Balyoz, çekiç, tahrip, tahrik, çarşaf, sakal!..

A -
A +

Bir vatandaş olarak, gerçekten merak ediyorum ve samimi duygularla soruyorum: Acaba Sayın Deniz Baykal, Taraf gazetesinin dünkü birinci sayfasını baştan başa kaplayan dehşet verici haberi okuduktan sonra ne düşündü? Bu haberi okuyup yardımcılarıyla ve danışmanlarıyla bir durum değerlendirmesi yaptı mı? Yine bu haberi okuduktan sonra, salı günü grup toplantısında yaptığı konuşmanın muhtevasına dönüp bir baktı mı? O konuşmadaki analizlerin doğruluğunu-yanlışlığını irdeledi mi? Sade bir vatandaş olarak bu hususları çok merak ediyorum. ..... Son altmış yıldaki darbe niyetlerinin, teşebbüslerinin, bu işler için kurulan cuntaların sayısının ulaştığı gerçek rakamı acaba bilen var mı? Yazılıp çizilenlere bakıldığında, hakiki manada çok partili siyasi hayata geçişle birlikte, askerî müdahale niyet ve hazırlıklarının depreştiği artık herkesin malumu olan bir hikâye... Demokrat Parti'nin seçimi kazanmasını hazmedemeyen bazı askerlerin İnönü'ye müracaat ederek bu yönde emir ve vazife beklediğini herhalde artık kimse inkâr edemez. Aynı şekilde 27 Mayıs Darbesinden sonra yapılan seçimlerde darbecilerin beklediği sonucun çıkmaması üzerine tekrar harekete geçmek istedikleri de bir sır değil... 27 Mayıs Darbesini meşru göstermek için hâlâ daha Tahkikat Komisyonu'nu bahane olarak gösterenler, darbe niyet ve teşebbüslerinin 14 Mayıs 1950'den itibaren depreştiğini, bilinen ilk cuntanın da daha 1952 yılında, yani ortada komisyon momisyon yokken kurulduğunu anlamazlıktan geledursunlar. Gerçekler orta yerde ve birilerinin gözüne batar şekilde duruyor. 1960'ı, 1971'i, 1980'i, 28 Şubat'ı, 27 Nisan e-muhtırasını filan artık yeniden tartışmanın neye ne kadar faydası olur bilmiyorum. Lakin yargının el attığı şu Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven darbe plan ve hazırlıkları ile Taraf gazetesinin dün kamuoyuna duyurduğu Balyoz Güvenlik Harekât Planı ile bunun altyapısını oluşturan Oraj Hava Harekat Planı, Çarşaf, Sakal ve Suga planlarını, keza bunların hazırlık safhalarını teşkil edecek eylemlerde görev alacak "Tahrip ve Tahrik Timleri" ile "Kayıt ve Keşif Timleri"ni ve bunların gerçekleştireceği hunharca eylemleri, şayet gerçekten bu hain planlar söz konusu ise; evet altını çizerek bir defa daha tekrarlayalım; şayet böyle plan ve hazırlıklar gerçek ise, ucu nereye kadar uzanırsa uzansın, rütbe ve mevkii ne olursa olsun bu anayasal suça karışmış herkese kanun önünde hesap sorulmalıdır! Bu hesap sorulmadıkça ülkenin tam anlamıyla demokrasi düzenine sahip olması ve hukuk devleti vasfını layıkıyla kazanması mümkün değildir. İş budur, bundan başkası hiçtir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.