Bahçeli şaşırtmaya devam ediyor...

A -
A +

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, parti liderliğine geldiği ilk günden itibaren, birçok yönden mevkidaşlarından daha değişik görüntü vermeye başlamıştı. Bu görüntüye bakılarak, Bahçeli'nin "klasik siyasetçi tipi"nden farklı olacağı kanaatine varmıştım doğrusu. Ama geçen zaman içinde bu konuda epeyce yanıldığımı anladım... Şüphesiz bazı ayrıntılarda, Devlet Bahçeli'nin kişiliğine özgü farklılığı var. Ancak genel anlamda, bir farklılık yok hatta giderek daha çok benzeşme var!.. Yazının başlığı da bu benzeşmeye işaret ediyor zaten. Diğer parti liderlerinin aksine, Devlet Bahçeli miting konuşmalarını daha çok yazılı metinden okuyarak yapıyor. Elbette diğerleri de ara sıra notlarına bakıyorlar ama, Bahçeli sanki konuşmaktan çok metni okuyor görüntüsü veriyor. Bu uygulamasının kendince sebepleri olabilir. Hata yapmamak, konuşmanın insicamını muhafaza etmek ve başından sonuna kadar kontrolü iyi sağlamak vs. Bunlar benim tahminim. Çok daha başka sebepleri de olabilir. Bazılarınız, (Bu kadar ayrıntılı yazmanın sebebi ne?) diye sorabilir. İşte ben de onu anlatmaya çalışıyorum!.. Konumu ne olursa olsun, bir kişi kalabalıklar konuşurken, dinleyici kitleyi ateşleyeyim derken, kendisi de heyecana kapılabilir ve bu esnada kontrolsüz bazı şeyler de söyleyebilir. Bu açıdan Sayın Bahçeli'nin yazılı metne bağlı kalması anlaşılır ve olumlu bir durum. Ancak bu yazılı metinde dahi yer alan ifadelerdir şaşırtıcı olan... Şimdiye kadar, Devlet Bahçeli'nin Ecevit'e gösterdiği nezaket ve saygı çok yazıldı çizildi. Hükümet ortağı iken, onun yanında sigara içmemesi, daima ceketi ilikli şekilde durması, pek fazla konuşmaması vs. Bunları devlet geleneği ve töre icabı yaptığı biliniyor ve bu açıdan takdir de topladı. Üstelik Bahçeli bu kadar dikkatli hareket ederken, beri yanda Ecevit'in eşi onun partisi ve mensupları hakkında hiç de iyi ve kibar şeyler söylemiyordu... Ama siyaset memleket meselesidir, fedakarlık gerektirir vs. Yadırgatıcı olan; dün devlet geleneği, töre vb. gerekçelerle, bir devlet büyüğü olan Başbakan Ecevit'e böylesine nazik davranan Bahçeli'nin; şimdi aynı konumdaki Tayyip Erdoğan'a hiç de benzer bir muamele yapmamasıdır. Tam tersine Devlet Bahçeli, şimdiye kadar hiç de duyulmamış bir şekilde; Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına "siyasi terörist" gibi çok ağır ithamlarda ve hakaretlerde bulunuyor. Üstelik bu lafları önündeki yazılı konuşma metninden okuyor!.. Sayın Bahçeli, genellikle ciddi, hatta "asık surat" denilebilecek bir görüntü verir. Bu onun tabii hali olabilir. Lakin bu seçim döneminde çok daha sinirli görünüyor ve de sesini zorlayarak çok bağırıyor. Bu yüzden, bütün mitinglerde onu kısık sesiyle bağırırken dinliyoruz. Sayın Bahçeli'yi bu kadar kızdıran, sinirlendiren şey ne olabilir acaba? Partisinin barajı aşamama endişesidir derseniz, MHP medyada bunun tam tersine, parlamentoya girecek üçüncü parti olarak lanse ediliyor. Kızgınlığın sebebi bu olmayacağına göre başka ne olabilir acaba? Bir de şunu sormak gerekir: Bu kadar kızgınlık ve hırçınlık MHP'ye siyasi yarar getirir mi? Bahçeli "Hesap sormazsam namerdim..." diyor. Bu sözü, on yıllardır diğer siyasi liderlerden de dinliyoruz. Yani yok diğerlerinden hiçbir farkı. Yukarıda bahsettiğimiz benzeşmenin tescili mahiyetinde. MHP'nin Afyon mitinginde Bahçeli, Cumhurbaşkanı Sezer'i öyle bir sahiplendi ki; Deniz Baykal'ı dahi fersah fersah geride bıraktı! Elbette bir siyasi parti liderinin, Cumhurbaşkanına sahip çıkması; anlaşılır bir şeydir. Hele Baykal'ın bunu yapması daha da anlaşılır. Çünkü Sezer'in verdiği kararların ve fikirlerinin CHP ile örtüşmesi meydanda... Lakin Bahçeli'nin; Deniz Baykal'ın bile, şimdiye kadar telaffuz etmediği şekilde; "Alçakça yuhalatıyorlar..." diyerek, "kraldan fazla kralcı" bir görüntü vermesi, ister istemez akla bazı ihtimaller getiriyor. Acaba Sayın Bahçeli, bilemediğimiz çok daha başka roller de mi üstlenmiş durumda?.. İzahında zorluk çekilen CHP'ye yakınlık, bu rolün belirtisi olabilir mi? Bilemiyoruz... Kısacası Devlet Bahçeli şaşırtmaya devam ediyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.