Bugün 11 Temmuz... Avrupa'nın göbeğinde, Katil Sırp Çetniklerin Boşnak Müslümanlara karşı, dünyanın gözüne baka baka; AB, BM, NATO ve diğer uluslar arası kuruluşlarla adeta dalga geçerek, yaptıkları soykırımın 15. yıl dönümü... II. Dünya Savaşından sonra, medeni(!) Avrupa'da gerçekleştirilen en büyük insanlık suçu!.. Bugün başta Srebrenica olmak üzere, pek çok yerde soykırıma uğrayan Srebrenica Boşnaklarının anısına törenler düzenlenecek. Ama artık hiçbir şey, hunharca katledilen ve hâlâ daha bir kısmı toplu mezarlarda yatan 8 bin 372 Müslümanı geri getiremeyecek elbette. Yapılan törenler, atılan nutuklar vs. yalnızca onların acı hatıralarını bir kere daha canlandıracak. Televizyonlarda Sırp Çetniklerin nasıl canice, vahşice bu soykırımı icra ettiklerine dair video görüntüleri yayınlanıyor. İşte o tüyler ürpertici manzara, çok değil 15 sene önce Avrupa'da yaşandı ve Avrupalıların kılı hiç kıpırdamadı. Ne senelerin geçmesi, ne Faşist Miloseviç'in hapishanede intihar etmesi, ne katil Karadziç'in mahkeme önünde hesap veriyor olması, ne de Srebrenica canavarı, insan kasabı General Ratko Mladiç'in hala daha fareler gibi köşe bucak kaçıyor olması, bu facianın Boşnak kardeşlerimize yaşattığı travmayı hafifletemez. Belki gelecek adına umut verici bir şey varsa, o da Türkiye'nin ciddi gayretleri ile, Balkanlarda yeni bir çatışmanın önlenmiş olması ve Miloseviç gibi bir ırkçının yerine gelen, Sırbistan'ın şimdiki devlet başkanı Tadiç'in de bugün özür için Sreberenica'da yapılacak törenlere katılıyor olmasıdır... Gazeteci meslektaşımız Mehmet Koçak, "İnsanlık Tarihinde Kara Bir Leke: SREBRENİCA SOYKIRIMI!.." başlığı altında bu felaketi, tarihi arka planı ve beynelmilel kuruluşların resmi raporları ve olayları bizzat yaşayan tanıkların anlattıkları ile tarihin kayıtlarına geçirmiş. (www.batuyayincilik.com.tr) Kitap, sadece Srebrenica'da BM Gücüne bağlı Hollandalı askerlerin yaptığı ihaneti değil, Bosna Hersek iç savaşının bütünü ve Balkanlarda yeniden hortlatılan fitnenin sebep ve saikleri hakkında da geniş bilgi veriyor. Kitaptan söz açmışken, bir diğer kıymetli esere de temas edelim: Babıali Kültür Yayıncılığı (www.bky.com.tr ) tarafından neşredilen "Kırım Türklerinin varoluş Mücadelesi KIRIM DRAMI". Doktorasını "Kırım Türklerinin Sürgünü" teziyle tamamlayan Kemal Özcan, bu bilimsel çalışmasında Kırım Türklerinin yüzyıllık varolma mücadelesini ve bu zaman zarfında maruz kaldıkları zulüm ve baskıları çok çarpıcı belge ve tespitlerle anlatıyor. Kırım meselesini tam olarak kavramak isteyenlere hararetle tavsiye ederiz. Tarihe meraklı olanlar için, yine Babıali Kültür Yayıncılığı'ndan şu sıralarda piyasaya çıkan bir başka eser oldukça ilgi çekici. Namık Kemal'in vatan ve millet heyecanını en iyi yansıtan eseri, "KANİJE MUHASARASI"... Tiryaki Hasan Paşa'nın şahsında, üstün fedakarlıklarla din; vatan ve devlet uğrunda ne gibi kahramanlıkların gösterilebileceğini, imkansızlıklar içinde dahi, nasıl destansı başarılara imza atılabileceğini bize şiir diliyle anlatıyor. Kanije tarihimizin en parlak sayfalarından biridir. Onu iyi bilmek zorundayız... ( www.bky.com.tr)