Uzun zamandır Türkiye ile AB arasında ihtilaf konusu olan, daha sonra uyum reformları çerçevesinde yapılan düzenlemelere rağmen bürokratik prosedür sebebiyle uygulamaya konulamayan; "Anadilde yayın...", daha doğrusu farklı dil ve lehçelerde yayın, nihayet dün hayata geçirilebildi!.. Boşnakça ile başlayan ve Arapça, Kurmançça, Çerkezce ve Zazaca ile devam edecek olan bu yayın vesilesiyle, dün bazı özel televizyon kanalları günboyu haber bültenlerinin önemli bir kısmını bu meseleye hasretti. Konu hakkında, müsbet-menfi, lehte ve aleyhte yorumların önümüzdeki günlerde epeyce artması bekleniyor... Özel okullar giriş imtihanı, Lise Giriş Sınavları (LGS) ve nihayet iki milyona yakın öğrencimizin sabırsızlık ve endişe ile beklediği ÖSS, dolayısıyla da, bugünlerde eğitim öğretim haberleri çok yoğun şekilde gündemi işgal ediyor. Türkiye'nin sosyal-kültürel, siyasi ve ekonomik meseleleri hakkında; uzun yıllardan beri çok önemli bilimsel ve rasyonel görüşler ortaya koyan ve fikir ve düşünce planında, milli menfaatlerin korunması, geliştirilmesi, bu alanda toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine dair yaptığı çalışmalarla, ülkemizde müstesna bir yere sahip olan Aydınlar Ocakları; 25. Büyük Şûrasını, 21-23 Mayıs tarihinde Trabzon'da gerçekleştirdi. Şûra sonucunda; Türkiye'nin siyaset, iktisat ve çalışma hayatı, Eğitim-öğretim ve kültür, Türkçe'ye saygı, Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri, Kıbrıs Türkleri ve KKTC, Dış Politika, YÖK Tartışmaları ile Karadeniz Bölgesine İlişkin Öneriler başlıkları altında uzun bir bildiri yayınlandı. Bildirinin tamamı Aydınlar Ocaklarından ve (www.aydinlarocagi.org) internet adresinden temin edilebilir. Biz yer darlığı sebebiyle, burada yalnızca; "Eğitim, Öğretim, Kültür -Türkçe'ye Saygı ve YÖK Tartışmaları" bölümlerinden bazı alıntılar yapmakla yetinmek durumundayız!.. Eğitim, Öğretim ve Kültür: Türk milli eğitim ve kültür politikası çağdaş bilgi ve becerileri kazandırmanın yanında, Türk çocuğuna kendi milli kimliğini verebilmelidir... Etniklik ve milliyet birbirine rakip kavramlar değildir. Milli kimlikle mahalli değer ve sıfatlar çatıştırılmamalı, Türkiye üzerindeki emellere alet edilmemelidir... Normal lise-meslek lisesi rekabeti kısır tartışmaları yerine, eğitimin her kademesinin daha verimli hale getirilmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması düşünülmelidir. Uygulamadaki dini eğitim yetersiz kalmaktadır. Dini eğitimin siyasallaşmasını önleyici tedbirler alınmalı, ülke sathındaki giderek artan misyonerlik faaliyetleri de dikkate alınarak, daha geniş kapsamlı ve yeterli bir din eğitimi uygulamaya konulmalıdır. Devlete bağlı din eğitimi veren okulların öğrenci ve mezunları , hedef gösterilmemelidir... Türkçe'ye Saygı: Herkesi ve bilhassa özel radyo ve televizyonları, resmi kurumları Türkçe'ye saygıya davet ediyoruz. Yer ve kuruluş adlarındaki yabancılaşma önlenmelidir... Küresel aydın bağımlılığının aracı olan yabancı dille eğitim ve öğretim yanlışından bir an önce vazgeçilmelidir. Eğitim kurumlarımız çok uluslu şirketlerin pazarı olmaktan çıkartılmalıdır... YÖK Tartışmaları: YÖK konusu ikili kamplaşma ve siyasi malzeme olmaktan çıkarılmalıdır. Kalite ve verimliliği arttırıcı, küresel istilanın milli kimliğimiz ve yapımız üzerindeki olumsuz tesirlerini giderici tedbirler düşünülmelidir. Yüksek öğrenime ayrılan pay; araştırma ve geliştirme harcamaları, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılmalıdır. Araştırma ve geliştirme harcamalarındaki, fonlardaki sınırlamalar kaldırılmalı, kadro tahsisi sorunları çözülmeli, eğitim teknolojisi yenilenmeli, üniversite-sanayi işbirliği geliştirilmelidir..." Her bir maddesi, milli meselelerimizin halli için anahtar niteliğinde olan Aydınlar Ocakları'nın "Sonuç Bildirisi" üzerinde herkesin kafa yorması, ülkemizin yararına olacaktır...