Azerbaycan halkı bugün sandık başına gidiyor. Bu seçimler "Kardeş Ülke"nin siyasi geleceği açısından çok önemli bir dönüm noktası... Azerbaycan, bağımsızlığına kavuştuğu günden beri hatta henüz bağımsız hale gelmeden önce, çeşitli iç ve dış olaylar sebebiyle büyük çalkantılara maruz kaldı. Daha Sovyetler Birliği döneminde başlayan Ermenilerin toprak tecavüzü, bağımsızlığın ilk günlerinden itibaren ülkeyi büyük zora ve çıkmazlara sokan bir savaşa ve sonunda geniş çaplı işgalle toprak kaybına yolaçtı!.. Bu durum zaten çok kırılgan ve gevşek olan iç dengeleri büsbütün alt-üst etti ve genel bir istikarsızlık getirdi. İktidarı bırakmak istemeyen Rusya destekli Ayaz Muttalibov'u halk hareketi ile uzaklaştırmayı başaran Elçibey; daha sonraki dönemde kendisine baş kaldıran başbakan Suret Hüseyinov'a karşı aynı başarıyı gösteremedi... Elçibey'in yerini terk ettiği Haydar Aliyev, geniş devlet tecrübesi ve otoriter yönetim tarzı ile ülkede sükuneti sağlamayı başardı. Ancak rahatsızlıklar bitmedi. Kendisine karşı bir darbe teşebbüsünü kanlı şekilde bastıran Aliyev, işgal altındaki ülke topraklarının kurtarılmasında istediğini gerçekleştiremedi. Ancak siyaseten önemli adımlar attı, özellikle Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı projesinin hayata geçmesinde ince bir siyaset takip ederek, büyük devletlerle olan münasebetlerde dengeyi sağlamasını bildi. Aliyev'in son zamanlarında ülkede yine iktidar kavgaları alevlendi! Teamüllere uygunluğu çok tartışmalı olan metotlarla baba Aliyev'in yerine oğlu İlham Aliyev oturtuldu... Bunun için önce başbakan Resulzade sağlık sebepleriyle görevinden istifa etti. İlham Başbakan oldu. Hemen akabinde Cumhurbaşkanlığına vekalet yetkisi Meclis Başkanından alınarak Başbakan'a verildi ve böylece operasyon tamamlandı!.. Bütün bunlar olurken Haydar Aliyev koma halinde önce Türkiye'de, daha sonra Amerika'da tedavi altında idi. Hatta muhalefetin iddialarına göre, Haydar Aliyev aslında Türkiye'de iken ölmüştü ve ABD'ye cenazesi götürülmüştü!.. 2003 yılında, İlham Aliyev'e devlet başkanlığı koltuğunu asaleten teslim eden devlet başkanlığı seçimlerine hile karıştırıldığı gerekçesiyle sokağa dökülen muhalefet, çok sert polisiye tedbirlerle sindirilmişti. Son zamanlarda bugünkü seçimler için gösteri yapan bazı muhalefet partilerinin mensuplarına da aynı sertlikte muamele edildi... Uzun zamandır yurt dışında, ABD'de bulunan eski Meclis Başkanı Resul Guliyev ülkeye sokulmadı. Bu arada İlham Aliyev, kendilerine karşı darbe hazırlığı yaptıkları iddiasıyla, mevcut kabineden birkaç bakanı ve bazı üst düzey bürokratları görevden aldı, bazılarını tevkif ettirdi. Muhalefet cephesinden seçimler konusunda yoğun hile iddiaları devam ediyor. Bu sebeple özelikle AB ve AGİT cenahından kalabalık sayıda gözlemci seçimleri izleyecek. 1590 kişilik gözlemci topluluğunun içinde AKPM (Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi)'nin 47 kişilik heyeti de yeralıyor. 8.5 milyon nüfuslu Azerbaycan'da, seçmen sayısı dört milyonun biraz üzerinde (4 milyon 66 bin). 125 kişilik Meclis'e en çok üye sokmak için 40'tan fazla parti ile sekiz siyasi blok ve bazı bağımsız adaylar yarışıyor. Aday sayısı 1561 kişi... En fazla şans verilen partiler halen iktidardaki Yeni Azerbaycan Partsi (YAP) ile Azadlık Cephesi. Ancak bu seçimlerin ülkeye istikrar getirmesi konusunda ciddi şüpheler var. Hatta Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan benzeri halk hareketlerinin meydana gelebilme ihtimalinden bahsediliyor! Sonuç ne olursa olsun bu seçimler ve daha sonraki muhtemel gelişmelerin Türkiye tarafından çok yakından ve dikkatli şekilde takip edilmesi gerekiyor. Zira Azerbaycan, pek çok yönden bizim için stratejik değer taşıyan bir ülkedir. Hem Kafkasya, hem de Orta Asya coğrafyasında ülkemizin gelecekteki menfaatlerinin gözetilmesi ve korunması noktasında; Azerbaycan hiç tartışma götürmez bir değer taşıyor. Temennimiz, Azeri kardeşlerimizin demokrasi için bu ilk sınavı, kansız-kavgasız ve entrikasız şekilde başarıyla geçebilmeleridir.