Bu ülke için çözümü son derece hayati önem taşıyan meselelerde, tetiklenen bazı tartışmalar, ister istemez insanı ciddi kuşkulara sevk ediyor... Devlet Bahçeli durduk yerde neden Öcalan'ın İmralı'da olup olmadığını sordu? Bu soru dikkate değer birtakım verilere mi dayanıyordu, yoksa sadece siyasi bir polemik başlatma maksadını mı taşıyordu? MHP liderinin izhar ettiği gerekçesi, Öcalan'ın uzun zamandan beri sessiz kalmış olmasıydı. Oysa bu durumun anlaşılmayacak bir yönü yoktu. Zira Silvan saldırısından sonra, teröristbaşına uygulanan sıkı bir tecrit söz konusuydu. Ama anlaşılan Sayın Bahçeli, bilinenlerin ötesinde birtakım bilgi veya şüphelere sahip! Zira Başbakan'ın ve Adalet Bakanının mükerrer açıklamalarına rağmen, aynı konuda zihin karıştıracak beyanlarda bulunuyor. Son olarak Adalet Bakanı'nın İmralı'ya gidip fotoğraf çektirmesini önerdi!.. İşin 'ilginç' tarafı, Bahçeli'nin açtığı yoldan Aydınlık Gazetesinin dalış yapıp yeni ve çarpıcı iddialar ortaya atması. MHP Liderinin hakkında "kayıp ilanı"verdiği Öcalan, meğer sık sık Bursa'da MİT'in misafirhanesinde konuk olarak kalıyormuş. Hatta ve hatta aynı kuruma ait yatlarda güvenlik ve konfor içinde, Amerikalılarla görüşmelerini de yürütüyormuş... Amiyane tabiriyle, yeme de yanında yat! Aydınlık Gazetesinin bu türden üfürmeleri yıllardır alışkanlık yaptığı için, kaç kişi bunu yer bilemeyiz, ama şahsen ben Devlet Bahçeli'nin söylediklerini hem kişiliği, hem de konumu itibariyle ciddiye almak isterim. Öyle ya, durup dururken neden İmralı'ya taktı? Terörle mücadele ve Kürt meselesinin halli sürecinde, hükümeti siyaseten sıkıştırmak mı istiyor, yoksa hoşlanmadığı bu süreci büsbütün saptırmak mı istiyor? Sürekli olarak Türkiye'nin bölünme tehlikesi ve beka sorunundan bahseden Bahçeli, askerî güvenlik tedbirleri dışında (Kandil'e Türk Bayrağının dikilmesi vb.), bu konuda şimdiye kadar kapsamlı bir çözüm teklifini ortaya getirmedi. Başkalarının tekliflerini de, müzakere etmeye dahi kapı aralamadı. Gerçekten insan merak ediyor: MHP ve Yönetimi politik olarak ne yapmak istiyor? Hükümetin bu konuda attığı hemen her adımı, ülke bütünlüğüne yönelik tehlike ve ihanet olarak niteleyen Bahçeli, en azından bazı noktalarda daha açık ve net konuşabilir... Zira kamuoyu, üstü kapalı konuşmalardan rahatlıkla yanlış sonuçlar çıkarabilir. Bu arada, kamuoyu CHP teklifinin akıbetini de merak ediyor? Ne oldu, CHP teklifini uykuya mı yatırdı? Yahut Kılıçdaroğlu hâlâ MHP'yi ikna etmeye mi çalışıyor? Meclis tatile gireceğine göre, Parlamentoda teşekkül edecek ortak komisyon, otomatikman yeni yasama yılına kalmış oldu. Ancak Meclis dışında kurulması istenen "akil adamlar komisyonu"için yaz tatilinin geçmesini beklemeye gerek yok herhalde. Zira terör örgütü tatil yapmıyor!.. Leyla Zana'nın, Kürt meselesinde öteden beri bilinen talepleri, bir kere daha Başbakan'a doğrudan duyurması dahi, sırf silahsız çözüm için katkı sağlayabilir diye, bazı kesimlerde olumlu karşılandı. Bu da terörün son bulması ve akan kanın durması noktasında, toplumdaki beklentiyi gösteriyor. Kısacası bu safhada herkes, çözüm yolunda gayret bekliyor. Sürecin tıkanmasını değil.