuçları da beraberinde getirdi. Kısacası olanlar oldu. Şimdi hasar gören ilişkileri hızla onarma zamanı. Mısır ile ilişkilerin düzelmesi ve daha da güçlenmesi, sadece iki ülke için değil, bütün bölge dengeleri açısından çok önemli. Arap-İsrail meselesinden tutunuz da, Libya, Sudan, Suriye ve Irak başta olmak üzere, karışıklık ve istikrarsızlığın, iç çatışmaların devam ettiği bölge ülkelerinde, sükûnetin sağlanması yolunda çok önemli etkileri söz konusu olacak… Umarız, bu restorasyon beklenenden daha hızlı biçimde hayata geçirilir.

 

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın 25 Temmuz’daki Ankara ziyareti, İsrail saldırıları sebebiyle; tansiyonun çok yükseldiği bölgede, sükûnetin sağlanmasına dönük bir olumlu adım olarak değerlendirilebilir. Filistin konusunda, son yıllarda Arap âlemindeki suskunluk ve pasiflik karşısında; Türkiye’nin her fırsatta ve her zeminde, bu meseleye samimi biçimde sahip çıkması, ileriye dönük bir ümit ışığı mahiyetinde. ABD’nin kayıtsız şartsız İsrail desteği ve geçen on yıllar içinde, Arap âlemindeki dağınıklıklar ile yanlış stratejiler ve kendi içlerindeki kardeş kavgaları dolayısıyla sürekli güç kaybedilmesi, maalesef Filistin için bir kâbus olmuştur. Öyle ki, Filistin meselesinde yeri geldiğinde sesini yükselten tek ülke Türkiye olmakta…

 

İsrail ile ilişkiler, bu ülkenin Filistin’deki zalim uygulamaları sebebiyle sık sık gerginleşmekte ve kesintiye uğramaktadır. Daha önce de birçok defa olduğu üzere, diplomatik ilişkilerin en alt seviyeye indirildiği bir dönemden çıkılmış bulunuluyor. Bu dönemde İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Türkiye’ye gelmesi, nispeten olumlu bir ortamın hazırlanmasına dönük yararlar sağlayacaktır. Ayrıca Türkiye ile İsrail arasında önemli ekonomik ilişkiler her zaman belirleyici olmuştur. Bu cümleden olarak, Ankara, İsrail doğalgazının Türkiye toprakları üzerinden Avrupa’ya taşınması projesine önem veriyor. Zaten ekonomik olarak en elverişli güzergâh da budur… 28 Temmuz’da gerçekleşmesi beklenen ziyaret, Netanyahu’nun geçirdiği rahatsızlık sebebiyle ertelendi. Herhâlde uygun bir zamanda gerçekleşecektir...

 

Ankara’nın beklediği bir diğer önemli konuk, Rusya Devlet Başkanı Putin. Daha önceki muhtelif açıklamalar, bu ziyaretin ağustos ayı içinde gerçekleşebileceği yolundaydı. Hâlen bu ihtimal devam ediyor. Ancak bu konuda yapılan resmî bir açıklama yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez turundan dönerken, gazetecilere verdiği mülakatta; Tahıl Koridoru Anlaşmasıyla ilgili olarak, Putin’le telefon görüşmeleri ve Türkiye’ye ziyaretinin gerçekleşmesi durumunda, yüz yüze müzakerelerde bulunacaklarını ifade etmişti. Keza bir müddet önce, Kremlin’den yapılan açıklamada, Viladimir Putin’in Türkiye ziyareti konusunda her iki tarafın bir program üzerinde çalıştığı, ancak tarih konusunda henüz bir netliğin bulunmadığı belirtilmişti. Başta Tahıl Koridoru olmak üzere, Ukrayna Savaşı, Karadeniz’deki güvenlik durumu, Türkiye’de tesis edilecek enerji merkezi ve diğer bölgesel meseleler de dâhil, görüşme konuları kabarık bir dosya teşkil ediyor. Türkiye, özellikle Tahıl Koridoru Anlaşmasının devam etmesini sağlama konusunda yoğun bir diplomatik gayret sarf ediyor. Ancak başından beri Rusya’nın taleplerini (gübre ihracatı) dikkate almayan ABD ve Batı’nın, Rusya’ya bu alanda da ambargo uygulamaları, sonunda tıkanmaya yol açtı. Gelinen noktada Rusya’nın Batı’ya olan güveni sarsıldığı için, işler zora girdi. Beri tarafta da dünyada yeniden bir gıda sıkıntısının baş gösterme tehlikesi var…

 

Yazıyı bir başka önemli ziyareti hatırlatarak bitirelim... Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Politbüro Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Ankara ziyareti her bakımdan önem taşıyor. Kuşak Yol Projesi ve Orta Koridorun işlerliği konusunda iki ülke arasında, bundan böyle önemli görüşmeler ve iş birliklerinin hayata geçmesini bekleyebiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.